Osmanlıca ve Saray’da Felsefe

26 Aralık 2014 Cuma

Erdoğan “Türkçe ile felsefe yapılamaz!” diye kestirip attı.
Bizim gazete de aynı Erdoğan’ın benzer lafı edenlere “ırkçı” dediğini bulup çıkarttı.
Bu son görüşü mü, bilinmez!..
Geçenlerde de “Osmanlıcayı herkes öğrenecek!” diye talimat verdiğine göre, belli ki 1150 küsur odalı sarayında kendisini felsefeye verecek.
Atatürk’ün “Egemenlik ulusundur” sözüne nazire yapacak ve o da
“Saray milletindir” diyecek.
Dedi bile.
Saray milletin ise felsefesi de milletten kopuk olmayacak.
Felsefe kavramlarla yapılıyor.
Eski Yunan’da Delfi’deki Apollon Tapınağı’nın tepesinde iki sözcük kazılıydı:
“Kendini Tanı”
Acaba Tayyip Erdoğan kendisini nasıl tanıyor?
Aynaya bakarak bu kolay değil. Bıyıklar hep kırpık... Saçlar ıslak avuçla yana yatık... Göz altları ve gıdı hafiften sarkık... Yani o yaştaki herkes gibi.
Ama kendisi nev’i şahsına özel...
Belki de bu nedenle Tanrı ve “Yeni Türkiye” ona yeni olanaklar tanıdı.
Suretine bakarak değil kendisini en iyi “Sıfırladın mı O’ulum?” tapelerini dinleyerek tanıyabilir.
Elbette tanımak istiyorsa...
Kısıtlı dese de halkımız Türkçe ile yine de harikalar yaratabiliyor.
Sadece yasaların değil, dinlerin de lanetlediği rüşveti, anamızın ak sütünü mayalayarak sevimli hale getirebiliyor:
Trafikte rüşveti “çorba parası”na çevirebiliyor.
Kanunları da eğip bükerek milletvekillerinin ağzından “torba yasa”ya dönüştürüyor!

***

Kanuni Sultan Süleyman devri tarihimizin en “kanunlu” dönemi.
500 küsur yıl önce, Fuzuli “rüşvetin selam gibi alınıp verildiğini” 500 küsur yıl önce o dönemde ünlü mısralarıyla ölümsüzleştirdi.
Rüşvet ülkeyi batırmıyor.
Aksine çıkarıyor.
Lafın gelişi en tepelere bile...

‘Smiling’ Olmaya Zorlamak!
“İnlerine gireceez!” deyip duruyor. Girilmesi gereken asıl “in” Pensilvanya’da!.. Adalet Bakanlığı’nda başlatılan “Kırmızı Bülten” hazırlığının amacı da bu. ABD’nin Gülen’i iade etme olasılığı ise sıfır! Ama iktidar belli ki “İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü...” sözümüze güveniyor. Ancak Amerikalıların öyle bir atasözleri yok ki!.. Ayrıca devletlerinin başının yüzü, doğuştan kara! Öyleyse Kırmızı Bülten niye? Gülen’i sıkıştırmak ve Amerikan yurttaşlığına geçmeye zorlamak bir amaç olabilir. Böylece “Bakın zaten o dışarıdan talimatlıydı! Layığı devleti buldu!” demek. (Amerikancasıyla tabuta son çiviyi çakmak!) Amerikalı olmak günah ise, İngiliz olmak daha da günah. (Bu devlet Yunan’a değil asıl İngilize karşı savaşarak kuruldu.) Ki bu “günahkârlardan” biri kabinede bakan!..

Baraj Yüzde 4 Olmalı!
CHP lideri, seçim öncesi “Hırsızdan cumhurbaşkanı olmaz!” diye feryat etti durdu.
Kılıçdaroğlu haklı olarak ahlakın, hukukun, aklın gereğine güveniyordu.
Zaten bu yüzden ankete bile gerek görülmemişti.
Önceki gün yayınlanan bir araştırma ortaya koydu ki, “Türk halkının sadece yüzde 4’ü rüşveti önemsiyor!”
Yüzde 4’ün desteği ile de siyaset yapılamıyor. Bir süre önce de Genç Girişimciler ve Yönetişim Derneği (GGYD) bir gençlik araştırması yaptırdı. Gençlerin yüzde 75.7’si “gerektiğinde rüşveti olağan bulduğunu” söylemişti.
Gençler olmadan da siyaset yapılmıyor.
Sonuç:
Erdoğan’ın oyunun yüzde 51.8’de kalması yine de bir başarı.
İyi ki seçmenimizin hepsi genç değil. Yoksa rüşvet 75.7 ile iktidar olmuştu!

Çift Dilli Cumhuriyet ve ‘1 Gecede Uydurması’
Merhum pederim erken doğmuştu: (1908) İlkokulu Kemah Tan köyünde Osmanlıca değil ama eski harflerle okumuştu. Harf Devrimi’ne askerde yakalandı. (1928) “Latin harflerini sökmeyene tezkere yoktu!” En büyük okuma desteği komutanlarının hediye ettiği eski okunmuş gazetelerdi. (Bıraktığı en anlamlı aile mirası ise “çift dilli” Cumhuriyet’in o günlerdeki bazı sayılarıydı.) Erdoğan “Yüzlerce yıllık dil bir gecede değişti!” diyor. Kendisinin de bir gecede yaptığı işler var. Üstelik çoğu da pek hayırlı olmayan işler! Gazeteler bir süre çift dilde başlık kullandılar. 28 Eylül 1928 günkü Cumhuriyet’in haberleri 86 yılda aldığımız arpa boyu yolu gösteriyor: “Şirket Feshi/ Özelleştirme” - “Sarık Cüppe/ Kılık Kıyafet!”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024
Erdoğannâme... 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları