Türk Papa Merhem Olur mu?

29 Nisan 2014 Salı

ROMA - “Türk Papa” diye anılan Papa 23. Giovanni; küresel köyün en ücra köşelerine dek ulaşan süper medyatik bir törenle bilindiği gibi “aziz” ilan edildi.
Vatikan temsilcisi olarak Türkiye’de on yıl yaşayan “Türk Papa”nın yanı sıra, “çift kaşarlı tost” gibi, “II. Jean Paul” lakabıyla ülkemizde tanınan II. Giovanni Paolo da 23. Giovanni ile birlikte aynı mertebeye yükseltildi!
23. Giovanni ile beraber “Aziz II. Giovanni Paolo/Jean Paul” da gerçekte bir Türk bağlantısı ile anılıyor: O da Ağca tarafından vuruldu…
Öyle ya da böyle iki Papa’nın da Hıristiyanlığın en büyük “antitezi” olarak görülen Türklerle bir ilgisi var.
O kadar ki.. Mehmet Ali Ağca’nın 32 yıl önce San Pietro Meydanı’nda sıktığı kurşunların hatta Giovanni Paolo’nun bugün “aziz” mertebesine ulaşmasında etkili olduğu söyleniyor...

Azizlik mucizesinin kaynağı ‘Ağca’
Herhangi bir “Papa”nın “aziz” olabilmesi için “mucizelerle” sonunda kendisini “kanıtlaması” gerekiyor.
Katoliklik çünkü İsa’dan beri “mucize mitoslarıyla” yaşıyor. İnancı mucizeler besliyor.
2000 yıldır “inancı” taze tutmak adına.. “mucizelerin” sürekli hatırlatılması ve yenilenmesi gerekiyor.
“Azizlik” müessesesine sahip olan tektanrılı tek inanç olan Katoliklikte “azizler”, bu yaşamsal “mucize” literatürünü ayakta tutmak ve müminlerle bu bağlamda bir nevi “halkla ilişkiler yapmakta” ciddi önem taşıyorlar.
Papalar etrafında mucize halkalarının yaratılması ise zaman istiyor. Polonyalı Wojtyla/ II.Giovanni Paolo gibi.. ölümünün üzerinden henüz 10 yıl geçmeyen bir Papa’nın “aziz” yapılması, bu nedenle fevkalade olağanüstü bir prosedür.
1978-2005 arasında Papa olan ve bu sürede komünizmin düşüşünü yönlendiren Wojtyla/Giovanni Paolo’nun; komünist sistemi yok etmek dışında, bilinen başka dünyevi mucizeleri yok…
Buna mukabil… 13 Mayıs 1981’de, San Pietro Meydanı’nda burnunun dibinden kendisine ateş açan Ağca’nın, hedefini ıskalamış olması, başlı başına bir mucize sayılıyor.
Nefret yaratan kurşunların, San Pietro’da ateşlenmesinden az önce kucağına küçük bir çocuğu alıp seven Papa’yı, o günden bugüne bu “mucizevi jestin” kurtardığına inanılıyor...
Ağca; İtalyan makamlarına verdiği ifadede, kucağında küçük bir çocuk olduğu için Papa’ya tam isabetle ateş edememiş olduğunu söylüyor.
Saldırıdan az önce Papa tarafından okşanmış olan Sara Bartoli adındaki çocuk, son kertede “bir aziz tarafından kucaklanmış olduğuna inandığını” beyan ediyor.
Böylece “Ağca’nın kurşunları”, o kurşunlara rağmen Papalıkta 27 yıl kalan ve bu zamanda yıkılmaz olduğu varsayılan komünist sisteme ölümcül darbeyi indiren Polonyalı Papa Wojtyla/ II. Giovanni Paolo’nun azizliğe giden yolunun taşlarını döşemiş sayılıyor…

Amaç kilisenin ‘piar’ı
Katolik dünyasının öyle ya da böyle… Türklerle bağlantı kurulan bu iki yeni “aziz”inin, kiliseyi giderek içine düştüğü derin açmazlardan kurtarması bekleniyor.
Açmazlar nedir derseniz…
Yok yok…

Kilisenin popülaritesi yüzde 30’lara düşmüş… Her pazar kiliseye giden müminler ve dünyevi yaşamdan tamamen el ayak çekerek yaşayan genç din adamları artık bulunamıyor.
Kök hücre araştırmalarına savaş açmak, kürtaj karşıtlığı yapmak gibi yobazlıklar, kadınların kilise hiyerarşisinden dışlanması gibi cinsiyetçi saplantılar; kiliseden uzaklaşan dindar sayısını artırıyor. Son yıllardaki “sübyancı/tacizci din adamları skandalları”, krizin boyutunu genişletiyor. Vatikan’ın saplandığı akçeli skandallar, yolsuzluk, yozluk batağını büyütüyor.
“II. Giovanni Paolo”nun ardından Papa olan XVI. Benediktus/Papa Ratzinger geçen yıl tam bu zamanlarda bu skandallarla baş edemediği için görülmemiş bir jestle istifa etmişti… Onun ardından tarihin ilk cizvit Papa’sı “Papa Francesco/Bergoglio” aynı koltuğa geldi!
Halka yakın tavırlarıyla sempati toplayan Francesco; işbaşına gelir gelmez, 20. yüzyılın iki önemli Papa’sının “aziz”lik işlemini hızlandırarak Vatikan’da işte geçen pazar yapılan büyük Katolik ayinini düzenledi.
Son cizvit Papa’nın amacı, Vatikan’ın reklamını yapmak ve baskı altındaki kiliseye maksimum ilgi uyandırmak. Bunun için Papa, şimdiye dek hiç görülmemiş bir uygulamayla bir Papa yerine, “çift Papa”yı bu piar operasyonunun aracı yaptı.
İkisi de dünyanın değişmiş olduğu dönemlerde Papalık koltuğuna hükmeden bu papalardan ilki olan “Türk Papa Roncalli”; Kennedy yıllarında Katolikliğe yön vermiş ve 60’larda kiliseyi özgürleştirmişti.
Sovyetler Birliği’nin çözüldüğü 80’lerde misyonu devralan Polonyalı Papa Wojtyla ise tersine kiliseyi muhafazakârlaştırmak ve dogmatikleştirmesiyle ün salmıştı.
Pazar günü “aziz” yapılan papalardan ilki, diğer deyişle Katolikliğin ilericiliğe açık sol cenahını; ikincisi koyu muhafazakâr kanadını temsil etmekteydi.
Kilisenin krizi karşısında, bu iki uç kanadı da tutmayı düşünen çiçeği burnundaki post-modern son Papa Bergoglio ise Katolikliğe “yeni güç” katmak için bu töreni tasarladı.
Roma’ya böylece bir günde 1 milyon mümin aktı.
2 milyar kişi ayini canlı yayında televizyonlardan izledi.
Kardinallerin dahi “selfie”ler, Twitter ve akıllı telefonlarla izlediği törenlerin İtalyan başkentinde yarattığı hava büyük bir “din panayırı” şeklindeydi.
Dünyevi olanla ruhani olanı hemhal eden ve küresel bir şova dönüşen bu ilginç “din panayırı”, modern zamanların din yaklaşımına alabildiğine çarpıcı bir örnek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024
Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları