İki Süreç Atbaşı ve Doludizgin... İmralı ile Başkanlık...

26 Mart 2013 Salı

Başbakan için tek adamlığın tek sağlam yolu var:
- Her şeye rağmen, en büyük korkusu, en önemli rakibi olan CHP’yi ufalamak...
PKK’ye
“yumuşak özerklik”...
Kendisine de
“Başkanlık” yolunu açacak olan anayasa değişikliği oylaması için CHP’nin önünün kesilmesi şart.
Önümüzdeki haftalar ve aylarda
“mebus pazarı” kurulması dahil her türlü oyunu izlemeye hazır olmak gerek.
Malum milletvekili ile pazarın siftahı yapıldı!
Artık iç içe geçmiş olan
“İmralı ve Başkanlık” süreçleri geliştikçe dışarıdan ve içeriden kurgulanacak yeni sahneler kaçınılmaz.
İkinci hizmet dönemini İsrail ziyareti ile açan Başkan
Obama’nın, Erdoğan’ın numarasını çevirip..
Ahizeyi İsrail Başbakanı’nın eline tutuşturması, İmralı Süreci’nin daha nice iç ve dış numaralar eşliğinde gelişeceğinin de habercisi...
Netanyahu’nun dilediği özür..
İmralı Süreci’nde Türkiye’yi bekleyen sevimsiz görüntüleri de perdelemiş durumda.
Örnek çok.
Ama en önemlisi:
Kandil’de, Apo’nun Diyarbakır söylevi ertesinde,
Murat Karayılan’ın Hasan Cemal’e yaptığı “Barış sürecinin başarısı Önder Apo’nun özgürlüğüne bağlı!” açıklamasının gözlerden kaçırılması oldu.
AKP’nin ampulünün sürecin yolunu aydınlatacağı yok.
“Acaba ne veriliyor” sorusunu da önümüzü de yine Kandil sayesinde görmüş olduk.
İsrail, Gazze, Suriye üzerinden Washington’ın da desteğiyle Başbakanımız
“tek adamlığın” sınırlarını genişletmeye yöneldi.
Ve bunun için de içeride en büyük engel olarak gördüğü CHP hep ana hedefinde olacak.
Tehlikeli olan durum ise..
CHP’yi
“ufalamak” isterken hem Cumhuriyeti tehlikeye atıyor, hem de kendisine daha zorlu bir rakip yaratacak.
“Yeni rakip” nereye ve nasıl varacağı meçhul olan “İmralı Süreci”ni Erdoğan’ın “Başkanlık Sevdası”na endekslemiş PKK/BDP’dir.
Doğalgaz karneye bağlanırken...

\n

Başbakan, CHP’yi geçmişi ile birlikte yargılamaya ve yalan yanlış dayanaklarla karalamaya çalışırken bir taşla birkaç hedef vurmak peşinde.
CHP’nin geçmişi demek..
Cumhuriyet dönemi,
Mustafa Kemal ve İsmet İnönü demek.
Bu dönemleri karalamak üzere geçmişin uydurma söylentilerine sa
rılıyor, eski gazetelerin manşetlerinden medet umuyor.
CHP dönemlerinde ekmeğin, gazın, bezin karneye bağlandığını anlatıyor.
“Varlık vergisi”ni gündeme getiriyor.
Verginin ancak
“gelir”den alınması gerektiğini ama CHP’nin “servet”ten vergi aldığını sayıp döküyor.
ll. Dünya Savaşı’nın ateş çemberi içindeki Türkiye’de o dönemde
servetten vergi almak..
Başbakan’a göre bir tür “insanlık suçu”!
O dönemde yaşanan insan haklarına, adalete aykırı olaylar elbette var.
Vergisini ödeyemeyenlerin
“taş kırmaya ve sürgüne” gönderilmesi gibi ayıplar da var.
Suç suça emsal olmamalı.
Benzer insanlık ayıplarının bin beteri şimdi Silivri’de yaşanıyor.
Başbakan’ın diline doladığı
“varlık vergisi” benzeri bir olay ise..
“Tarihin En Büyük Uygarlık Projesi” denilen Avrupa Birliği’nde yaşanıyor!
Ortada ise ne savaş var, ne açlık, ne de kıtlık.
AB, Kıbrıs Rum Yönetimi halkının bankalardaki
“varlığına” vergi çıkartıyor.
Ekonomi zora girince, bugünün dünyasında bile Varlık Vergisi kaçınılmaz olabiliyor.
AB sözde, tarihin en zengin, en güçlü ekonomik, siyasal, toplumsal ortaklık projesi...
27 ülkeyi ve 500 milyonluk nüfusu bir araya getiriyor.
Ama k
oskoca AB...
Bizim Ümraniye’den küçük Kıbrıs Rum Yönetimi’ni ayakta tutabilmek için
“servet vergisi”ni kaçınılmaz görüyor.
CHP’nin geçmişinden kendine malzeme çıkarmak için eşinen Sayın Başbakanımızın Rum halkına
“varlık vergisi” çıkartan AB için söyleyeceği iki çift lafı yok mu?
Onun yoksa..
Ankara’da Doğalgaz Abonesi on binlerce yurttaşın ona söyleyeceği çok laf var:
- Başkentte doğalgaz karneye bağlanmış durumda. Kota konuldu diye gaz satışı yapılmıyor. CHP savaş nedeniyle ekmeği karneye bağlamıştı. Yoksa gizli bir savaş hazırlığı mı var, yoksa yeni bir zam kazığı mı?

\n

Özürden yağ çıkarma sorusu

\n

Bir köşe yazarının Başbakan’a yağ yakması basında köşe olmak içindir. Pekiyi, zaten Siyaseten de köşe olan bir belediye başkanının alenen yağcılığa yönelmesi ne içindir? (A. Mualla Yıldırım, Ümitköy - Ankara)

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk ve ana sözü 12 Mayıs 2024
5’in 5’i yoktur eşi 5 Mayıs 2024
Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları