Adnan Binyazar

Okuma bilinci aşılamak

20 Ocak 2023 Cuma

Baskıcı iktidarlar her çağda kitap düşmanı olmuştur. Milyonlarca insanı gaz odalarında zehirleten Hitler, ülkede faşizmi egemen kılmak için kent meydanlarında kitaplar yaktırmış, yazarları hapse attırmıştır.

12 Mart muhtırasından sonra yönetimi ele alanlar, kitap yazanların çoğunu, yurdunda yaşanamaz kılmıştır. Okuyanların bir kesimi de işkenceden kurtulmak için ellerindeki kitapları evlerinin çatılarında gizlemiş, toprağa gömmüştür. 

OKUMA ÖNCÜSÜ 

Dijital araçların yayılma alanları genişledikçe kitap okuyanların sayısı azalıyor. Böyle giderse çok geçmeden anlatının kaynağı olan kitabın kökü kurutulacak! 

Bugünkü yazımda, sınıfa girer girmez ilk işi öğrencilere okuma bilincini aşılamak olan, emekliliğinde çevresini kitapla aydınlatan bilim insanı Prof. Dr. Emrullah Güney’e bırakıyorum sözü: 

“Elinde dergi, kitap olan bir genç görsem götürüp kitaplarımdan birkaçını armağan edeceğim. Eşim Hatice Hanım da diyor ki ‘Bana da haber ver, okuyan öğrencilere termos içinde çayla birlikte kek, poğaça da götürelim. Yesin çocuklar.’ Oysa herkesin elinde akıllı(!) telefon. Kültürel yönden beslendikleri tek aygıt o. Kocaman, testi gibi uyduruk kolalı içecekler de yanlarında. Demek güçleri ona yetiyor. Eğer bisküvi de alabilmişlerse paraları varmış, diyoruz.

Okullarda, ailelerde insanımıza kitap okuma sevgisi verilmiyor.

Torunlarımdan biliyorum. Anlasınlar anlamasınlar, Cahit Külebi’nin Atatürk Kurtuluş Savaşında adlı kitabını baştan sona okumuştum.

Her gün, onları bizim eve getirdiklerinde şiir bulutu dolaşırdı havada. İkisi de Hataylı Ali Yüce’nin şiirlerini duya duya büyüdüler. Şimdi İskenderun’dalar. Eğer biz vermeseydik okuma alışkanlığını, okulun vereceği yoktu...”

TOPLUM ÖĞRETMENLİĞİ 

Topluma karşı sorumluluk taşıyan öğretmenin aklı, okul kitaplığına öğrenciye önereceği kitapların bulunup bulunmadığındadır. Güney, iletisinde, çevre koşullarını öne çıkararak bu konuda Kocaeli Belediyesi’nin üzerine düşeni yerine getirdiğine de değiniyor: 

“Siyasa adamları, her konuşmalarında gençliği kanatlandırırlar. 

Frenkçesiyle ‘popülist’ bir yaklaşımdır bu. İktidara geldiklerinde unuturlar verdikleri sözleri. Evimizin önünde geniş bir boşluk vardı. Çöp, yapı temeli taşı, toprağı çıkınca buraya getirilir, dökülürdü. Kimi zaman yakılırdı biriken yığınlar, balkonumuzda oturup konuklarla söyleşemezdik. Kurum yağardı gökten. Sonra Kocaeli Belediyesi bir anlaşmayla burayı onardı, güzel bir park ortaya çıktı. Havuzu, uygun ağaçlandırması, yürüyüş yolları, çocuk, genç, ergin spor aygıtlarıyla...

İyi, güzel, gençlerin buluşmasına da uygun...”

Bu örnek bile, kentlerde toplumsal düzenin sağlanmasında belediyelerin tutumunun ne denli önemli olduğunu açıklıyor... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kent Enstitüleri 26 Nisan 2024
Benlik arayışları 19 Nisan 2024
Romeo ve Juliet 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları