Konumuz Ayıp Şeyler..

01 Kasım 2013 Cuma
Konumuz Ayıp Şeyler..
Dikizlemek gibi,
“dikiz” sözcüğü de
ve mesela, “köşeli”lik
sayesinde kendinden
söz etmek de ayıp.
Ama dönem öyle
dönem ki...
Siyasetteyken
Meclis’te, AKP ile
yaşanan kişisel
maceraları, bazı
deneyim ve
gözlemleri okurla
paylaşmamak da ayıp.
Ayıbın küçüğünü yeğliyor...
Başbakan Yardımcısı Sayın
Bekir Bozdağ ile bizzat yaşadığım
“içtüzük macerası”nı izninizle
paylaşmak istiyorum...
Bozdağ, daha önce “en yetkili”
AKP Grup Başkanvekili idi.
Muhalefetin en haklı taleplerinin
yerine getirilip getirilmemesine...
Yasa önerilerinin sırasına...
Seçilecek komisyon üyelerinin
adaylığına bile o karar veriyordu.
İnsan Hakları Komisyonu’nda bir
üyelik boştu.
Ve bu üyenin “Bağımsız”
milletvekillerinden seçilmesi
gerekiyordu.
İçtüzük emriydi.
“Bağımsız” milletvekili tanımını
ise Siyasi Partiler Yasası yapıyordu:
“Herhangi bir siyasi partiye üye
olmayan milletvekili, bağımsız
milletvekilidir!”
TBMM’de 23. dönemde bendeniz
“bağımsız milletvekili” idim. (CHP
İstanbul Belediye Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nu “desteklemek
gerek” diye yaptığım açıklamalar
yüzünden, genel sekreteri olduğum
DSP’den ihraç edilip “bağımsız”
hale gelmiştim!..)
O dönem “Bağımsız” olan Kamer
Genç ile birlikte İnsan Hakları
Komisyonu’na aday olduk.
Ancak AKP’nin en yetkili grup
başkanvekili hukukçu Bozdağ, açık
olan içtüzük hükmünü çiğnedi.
Daha da beteri, TBMM Genel
Kurulu’nu yöneten başkana da etki
ederek, adı lazım değil, partili bir
milletvekilini “bağımsız üye” sıfatı ile
komisyona seçtirdi!
İtiraz edecek oldum.
Sözleri hâlâ kulaklarımda:
“Ama arkadaşlarımız
o hanım milletvekiline
destek vereceğiz diye
söz vermişler. Ben bir
şey yapamam artık!”
***
Daha sonra,
TBMM Başkanı’nın
başkanlığınde bir
Meclis heyeti ile Suudi
Arabistan’a gittik.
Heyette Bekir Bozdağ
da vardı. CHP’yi
Muharrem İnce ile birlikte temsil
ediyorduk.
Son iki gün, umre için Kâbe’yi de
ziyaret ettik.
Tavaftan önce tavaf namazını,
imam hatipli olduğu için Bozdağ
kıldırdı. Kâbe’nin çevresinde
dönmeden önce birbirimize laf
atıyorduk.
Şimdi rahmetli olan BDP
Hakkâri Milletvekili Nuri Yaman’a,
Muharrem İnce takılıyordu:
“Sayın Yaman, sizin PKK
günahınız çok, birkaç tur daha fazla
atmanız gerekir!” Bendenizin de
ayağına top kutsal topraklarda
gelmişti:
Bozdağ’a “İçtüzük çiğnemek,
partili bir milletvekilini bağımsız diye
üye seçtirmek terör kadar günah
değil. Sen iki tur eksik atsan olur!”
diye takıldım.

AKP için ‘İçtüzük’ bahane...
Din duygularını siyasete tahvil etmek şahane!
İktidar, hukuku, yasaları, hukukun üstünlüğü
kavramını nasıl eğilip büküyorsa içtüzüğü de
benzer muameleye tabi kılıyor.
İçtüzük, aslında anayasanın uygulama kılavuzu.
Meclis buna göre çalışıyor.
Yasalar ona göre çıkarılıyor.
Demokrasi içtüzüğe göre işliyor.
Siyasi partilerin düzeni ona göre sağlanıyor.
Ama içtüzük, dün de gördük ki, Tayyip Bey’in
benzetmesiyle “Tramvay gibi” gideceği yere
götürmek için kullanılıyor.
“Şov”un gerekçesini ise bizzat Başbakan şu
sözlerle açıkladı:
“Başörtüsü bizim dinimizin gereklerinden birisidir.
Fakat, (bazıları) dinimizin böyle bir emrinin
olduğunu bilmeyecek kadar cahiller.
Parlamentoda, içtüzükte buna mâni yok.”
***
Ruh ve zihin sağlığımızı korumak için...
Başbakan’ın sözlerinde mantık ve tutarlılık
aramaktan artık milletçe vazgeçmeliyiz.
Diyor ki:
“Başörtüsü bizim dinimizin gereklerinden birisidir.
Dinimizin böyle bir emrinin olduğunu bilmeyecek
kadar cahiller.”
Madem dinimizin gereği, neden bu başı açık
hanımefendilere bugüne dek göz yumdunuz?
Dinin gereğinin yapılmamasına göz yummak da
günah değil mi?
Bu arada cahil olan kim?
Bu günahı (ve cehaleti) niye paylaştınız?
İçtüzük aynı içtüzük! Değişen ne oldu?
Dün CHP’li Muharrem İnce’nin TBMM Kürsüsü’nde
belirttiği gibi...
Yerel seçimlerde oylarının düşeceği korkusuyla
yaratılmak istenen, ama bozulan yeni bir başörtüsü
mağduriyeti oyunu mu?

Tesettür...
Sıfır çekerek!

Başını bağlayan AKP’li Kahramanmaraş
Milletvekili Sevde Bayazıt Kaçar Hanım’ın TBMM
kayıtlarına göre faaliyetleri aynen şöyle:
İlk İmza Sahibi Olduğu Kanun Teklifi: “0”
Sahibi Olduğu Sözlü Soru Önergesi: “0”
Sahibi Olduğu Yazılı Soru Önergesi: “0”
İlk İmza Sahibi Olduğu Genel Görüşme Önergesi: “0”
İmzası Bulunan Genel Görüşme Önergesi: “0”
İlk İmza Sahibi Olduğu Meclis Soruşturma Önergesi: “0”
İmzası Bulunan Meclis Soruşturma Önergesi: “0”
İlk İmza Sahibi Olduğu Meclis Araştırma Önergesi “0”
İmzası Bulunan Meclis Araştırma Önergesi:“0”
İlk İmza Sahibi Olduğu Gensoru Önergesi: “0”
İmzası Bulunan Gensoru Önergesi: “0”
Genel Kurul’da Yaptığı Konuşma: “0”
Şaka gibi ama değil!!
***
Sevde Hanım “resetlendi” ve inşallah
günahlarından arındı.
Ama, Allah “Kul hakkını affetmem. Kimin hakkını
yediysen ondan hellallik al!” diyor!.
Meclis’te “sıfır çekerek her ay maaş çekmek kul
hakkına girer mi?”..
Bunu da hac arkadaşım Bekir Bozdağ’a sormak gerek!


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024
Erdoğannâme... 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları