Ebru Kılıçoğlu

Cacık

11 Nisan 2017 Salı

Bir taraf gayet oturmuş, ne istediğini, bunu da nasıl elde edeceğini gayet iyi biliyor. Reaksiyonlarını doğru zamanlarda veriyor, puan tablosundaki yerini bileğinin hakkıyla elde ettiğini kanıtlıyor. Diğer taraf ‘kebapçı’ usulü, ortaya karışık… Yeni teknik direktör, taktik savaşından ziyade ‘ego savaşları’na girişmiş. “Bambaşka bir Galatasaray’ı yaratırsam ben yaratırım” derdine düşmüş. Hatta bir takım çıkartmış ki, adeta “Öyle bir takım düşlüyorum ki, bir araya geldiğinde bir cacık olmasın” demiş… Nitekim, bu seçiminde de başarılı oluyor! Son düdük çaldığında, bir kere bile kaleye gidememiş bir Galatasaray var sahada. Buna karşılık, Başakşehir ise Adebayor ile 3, Mustafa ile 1 gol atmış, olan tüm pozisyonları da imzalamış durumda. Haa şapşahane mi oynuyorlar? Belki karşılarında onları zorlayan bir takım olsa hayır ama o takım Galatasaray değil! Belki teknik direktörün inadı ikinci yarıda devam etmese, bu maçın adamı olan Visca’ya önlem alınsa bir hareketlenme olacak. Ama Tudor’dan müdahale ancak 67’de geliyor. Sneijder ve Podolski oyuna giriyor ama çoktan çürümüş dişlere, altın implant yaparsan ne kadar fayda edecekse öyle bir etkileri oluyor. Başakşehir, güzel oyunuyla 2’nciliği kimseye bırakmayacağını kanıtlıyor.

Deneme tahtası
Bu yönetimin bir türlü anlayamadığı nokta, bu takımın üzerinde ‘deneysel’ takılıp sonunda ideali bulabilecekleri bir deneme tahtası olmadığı! Değil A takım oyuncusunu, teknik direktörünü; yedeğin yedeği olacak futbolcuyu seçerken bile bir plan-program olması gerektiğini göremiyor olmaları. Gerçek şölenin ancak bu özen gösterildiğinde geleceği. Ama gelin görün ki zaten çoktan geçildi şölen, eldekilerle ortaya cacık bile servis edilemiyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Koltukta rahat 22 Nisan 2024
Kazanç ve kayıp 16 Nisan 2024
Hamur 3 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları