Sadece Mürekkep Lekesi Değil...

08 Nisan 2014 Salı

Sandıkta hile-hurda-desiseye uygun altyapı çok önceden hazırlandı.
Ve bu iş için iki ayrı yasa çıkarıldı.
1- Yüzlerce ilçe ya yok edildi ya da sınırları değiştirildi. (Örneğin Ordu belediye sınırları 5 misli genişletildi. Köyler merkeze bağlandı. Ve ülkenin en dürüst en yatırımcı belediye başkanlarından olan Seyit Torun ve CHP böylece yenildi.)
2- İleri Demokrat Başbakanımız, darbe armağanı yüzde 10 barajına dokunmaya yanaşmadı. Ama “ulufe” olarak yüzde 3 alan partiye bile hazine yardımı sağladı.
Gerekçe mi?
Gerekçe, yatak odalarında zuhur eden kasaların, para sayma makineleri ile ayakkabı kutusuna sokuşturulan milyonlarca doların gerekçesi gibi lagalugaydı!
Yüzde 3 oy al, hazineden milyonları götür yasası sayesinde “tabela particiliği” patladı.
Son seçimde oy pusulasında 19 olan parti sayısı bu seçimde 27’ye fırladı.
1 metreyi bulan oy pusulaları katlanıp zarfa konurken mühür mürekkebinin pusulanın bir yerine bulaşmasıyla on binlerce oy tartışmalı hale geldi.
Oy AKP’ye aitse geçerli sayıldı.
Muhalefete aitse iptal edildi!.
Rüşvetin belgesi bile oluyor artık.
İstatistikler de mürekkep lekeli üçkâğıtçılığı kanıtlıyor.
YSK’den gelen kesin sonuçlar bir gerçeği ortaya koyuyor.
AKP’nin kazandığı sandıklarda geçersiz oy miktarı ve oranı çok düşük.
CHP’nin kaybettiği sandıklarda ise geçersiz oy miktarı da oranı da çok yüksek.
Mansur Yavaş’ın günlerdir çırpınması da bundan. Geçersiz oyların neden geçersiz sayıldığının belirlenmesini istiyor.
Ama sonuç alamıyor. (Kemah’tan misafir gelen Büyükbibi, “İtin ağzından kemik alınmaz!” dese de Mansur Yavaş, bir oyun bile peşini bırakmamak azminde.)
CHP Genel Merkezi’nde kurulan Seçmen Takip Sistemi parti örgütlerinin kendilerinden beklenen görevi yerine getirmemesi yüzünden pek çalışmadı.
Oysa ilk kez YSK sonuçları bir anlamda denetlemeye açtı.
En hızlı biçimde tüm sandık sonuçlarını başta CHP olmak üzere isteyen partiye gönderdi.
CHP’nin hedefi, YSK’nin açıkladığı sonuçlarla partinin belirlediği sonuçları kıyaslamak ve varsa yanlışları saptamaktı.
Bunun için CHP’li sandık görevlileri sayım sonuçlarını bilgisayarla ve hızla merkeze iletmeliydi.
- Ki bunu yapanların sayısı çok sınırlı kaldı.
- Sadece Ankara örgütü bu işi çok ciddi yerine getirdi.
- Sandıkların yüzde 100’ü sisteme iletildi.
- Bunda Yavaş ile İl ve Genel Merkez yönetiminin konu ile bizzat ilgilenmesinin payı büyük.
Gökçek gölgeli” seçimle ilgili sayısız hata, yanlış, sahtecilik saptandı. Örneğin 6.240 tutanaktaki yanlış bile seçimin yinelenmesini gerektiriyor.
Anayasa Mahkemesi gibi cesaret-dirayet gösterip Yüksek Seçim Kurulu yeniden seçime karar verecek im?
- Türkiye’de seçimlerin en büyük güvencesi yargı denetimi ve yargıç güvencesi.
İdi!
Birçok ilçe ve ilde, özellikle de başkentte sergilenen manzara, yargıya olan güvensizliği gözden geçirmeye fazla gerek olmadığını gösteriyor.
- YSK inşallah yüzümüzü kara çıkartır diyelim.
Bu arada Başkan Obama’nın neden Başbakan’ı tebrik etmediği özellikle iktidar çevrelerinde merak ediliyor.
Oysa meraka değer bir durum yok.
Obama bu kez mesajını demek ki beyzbol sopasıyla değil, sessiz kalarak vermek istiyor:
“Önemli olan seçim değil, sayımdır!”

Kapasite
Türk Tabipleri Birliği, Başbakan’ın ruh sağlığından endişe duyduğunu açıklamıştı. Ruh sağlığı konusu zarif bir biçimde, Hülya Avşar’ın Başbakanlık’ta Erdoğan ile yaptığı başbaşa görüşmede de gündeme gelmişti. Sayın Başbakan’ın beden sağlığı kadar ruh sağlığı ile de yakından ilgilenmek herkes için bir yurttaşlık görevi ve sorumluluğu. Ruh sağlığı denince ilk akla gelen, “mutluluk” ve “hayattan keyif alma kapasitesi”... Başbakan ise öfkeden çılgın projelere, beş vakit nutuk atmaktan önüne gelene fırça atmaya kadar olağanüstü genişlikte bir kapasiteye sahip. Ama uzmanlar mutlu olma ve hayattan keyif alma kapasitesinin önünde engeller olduğunu belirtiyor. Bu engelleri ise şöyle sıralıyorlar: “Daima haklı olma”- “daima eleştirme” -“daima her şeyi, her kurumu kontrol altında tutma”- “herkese Bilal’miş gibi davranma”...

Tweet
Mansur Yavaş, Ankara’da seçimleri belki kaybetti. Ama Türkiye öfke, nefret, bağırtı, çağırtı olmadan da siyaset yapılacağına örnek olan bir siyasetçi kazandı.

Ağaç...
Kim demiş, diktatörler ağaca karşı diye! Mısır’daki mevkidaşı Arap Baharı’nı kutlamak istercesine Darağacı Ormanı kurdu. 529 kişiyi asıyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları