Ayşe Yıldırım

Oy hırsızlığı yasallaştı, izleyecek misiniz?

15 Mart 2018 Perşembe

Sorsan, seçmenlerin yarısından fazlası yeni seçim kanunu ile yapılan değişiklikleri bilmez. AKP’liler her zamanki gibi algı operasyonlarını sürdürüyor; “Amacımız oyun sandığa girdiği gibi çıkması...
Dinleyen de sanacak ki oy hırsızlığına karşı önlem alıyorlar. Sanki 16 yıldır başkası oyları çala çala iktidara gelmiş gibi...
Hani hırsız iktidara, iktidarın hırsızlığına son vereceklermiş gibi...
Daha uyum yasaları bile çıkarılmamışken kime ve neye karşı bu ani seçim yasası değişikliği?
Bir gece ansızın, muhalefete (elbette MHP’yi saymıyorum) haber bile vermeden, görüşmeleri haber yapacak yani halka duyuracak gazetecilerin ruhu duymadan, Meclis TV’nin bile yayın yapmadığı bir anda “baskın basanındır” diyerek TBMM Genel Kurulu’ndan değişikliği çıkarıyorlar.
Mühürsüz oyları geçerli sayan, partilerin denetimini ortadan kaldıran bir seçim sistemiyle karşı karşıyayız artık. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu aslında 7 maddede ne ile karşı karşıya olduğumuzu çok net açıkladı. Evet, milli iradenin gaspıdır bu değişiklik. Gerçekte seçim güvenliğini getiren değil ortadan kaldıran bir düzenlemedir. Referandumda tartışma yaratan mühürsüz oyların artık resmen geçerli sayılacağı bir değişikliktir. Valinin istediği sandığı istediği yere taşıyabileceği, sandık çevresine polislerin gireceği, sandık başlarında partilerin denetiminin yok edileceği bir düzenlemedir.
Böyle bakınca manzara ortaya çok net çıkıyor.
AKP-MHP ittifakı bu değişiklikte, bir türlü ulaşamayacaklarını anladıkları yüzde 51’i garantilemeyi amaçladı.
Bunu biliyoruz da şimdi ne olacak?
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, değişikliğin kabulünün hemen ardından “Dün gece adil ve güvenli seçim yok edildi. Ya izleyeceğiz ya da gerçek bir seçimin asgari koşulları sağlanana dek boykot ve/veya çekilme seçeneklerini ele alacağız. Karar hepimizin” dedi.
Aslında Böke bu öneriyi ilk defa yapmıyor. Üçüncü kez söylüyor. Hatırlayın, ilk olarak 16 Nisan referandumu sonrası henüz CHP Sözcüsü iken, referandumun tekrar edilmesi gerektiğini vurgulamış ve “İlan edilen bu referandumun sonucunu tanımıyoruz. Bunun için demokratik tüm haklarımızı kullanacağımızdan şüpheniz olmasın. Her türlü deyince Meclis’ten çekilmek de çalışmaya devam etmek de buna girer” demişti.
CHP kurultayına giderken Sayek’in İlhan Cihaner ile birlikte yaptıkları “Kurultay ve Gelecek İçin Çağrı” başlıklı bildiride de “OHAL rejimi sona erene, asgari demokratik bir ortama geçilene kadar ve adil, güvenli bir seçim ortamı sağlanana dek, Meclis’te aktif boykot, Meclis çalışmalarından çekilme ve benzeri demokratik araçlar parti kurullarında ciddi şekilde değerlendirilmeli” görüşü dile getirilmişti.
Böke’nin bu önerileri nedense hep kestirip atıldı, yok sayıldı. Sonuçta ne oldu. Kılıçdaroğlu, referandumdan tam 10 ay sonra “Aslında yüzde 51.2 hayır oyu çıktı” dedi.
Şimdi de “Bu teklif referandumun gayrimeşru olduğunun kanıtıdır” diyor ve Böke’nin önerisine “kazanacağımız seçimi niye boykot edelim” yanıtını veriyor.
Eyvallah da bu işlerin öyle olmadığını gördük? Trafoya giren kedileri de, okulların önündeki plakasız araçları da, çöplerde bulunan oy pusulalarını da çok iyi biliyoruz. Ve ortaya çıkan sonuçları da. O zaman değiştiremediğiniz sonuçları tüm usulsüzlüklere zemin hazırlayan bir seçim yasasıyla nasıl değiştireceksiniz merak ediyor insan.
Oy hırsızlığı yasallaştı. Sahi izleyecek misiniz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları