İMRALI: Dakika 1 Gol 1

26 Şubat 2013 Salı

Bektaşi’ye sormuşlar:
- “Kadınların eli neden öpülür?”
“Eeee” demiş “Bir yerden başlamak lazım!”

\n

***

\n

Çok şükür “süreç” bir yerden başlayacaktı. Başladı. Hafiften el ve ağız peşrevi ile başladı.
Şimdilik kimse kimseyi öpmüş değil.
Öcalan’ın “Devletin ve PKK’nin elindeki tutsaklar” sözüne de takılmamak gerek.
“Sayın Öcalan” haklı. PKK’nin kaçırdığı ve 18 Kasım 2011’den beri elinde tuttuğu “doğudaki öğretmenler” zaten Türkiye Cumhuriyeti’nin memuru falan değil “tutsağı” imiş. Ki bu on iki öğretmenimize “İşe gitmedikleri için önce maaş kesme cezası verilmiş” sonra da “çalışmadıkları için işten atılmışlar!”
Bu PKK/BDP/Kandil iddiası falan değil. CHP’li
Umut Oran’ın önergesi üzerine eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in TBMM tutanaklarına geçen resmi açıklaması!
Özetle...
Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip çı
kmadığı öğretmenlerimize eski Milli Eğitim Bakanımız yerine eski(?) “Milli Bebek Katilimiz” Sayın Öcalan’ın merhamet göstermesi PKK’nin TC’ye attığı ilk gol sayılmalıdır!
Faul ve ofsayt mofsayt yoktur.
Helal olsun.

\n

Zenci Tehlikesi

\n

Garip gurabanın gözündeki ve gönlündeki yerini koruma gayretiyle arada bir “Biz zenciyiz!” deyip duruyor.
“Zenci (negro/negger)” özellikle ABD ve İngiltere’de aşağılayıcı bir sözcük!
Onun yerine
“Beyaz olmayan” , “siyahi” veya “Afrikalı” gibi deyimler tercih ediliyor.
Öyleki
Agatha Christie’nin ünlü “10 Küçük Zenci ” romanı bile ABD’de tepki topladığı için adındaki “zenci” çıkartılarak yayımlanabilmişti.
Birisi mesela
“delikli gün dostu” Cüneyt Zapsu Tayyip Bey’in kulağına fısıldamalı: “Zenci (negro/ negger) özellikle ABD ve İngiltere’de aşağılayıcı ve ayıp bir söz! İmralı sürecinin devamı Obama’ya dayanacak! Aman dikkatli olalım!”

\n

MİT Artık Ne Kadar ‘Milli’?

\n

“Milli” olan her şeyin ayaklar altına alındığı görüldükten ve bu ahval de açıkça açıklandıktan sonra naçizane sormak cümle garip veya gayri garip-gurabanın hakkı değil midir?
- ‘
MİT’in milli’si artık kimin ve neyin milli’sidir?
2936 sayılı 1.11.1983 tarihli Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Kanunu örgütün asli görevini
“istihbarat” olarak tanımlıyor. Oysa MİT’in resmi görev çerçevesi fiilen değişti ve “Resmi bir müzakere”nin tarafı oldu!
Anayasamızsa
“Hiç kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz” diyor.
Başbakan’ın
“Yeni anayasa yazımı marta kadar bitsin!” telaşı ve talimatı boşuna değil!
Belli ki PKK-MİT müzakeresini
“yasal-anayasal hale” getirmek istiyor!
Aksi takdirde sıra BDP hediyesi 1000 TL’lik dolmakalemi imza için eline aldığında Öcalan, MİT Başkanı
Hakan Fidan’a soracatır: “Hani senin anayasal yetki belgen?”
Bu da açıkça
“Sen git patronun gelsin!” demektir!
Çünkü MİT Yasası da açık: “
MİT’e bu görevler dışında görev verilemez ve bu teşkilat devletin güvenliği ile ilgili istihbarat hizmetlerinden başka hizmet istikametlerine yöneltilemez.”
Özetle anayasa ve MİT Yasası (bir daha) değişmeden
“İmralı süreci” meşru hale gelemez.

\n

Çankaya Alıştırması

\n

Eskiden olsa böyle bir söz için tövbe derdik ama artık gerekmiyor. Başbakanımız kendi eliyle, diliyle ve eylemiyle kendisi Öcalan’ın liderliğini tescil etti. Üstelik kendisine muhatap kıldı ve süreç Amerika, Avrupa, Kandil’in de desteğiyle tıkır tıkır işlerse... Öcalan’ın “İmralı’ya çıkacak BDP’li Milletvekili Listesi” 2023 yılına kalmadan Öcalan’ın “Çankaya’ya Çıkacak Bakanlar Kurulu Listesi”ne dönüşecektir. Sabır ile koruk helva olur.
Öcalan’ı çevresi “
başkan” diye görüyor ve böyle hitap ediyor.
Belki bu yüzen Erdoğan da kendisini
“başkan” yapmak için uğraşıyor. Böyle giderse olacak da.
Sürecin sonunda
“Türkiye Cumhuriyeti” tasfiye edilip de Türkiye-Kürdiye Cumhuriyeti kurulursa...
Bir dönem Kıbrıs Cumhuriyeti’nde veya İsrail’de olduğu gibi
“dönüşümlü başkanlık” sistemini benimsemek en doğrusu.
Buna göre Öcalan’ın önce başbakan olması gerek.
Erdoğan’ın iki hafta boyunca Öcalan’ın listesini geri çevirip durması onu ilerideki bu görevine ısındırmak içindi herhalde! Arada sırada verdiği
“Herkes sırasını ve haddini bilecek!” mesajı yani.
Özetle bu işler için sabır gerek.
BDP’li
Pervin Hanım’ın Öcalan’a “tespih” hediye etmesi boşuna değil!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

5’in 5’i yoktur eşi 5 Mayıs 2024
Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları