Minnet duyan yargıç

27 Mayıs 2017 Cumartesi

Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada “naçizane kanaatlerini” dile getirdiğini belirterek, “OHAL’in kişilerin hak ve özgürlüklerine bir sınırlama getirmediği” görüşünü dillendirdikten sonra Recep Tayyip Erdoğan’a “minnet ve şükran duygularını” sunmuştu.
Avukat İsmail Sami Çakmak, bu konuşma ile ilgili olarak Danıştay’a dilekçe ile başvurdu ve Danıştay Başkanı’nın “naçizane kanaatleri”ni açıklayamayacağını; Danıştay’ın kurumlara ya da kişilere “minnet ve şükran” duyma yerine onların uyacağı hükümler vereceğini belirterek, Zerrin Güngör’ün konuşmasının Danıştay Başkanlar Kurulu’ndan geçip geçmediğini sordu.
Danıştay, başvuru karşısında nasıl bir karar verebilir ki?
“Zerrin Güngör’ün kızı, AKP iktidarı boyunca Başbakanlık’ta çalıştı, ardından Saray kadrosuna alındı, son olarak da hâkim yapıldı. Toplanan kanıtlar göz önüne alındığında Zerrin Güngör’ün, Erdoğan’a minnet ve şükran duyması çok doğaldır” mı diyecek?

Sevmiyoruz, zorlama
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin kongresinde dedi ki:
“Hiç kimse kendisini ötekileştirilmiş hissetmesin, özgürlük alanını tehdit altında görmesin, geleceğinden umutsuz olmasın.”
Ötekileştirilmişler, tehdit edilmişler ve umutsuzların çoğunlukta olduğunun ayrımında demek ki.
Bir şey daha söyledi aynı konuşmada:
“Kimseden illa bizi sevmesini isteyemeyiz.”
Derdimiz bu zaten:
Hiç sevmediğimiz için ötekileştiriliyoruz, tehdit ediliyoruz ve de umutsusuz.

Yaver
Sözcü gazetesini, 15 Temmuz öncesi Erdoğan’ın Marmaris’te olduğunu duyuran haberciliği ile suçlayanlara bir küçük anımsatma:
Casusluk cemaati ile ilgili davanın duruşmaları başladı. En önemli sanıklardan birisi de Erdoğan’ın her hareketinden haberdar olan başyaveri.
Devletin her kademesini casusluk cemaatinin adamlarına teslim etmiş bir kadro, kendisi dışında herkesi “FETÖ”cülükle suçluyor.

O deyimin öyküsü
Son günlerin gözde deyimi “Atı alan Üsküdar’ı geçti”nin öyküsünü Erdoğan Tokmakçıoğlu, yeni çıkan “Deyimler ve Öyküleri” adlı kitabında şöyle anlatıyor:
“Osmanlı İmparatorluğu’nda özellikle 16. ve 17. yüzyılda eşkıyalık almış yürümüştü. Çoğu asker kaçaklarından ve yerel haydutlardan oluşan ve topuna birden ‘Celali’ denilen eşkıyalar ortalığı kasıp kavuruyordu. Özellikle İstanbul’da bir suç için arananlar kapağı Anadolu yakasına atıyor ve Üsküdar’dan bir ata atladığı gibi soluğu Anadolu’da alıp uygun gördüğü eşkıyalığa başlıyordu. Bu tür eşkıyaları kasteden halk, o dönemde ‘iş işten geçti’ anlamına ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ deyimini oluşturdu.”

Yeni jandarma
ABD’ye gidip “Biz daha iyi jandarmalık yaparız” kabullenişleri tutmadı.
Dahası, PKK ve YPG’ye destek verdiği için değiştirilmesini istedikleri ABD Özel Temsilcisi Brett McGurk’a ABD yönetimi inadına tam destek verdi.
ABD, bir zamanlar BOP Eşbaşkanlığı’na atadıklarına payanda olmaktan vazgeçti. Gazetecilik ustamız Ali Sirmen’in de geçenlerde yazdığı gibi, artık bölgede yeni ve çok güvenilir bir stratejik ortakları var:
Kürtler.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları