Bugün açıklanıyor... Tayyibizm!

09 Kasım 2016 Çarşamba

BRÜKSEL
Türkiye son 15 yılda nereden nereye geldi? Ya da daha cengâverce bir soru:
- RTE, 15 yılda Türkiye’yi nereden nerelere sürükledi?
AKP demek, RTE demek.
Akıl ve izan sahibi vatandaşların artık tek korkusu kaldı:
“RTE eşittir TC olmasın yeter!”
Ama ne yazık ki, dünyanın gözünde bu “eşitlik” çoktan sağlandı...
Avrupa’dan Uzakdoğu’ya, ABD’den Rusya’ya dünyanın geneli için artık “TC eşittir RTE”dir.
Elbette arada ülkemize sempatiyle bakan ülkeler var... İtiraf etmeli ki bu da yine RTE sayesinde...
Ancak bunlar devede kulak ve cürmü kadar yer yakabilecek ülkeler.
Bu acı gerçeğin faturasını turizm sektörümüz ödemeye başladı bile.
TC’nin, pardon RTE’nin bu süreçte bir “mucize” sergilemesi gerekiyor.
Yoksa, dış politikadan, dış ticaretimize önümüze ulusal güvenliğimizden, ülkenin birlik ve bütünlüğü için çıkarılacak faturaların yükünü Türk’ü, Kürt’ü, Boşnak ve Arap’ı, Sünnisiyle, Alevisiyle bu millet ödeyecek.

***

RTE buraya kendi başına gelmedi.
Harici ve dahili “bedhahların” yardım ve desteğiyle geldi.
ABD ve AB’nin önde gelenleriyle bizim kendi yerli ileri gidenlerimiz soyut bir liberal demokrasi aşkıyla, RTE’nin önünü açtılar..
Cumhuriyetin kurucu değerlerine, laikliğe, toplum için ortak bir payda olan,
Atatürkçü ilkelere karşı sistemli bir mücadele yürüttüler.
Sözde dostane gayriresmi görüşmelerde sürekli yineledikleri tek şey vardı:
“Sizin en büyük sorununuz devletiniz! Devlet sizde hükümetlerden güçlü.
Oysa tam tersi olması, hükümetlerin güçlü olması şart. Demokrasi için, adalet için, kalkınma için hükümetiniz devletten daha güçlü olmalıdır.”
Devlet derken kastettikleri Türk Silahlı Kuvvetleri’ydi. Zaten TSK de, her 10 yılda bir “topa girmesi yüzünden” zaten hep “makul şüpheli” idi.
Ama halkın gözünde en güvenilir ve saygın kurum TSK idi. Çünkü Mehmetçik’in ordusuydu.
Laik Cumhuriyetin, Atatürk ilkelerinin en güçlü temsilcisi ve bekçisiydi.

***

Yıl 2003. RTE iktidarının ilk yılı. Yarım asırdır âdet olduğu üzere Avrupa Parlamentosu yine bir “Rapor” görüşüyordu.
Hollandalı Hıristiyan Demokrat milletvekili Ooslander Türkiye’nin kurtuluş reçetesini şöyle açıklıyordu:
“Türk Devleti’nin temel felsefesi olan Kemalizm, ülke bütünlüğü için ne ölçüsüz bir endişe kaynağıdır. Devletçilik ve ordunun güçlü rolü, dine karşı çok katı tutumlara dayalı olan Kemalizm Türkiye’nin AB’ye katılımına köstek oluşturuyor.”

***

Bugün Avrupa Komisyonu yeni bir rapor daha açıklayacak.
“AB’den zehir zemberek tespitler!”
“Bugüne kadar ki en ağır rapor!”
“Yargıya ve medyaya baskılar yerden yere vuruluyor!”

***

AB, RTE’nin gösterdiği kadar da insafsız değil. Hatta ve bilakis, fazlasıyla şefkatli.
Yarın açıklanacak “İlerleme Raporu”nun içeriğini duyunca, halkımız şoka girmesin diye, günlerdir ufuk ufak sızdırıp alıştırıyorlar.w
RTE’nin ilk yılında, sorun “Kemalizmdir!” demişlerdi.
Bu sefer de belli ki, “Tayyibizm” diyecekler!
Ama asıl sorun kendilerinin Türkiye’yi nereye koyacaklarını bilememeleri!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları