Podemos’tan ‘Taht Oyunları’ dersleri

26 Aralık 2015 Cumartesi

Podemos’tan bahsederken ünlü yorumcu Pablo Sebastian: “Zirvedekilerin yüreği ağzında!” diye anlatıyor:
Etkili internet gazetesi “republica.com”un kurucusu ve genel yayın yönetmeni olan dostum Sebastian’a “zirve/zirvedekiler” ile tam olarak neyi kastettiğini soruyorum:
Kinayeli bir dille “zenginlerin çatısı/penthouse” olarak tanımladığı zirveyi Sebastian: 1) İktidar partisi (merkez sağ PP) ve statükonun ana muhalefeti (sosyalistler PSOE), 2) Borsa, 3) Medya grupları, 4) Kraliyet, 5) İspanya’da hâlâ etkili olan Vatikan, 6) ABD Büyükelçiliği... şeklinde listeliyor.
Sebastian’ın İspanya’da bu şekilde sıraladığı güç odakları, Podemos’un, Troçkici bir antikapitalist sol grup tarafından ilk kurulduğu 17 Ocak 2014 tarihinden itibaren bitmeyen bir kâbus yaşıyor.
Partinin kuruluşundan 4 ay sonra yapılan ilk Avrupa Parlamentosu seçimlerinde 4. parti çıkması, kâbusu ilk anda tetiklemiş.
Daha sonra... 2015 baharındaki yerel seçimlerde, başkent Madrid, Barselona gibi çok stratejik önemdeki kentlerde, belediye başkanlıklarını hep Podemos’un desteklediği adayların alması; “penthouse”taki şoku perçinlemiş.
Ve nihayet son olarak geçen pazarki genel seçimde Podemosun ülke genelinde desteklenen “üçüncü parti” olması, İspanya’da “poderes facticos” tabir edilen derin güçleri şimdi panik kertesinde ürkütüyor...
İki yıl önce adı dahi ortada olmayan
“Podemos”la ana muhalefetteki sosyalist
ler arasında bundan böyle sadece 1.5 puanlık fark var. Başkent Madrid’in de aralarında bulunduğu kritik merkezlerde Podemos bugün
2. parti. Parti, ayrılıkçı bölgeler Katalonya ve Bask ülkesinde de 1. konumda.

Hedef sosyalistleri bitirmek
“Podemos’un artık tek hedefi var: o da sosyalistleri sollamak” diyor, Noel zamanı tam bana kahve yanında ikram ettiği çıtır İspanyol badem helvalarından (turron) ısırık alan Pablo Sebastian ve ekliyor:
Çipras nasıl Yunanistan’da PASOK’u marjinalleştirip siyasi panaromadan sildiyse, Iglesias da aynı şeyi şimdi demokrasiye geçişin baş aktörlerinden İspanyol sosyalistlerine yapmak ve onları çizmek istiyor.”
Sandıktan bir “7 Haziran tablosuyla” çıkan İspanya’da, sistemin iki büyük partisi, muhafazakârlar (Halk Partisi-PP) ve sosyalistler (PSOE) arasında 1. raundu hüsran ile sonuçlanan “istikşafi görüşmeler” sürerken önlenemez yükselişi ile herkesi afallatan Pablo Iglesias, solun biricik egemen partisi haline gelmeyi planlıyor.
Iglesias’ı bu yüzden kimileri bir Makyavel olarak tanımlarken, o kendisini daha çok pop kültürün konuşulan TV dizisi “Taht Oyunları/Game of Thrones” referanslarıyla tanıtmayı yeğliyor. Podemos lideri, dünyaca namlı bu fenomen TV dizisinin öyle hastası ki, çiçeği burnunda yeni Kral Felipe ile ilk buluşmasında; kendisiyle aynı kuşaktan olan haşmetaba dizinin serisini hediye etmiş.

At kuyruğunun ‘aura’sı
Ensesinde topladığı uzun saçları nedeniyle “El Coleta” (At kuyruklu) olarak da anılan Iglesias’ın “Taht Oyunları” tutkusu bununla kalmıyor. Iglesias diziden ilhamla bir de “Kazanmak ya da ölmek: Taht Oyunlarında Siyaset Dersleri” isminde “bestseller” bir kitap yazmış. Podemos’un lider kadrosundan isimlerle beraber kaleme aldığı kitap, partinin ilham kaynağının Daenerys Targaryen isimli karakter olduğunu söylüyor.
İspanyol Gezicilerinin reytingi yüksek lideri, diziden çıkardığı kıssadan hisseyle; “Halkı, örnek hareketlerle yönetmek gerekir” diyerek ekliyor:
“Halbuki yönetenler (Games of Thrones’un taht vârisi) Joffrey gibi hareket ediyorlar. Demir tahta oturmanın, meşruiyet kaynağı için yeterli olduğunu varsayıyorlar. Kurşun geçirmez arabalarından inmiyorlar. Ofislerinden adım atmıyorlar.”
Iglesias’ın gençlere hitap eden yeni siyaset dili bu. Şöhretini yönettiği “La Tuerka” adlı bir TV programıyla yapan ve bir iletişim fenomeni olan “at kuyruklu” Iglesias, Çipras dahil şimdiye dek tanıdığımız hiçbir lidere benzemiyor. Buradan devam...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları