Treni yine kaçırıyoruz!

21 Kasım 2015 Cumartesi

Prof. Dr. Bilsay Kuruç’un önderliğinde her yıl düzenlenen “21. Yüzyıl İçin Planlama” seminerinin geçen hafta yapılan oturumunda yapılan konuşmalardan seçmeler:
Prof. Dr. Kadir Cangızbay: İnanmak, insanın kendi beyninden feragat etmesi demektir. Batı’nın farkı, Tanrı’yı parantez içine almasıdır. “Vardır, yoktur” demiyor, “Bilemem” diyor. Ama benim dünyamda yoktur. Parantez içinde dursun orada. Laikliğin temeli budur.
Prof. Dr. Örsan K. Öymen: “Biliyorum” dediğiniz zaman, “Ben buna inanıyorum” demek. Ama bu yeterli değil. İnançlar doğru da olabilir, yanlış da... O zaman ikinci bir unsur, doğruluk gerekiyor. Doğru olup olmadığını nasıl anlayacağız? Kuramla. Bir iddianız varsa gerekçelendirmeniz gerekiyor.
Doç. Dr. İbrahim Semiz: Kurbağanın sindirim sisteminin niçin öğretildiğinden yakınılıyor. Oysa, genetik bilimini kurbağayı merak edenler yarattı. Kara delikler üzerine doktora tezi yaptım. Hiçbirimizin bir kara delikle karşılaşma olasılığı yok. Bunu niye yapıyorum? Çünkü bilim, insanlığın sınırlarını zorlayan bir faaliyettir. Bilimdeki her ilerleme korkunun sınırlarını geri iter. Bilim bir keşif yolculuğudur. Bu koskoca evrende bir toz zerresi bile değiliz Dünya olarak. Bu koskoca evreni bir ölçüde de olsa anlayabiliyoruz. Bu da gurur duyulacak bir şey.
Prof. Dr. Ali Ulvi Yılmazer: “Bilimde geride miyiz” sorusunu yalnızca biz tartışmıyoruz.
Bir gözlük kullanıyorum, altında kuantum mekaniği, matematik var. Türkiye’de daha gözlük camını iyi üretemiyoruz. Öte yanda, termonükleer füzyon projesi yürüyor Fransa’da. Hedef şu: Güneş’te üretilen enerjinin aynısını biz burada nasıl üretebiliriz?
Dr. Murat Katoğlu: Türk toplumu hafızasız. Bugün artık bu hafızasızlaştırma “dünyayı yöneten aklın” beslediği bir unsur oldu. Buna papuç bırakmamamız lazım.
Prof. Dr. Metin Durgut: Bir ekonomik evre, geçmiş ve şimdiki durumu ile şartlanarak geleceğe evrilir. Geçmiş zaman olasılıkları belirler ve işaretler. Şimdiki zaman bu olasılıkların peşinde ilerler. Bugün benzinli motorlar çok güçlü bir teknolojik yörünge. Bunu düzeltmeye kim teşebbüs edecek? Ekonomik yapıyı radikal biçimde dönüştüren yaratıcı yıkım fırtınaları ile yeni güzergâhlar oluşur. Bir sanayi devrimini kaçırmak, bu aşamayı kaçırmaktır.
Dr. Faruk Yarman: Modern dünyada efendimiz teknoloji. 11 Eylül sonrası dünyanın en geri ülkesine, en ileri ülkesi saldırdı. Şu anda ülkemizin dibinde, Suriye’deler ve biz hâlâ meleklerin cinsiyetini tartışıyoruz.
Prof. Dr. Bilsay Kuruç: Bilim teknolojiye yöneliyor. Dünya bunun üzerinde yürüyor. Biz bunun dışında kalırsak bu şekilde kalırız diye özetlenebilecek çok büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız.
Bilim insanlarımız SBF binasında bu saptamaları yaptığı sırada, metroyla iki durak ötedeki Milli Eğitim Bakanlığı’nda tüm okulları imam okuluna çevirme çabaları aralıksız sürüyordu.
Metronun son durağının az ötesinde de yükselen “külliye”ye sakallı âlimler çağrılıyordu.

Polis kadrosu
MHP seçmeni boşuna AKP’ye oy vermedi.
Güneydoğu’da ordu birliklerinin, kent ve ilçe içlerinde düzenlenecek operasyonlara katılmama kararı üzerine, 5 bin yeni özel harekât polisi kadrosu açıldı. Çoğunluğu MHP’ye yakın görüşte 750 özel harekâtçı göreve başladı bile.
Ardından 6 bin polis kadrosu daha geliyor.
AKP, “paralel” ile kapıştıktan sonra emniyette daha çok ülkücülerle çalışmayı yeğliyor. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları