Dava (II)

12 Kasım 2017 Pazar

“Şiddet karşıtı, barışçıl, hoşgörülü, güleryüzlü İslam da var, diyen yönetmen Spinelli’ye inanıyor musunuz” diye soruyor Hasan Ç. okurum.
Dün bu köşede İtalyan sinemacı Italo Spinelli’nin “Roma Film Şenliği”nde gösterilen “Dava” (Da’wah) filminden söz etmiştim.
Film Endonezya’da bir medresenin 24 saatini irdeliyor, medresedeki “hoşgörü-barış” vaazlarını öne çıkartarak “Başka bir İslam da var” mesajını işliyordu...
Nitekim filmin basın toplantısında Spinelli’ye doğrudan bizim okurumuzun sorduğu doğrultuda sorular soruldu.
Yönetmenin bunlara yanıtı “İslamın ‘tek parça’, monolitik bir din olmadığı, farklı akımlar ve anlayışlar barındırdığı, Hıristiyanlıkla ortak söylemleri paylaştığı ve İslam ülkelerindeki çoğunluğun son kertede şiddet karşıtı olduğu” yolundaydı.
“Dava” açık bir misyonla İslamafobiye karşı yapılmış bir film.
Hareket noktası bilfiil Batı’daki hâkim önyargıyı kırmak.
Dünyanın gerisinden kopuk dualar ve ilahiler ortamında yaşayan medrese öğrencileri bile nitekim İslamın ağır bir imaj sorunu olduğuna değiniyor ve “Acaba İslama ilişkin neden böyle bir şiddet çağrışımı var?” diye naif naif yakınıyor, “Bunu anlamıyoruz” diyorlar, “Bu imaj nasıl değiştirilebilir” diye soruyorlar.
 
‘Medeniyet ittifakı’ aşkı
Etkileyici görüntüleri olan çok kaliteli bir çekime imza atan Spinelli, kuşkusuz ki ciddi bir yönetmen. Spinelli ile birlikte filmin tanıtımını üstlenen Bernardo Bertolucci de İtalyan sinemasının kalan son dâhi ustalarından biri.
Bertolucci, gösterim öncesi yaptığı konuşmada klasik bir “medeniyetler ittifakı” duruşu sergiledi.
Başarısız olan bir bel fıtığı ameliyatı nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkûm olan ve “Dava”nın gösterimine de tekerlekli sandalyesiyle gelen 9 Oscarlı “Son İmparator”un yönetmeni, ışıklar kararmadan önce “Çölde Çay” filmini çekerken yaşadığı bir anıyı aktardı:
“(Afrika’da) çölde kum tepecikleri arasında küçük bir kilise gördük. Kapısı, güneşin battığı noktaya bakıyordu. Vaftiz çanağının içi kum doluydu. Ben bunun İslam ve Hıristiyan kültürünün tipik bir buluşması olduğunu düşündüm. Italo Spinelli de işte bu belgeselde, benim ‘iki kültür arasında aşk’ diye tanımladığım o buluşmayı arıyor. Bugün bu aşk bir tutukluk yaşıyor. Belki ben iyim-serim ama Da’wah’da anlatılan türden bir İslamın mümkün olduğunu düşünüyorum.”
 
Oryantalizmin doruğu
Benim kişisel görüşüm, bu iyi niyetli çalışmanın yazık ki çok köklü ve yapısal bir oryantalizmin kurbanı olduğudur...
Batı İslamı artık sırf “şiddet ve şiddet karşıtlığı” ikilemi içinde değerlendirdiği ve bu kerte basit bir şablona indirgediği için; gerisini hiç görmüyor ya da gerisiyle ilgilenmiyor.
“Dava”daki Cava medresesi evet sevgi pıtırcığında yaşayan barışçıl bir ortam. Ama “Dava” bununla bitmiyor ki...
6-18 yaş grubundaki 2700 oğlan çocuğunun eğitim gördüğü (ve haliyle kadın gölgesinin görülmediği) medresede, Kuran, fıkıh, tefsir, hadis, Arapça, İngilizce, ahlak dersleri dışında “ilme” dair hiçbir konu okunmuyor / okutulmuyor.
Çocukların “dünya” ile tek ilişkileri futbol. “Dünyevi” biricik meşgaleleri de futbol oynamak. Yatakhane dolaplarında bile futbol yıldızlarının resimleri duruyor. İleriye ilişkin planları sorulduğunda çocuklar Mısır’da “El Ezher” Üniversitesi’nde okumak istediklerini, İtalya ve İspanya’da futbol izlemeyi arzu ettiklerini, Türkiye’ye (herhalde bir “Dava ülkesi” olması hasebiyle!) seyahat etmeyi düşlediklerini söylüyorlar.
Bunun dışında konuşulan tek mevzu din. Kadınlar için “Onları incitmeyin, şereflerine halel getirmeyin” diye olumlu mesajlar sözde veriliyor ama kadın için öngörülen tek rol, vurgulanan “Cennet annelerin ayakları altındadır!” hadisi kapsamında “annelik” oluyor.
Kadına “annelik” dışında başka hiçbir varlık alanı tanınmıyor.
En düşündürücü olanı, 11 Eylül / IŞİD öncesi zamanlarda “çağdışı” diye damgalanacak bu dünyanın, bugün minimum standartlarda tanımlanan bir “medeniyet buluşması” kontenjanından ballandıra ballandıra “olumlu model” etiketiyle paketlenerek sunulması. Eğer olumlu model buysa, gerisini siz düşünün... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024
Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları