Adnan Binyazar

Kadın korkusu

14 Nisan 2023 Cuma

Zeynep Oral’ın kadın haklarını savunduğu, Atatürk’ün ulusuna büyük armağanı kadına yönelik yorumu bir düşünce patlamasıdır: 

“İktidar baktı ki zor durumda, oy pazarlığı için yine kadının iffetine, namusuna sarıldı! Elde başka malzemeleri yok herhalde. Yeniden Refah ve amacı, laik Cumhuriyeti yıkmak olan HÜDA PAR ile anlaşma yollarını arar oldu! Doğru dürüst uygulamak yerine, kadınları koruyan tek yasayı 6284’ü kaldırma pazarlığındalar!” (Cumhuriyet, 16 Mart 2023)

Oral’ın düşünsel yorumunun özünde Atatürk Devrimleri’ne sahip çıkma, onu koruma bilinci yatıyor. 

Atatürk’ün topluma yönelik konuşmalarında temel iki kavram vardır: Gençlik, kadın! Bu bağlamda Cumhuriyeti gençliğe emanet etmiş, kadını yücelten önemli atılımlarda bulunmuştur. Karatahtanın başına geçip yazı öğretmeye çalıştığı el kadar çocuk bile kadının küçüklük dönemindedir. 

KADININ GÜCÜ

Kadını yüceltme ilk devlet kurma çabaları dönemine dek uzar. Dede Korkut Kitabı’nda geçen binlerce yıl önce yaşanan şu olay, bize övünç kaynağı olmalı... 

Oğuz’dan Bay Büre, savaştan dönen evlenme çağındaki oğlu Bamsı Beyrek’e “Oğuz’da kimin kızını alıvereyim sana?” diye sorar. Beyrek, “Baba, bana öyle bir kız alıver ki ben yerimden kalkmadan o kalkmalı, ben soylu atıma binmeden o binmeli, ben çatışmaya girmeden o girmeli...” der. 

Bay Büre Bey de şakaya getirerek “Hey oğul, sen kız dilemiyorsun, kendine yoldaş istiyorsun! Evlenmek istediğin, Bay Bican Bey’in kızı Banu Çiçek olmalı?” der. 

Atatürk, toplumca gelişimi, kadının iyi bir eğitimden geçerek bilimde, sanatta toplumdaki asıl yerini alacağı kanısındadır. Azgelişmiş ülkelerin hep yerinde sayması, kadının bu alanlardan uzak tutulmasıyla ilgilidir.

GEZİ OLAYLARI

Gezi olayları, gençlerin, kadını erkeğiyle Taksim’deki Gezi Parkı’nda ağaç kesimine karşı çıkmasından doğmuştur. Tazyikli su sıksalar da coplarla sırtlarında yaralar açsalar da içlerindeki Banu Çiçek ruhu, bilimde, sanatta, düşünce alanında yetişmiş kadınlarımızı durduramamıştır. 

Ne acıdır ki kadından korkanlar, Gezi olaylarını amacından saptırarak gencecik çocukların ölümüne, kadınların yerlerde sürüklendirilmesine, onlarca üniversite öğrencisinin yaralanmasına yol açmıştır.

Yorumunda Zeynep Oral, “Gezi’nin ruhu kadındır!” diyen Eylem Babaoğlu haklı değil mi?

SANATSAL YETENEK 

Ortalığın henüz kızışmadığı bir gün, ne oluyor ne bitiyor diye Gezi Parkı’na gitmiştim. Yolda gezerken on kişiden oluşan bir kadın topluluğuyla karşılaştım. Çadırlarına yakın bir yere önceden dizdikleri bakır tabakların, tencerelerin, tepsilerin bulunduğu masanın başına geçtiler. Ellerindeki kaşıkları, çatalları onlara vurarak Diyarbakır dolaylarının eski bir türküsünü söylemeye başladılar. 

Kadınların sesi, beni aldı doğum yerim Diyarbakır’ın çevresi ağaçlarla çevrili Malabadi Köprüsü’ne götürdü... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kent Enstitüleri 26 Nisan 2024
Benlik arayışları 19 Nisan 2024
Romeo ve Juliet 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları