Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Metin And da...
Fethi Naci, Mehmet H. Doğan, Ali Püsküllüoğlu, İlhan Berk...
Edebiyat kan yitiriyor.
Metin And’la da bilim...
Onların hayatı, altmış yetmiş yıllık bir emeğin onurunu taşıyor.
Her alandaki değer düşümü bu onurun anlamını kavramaya yetecektir.
Dünya boş kalmıyor. Her gidenin yeri dolduruluyor; ama nasıl, hangi emekle?..
F. Naci, edebiyatı toplumsal düşüncenin imbiğinden geçirdi.
M. H. Doğan, nitelikli çevirilerinin yanında, şiirsel hiçbir yaratıyı gözden kaçırmadı.
Püsküllüoğlu, yalınlığın şiirini yazdı, sözlükçülükte çağdaş Şemsettin Sami oldu.
Berk, şiirle uyuyan, şiirle rüya gören, şiirle uyanan bir şairdi. Şiirde güzelliğin duygu diyalektiğini aradı...
***
Metin And...
Anadolu kök kültürünün arşiv gezegeniydi.
Küf tuttuğu sanılan belgelerin kazıbilimcisi idi.
Kuş uçmaz kervan geçmez toprakların kültür eleyicisiydi.
Köy seyirlik oyunlarının iz sürücüsüydü.
Etnik ve dinsel bağnazlığın egemen olduğu bir kültür ortamında Yunan bağbozumu-şarap-sarhoşluk tanrısı Dionysos’la Türk köylüsünü aynı şıra fıçısında demlendirmek ne demektir?
Evrensel dostluğun kültür elçisiydi...
***
Yıl 1968. Ankara. Henüz tanışmıyoruz And’la. Sanatsevenler Derneği’nin salonunda bir oyun tartışılıyor. Oyunda folklorik öğeler de var. Masada kimlerin oturduğunu anımsamıyorum.
Arka sıralarda oturan takım elbiseli topluca bir izleyici, ayağa kalkıp, Anadolu halk kültüründe onun sahnelediği şeyler olmadığını belirterek yönetmeni eleştiriyor.
Yönetmen, görüşünü açıklamaya geçmeden, salonda homurdanmalar oluyor. Söze “Sayın Metin And...” diye başlayınca homurtu kesiliyor, onu görmek için herkes kafasını arka sıralara çeviriyor.
O sıralarda Metin And dergilerde, gazetelerde adı görülen, ortalarda fazla dolaşmayan bir kişi.
Bacon’ın dediği gibi, ‘bilgi güçtür’, bileni atak kılar. Onun ataklığı, bilgiden aldığı güce bağlanmalıdır.
And, coşkuluydu, ataktı, yalnızdı...
Eline işe yarar bir belge geçmesin, coşkusu dilinin ışığı olurdu.
***
Sözcükleri söyleyişte kendine özgü ses tınısının ayrı bir etkisi vardı. Sözdiziminde sekmeler olmazdı. Sekme sayılırsa, konuşurken biçimli kaşlarından yüzüne hoş bir gülüş yayılırdı.
And’ın sevecenlik ışıyan bu gülüşü hiç değişmezdi.
Görmeyeli nerdeyse yirmi yıl olmuştu. Bir gün, Berlin’in en kalabalık caddesi Kurfüstendamm’da o değişmez gülüşüyle karşıma çıkıverdi.
Adımları yavaşlamış, boyu biraz kısalmış mıydı?
Onu kucaklarken Türkiye gerçek insan varlığıyla içime dolmuştu.
Ona sorulan ‘nasılsınız’ın karşılığı hiçbir zaman ‘iyiyim’ olmamıştır.
“İyiyim” demeye bile vakti yoktu; o gün de elyazmalarından bulup çıkardığı minyatürler üzerinde durarak, gelmeden basımevine verdiği Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası’nın içeriğini anlatmıştı.
***
Metin And...
Bügülerin, gölge oyunlarının, Türk tiyatrosu tarihinin ve Kerbela’dan başlayıp Anadolu içlerinde deyişlerle söylenceleşen törelerin temel taşı koyucusuydu.
“Oyuncu insan”dan kendini yarattığı kültürle var eden “düşünen insan”a ulanan bir kültür tarihinin, Anadolu etnik ve dinsel ritüellerinin gerçek yorumcusu idi.
Anadolu kültür varlıklarının gün yüzüne çıkmasının yol açıcısıydı...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Gram altında zirve için rakam verildi
- AKP İstanbul'u kapatıyor!
- Murat Kurum'a 'yeni görev' iddiası
- Cumhuriyet'e açıkladılar: İmamlık yapıyordu
- Kadıköy’de Tacettin Kutay'ın kızına sözlü taciz iddiası
- İmamoğlu'ndan Edanur açıklaması
- CHP'den yurttaşlara çağrı
- 'Ferdi Tayfur' videosuna ilişkin açıklama
- Acun Ilıcalı yeni takımını duyurdu
- Tolunay Kafkas'tan Galatasaray sözleri