Polis Devleti Biber Oldu, Yakıyor

09 Nisan 2013 Salı

Akiller Cephesinde Son Durum…


\n

*
Eşi AKP milletvekili olan Hasan Celal Güzel’in dediği gibi, “Bunlardan bazıları bir yerlerin resmen görevlisiydi. Şimdi bu görevlerini ‘devlet’ himayesinde yapacaklar!..”
*
İsim vermek gereksiz. Bazılarının ortak özelliği “Öcalan ve PKK sevdalısı” olmaları, “Türk” ifadesine alerjileri ve hatta “Türk” düşmanlığı yapmalarıdır...
*
Terör sorununu sadece “Kürt sorunu” olarak görmeleridir.
*
Bariz ırkçılığı kendileri yaparlar.
*
İçlerinde Türk bayrağının ismi değişsin diye fitne atanlar bile var.
*
Bu karanlık tipler şimdi de “akil insan” forsuyla, halkın içine karışacaklar!
*
“PKK aslında terör örgütü değildir!” fitnesini yayacaklar?
*
“PKK evlatlarınızı katletti. Ama haklıydı” mı diyecekler?
*
Nitekim içlerinden biri, Başbakan Erdoğan’a, bu süreçte “terör” ve “terörizm” ifadesini kullanmayalım bile dedi.
*
Utanmazlığın, pervasızlığın bu kadarına pes... “Terör”e “terör” denmesin diyen “akil”e bakıyorsunuz ki, KCK sanığı!..
*
Ne tesadüf ki bu zatın avukatı da “akil insan” heyetinde!
*
Akillerden birisi “Soros”çuluğu ile övünüyor.
*
Açlık grevi mimarı da heyette.
*
“Katlettik” dediği “Ermenilerden” sürekli özür dileyen bir “akil” var. O da halkımızı “PKK’den özür dilemeye” mi davet edecek?

\n

***

\n

Bu sözler hâşâ bendenize ait değil.
Heyetin önde gelen akil üyelerinden,
Abdurrahman Dilipak ile Hasan Karakaya’nın sütun arkadaşı Fatih Akaya’nın dünkü yazısından (Haber Vaktim) bir bölüm.
Başbakan haklı.

Akil insanların işi çok zor.
Bu nedenle, bölgelerden değil de kendi yakın çevrelerinden başlasalar daha iyi olacak.
Heyet üyesi
Fehmi Koru da haklı..
Koruma verilmesi de şart.
Önce yakın arkadaşlarından..
Sonra da halktan...

\n

“Askeri vesayeti bitirdik!” derken..
Polis devletini gözle görülür, bariyerle tutulur, gazla koklanır hale getirdiler.
Dün Silivri’de bunu milletçe bir kez daha gördük ve yaşadık.
Askeri vesayet elbette çok berbat.
Ama hiç değilse on yılda bir görülüyordu.
Etkisi yine de çok uzun sürmüyordu.
Sürseydi zaten…
AKP ne öyle kapatılıp kapatılıp açılabilir..
Ne de iktidar olabilirdi..
Polis devleti ise her gün, her saat, her toplantıda..
Veya her duruşmada kendisini gösteriyor.
Dün bunları İstanbul’da yazıya dökerken CHP Parti Meclisi üyesi
Fikri Sağlar ile karşılaştık.
“Ne yazıyorsun” diye sordu.
Söyledim.
“Haklısın!” dedi ve kendisi de bir örnek verdi:
“1987 seçimlerinde Ahmet Türk, hapisteydi. Mardin’den milletvekili aday adayı olmuştu. Aday listeleri akşam 17.00’de ilan edildi. Ve mahkeme kendisini 17.30’da serbest bıraktı. Daha seçim yapılmamıştı. Sadece adaylığı kesinleşmişti!”
Balbay, Haberal ve Engin Alan ise çok yüksek oy oranı ile milletvekili seçildiler.
Mazbatalarını bile aldılar.
TBMM’de, kendilerine makam odası bile tahsis edildi.
Ama değil serbest bırakılma..
Kendilerini savunma hakkı bile tanınmıyor!!!
Polis devleti, askeri vesayetten beter Ahmet Türk bunun tanığı!

\n

Hassas Akıl

\n

Basın Kartları değişiyor.
Eskiden bir de Basın Şeref Kartı vardı.
Artık yok.
Şeref önemini kaybetti de ondan mı?
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Orhan Erinç’e sorduk:
“Basın Şeref Kartı artık niye verilmiyor?”

*
Listeye giremeyenlerde alınga
nlık olmuştu!
*
Nasıl?
*
“Bizi şerefli saymadınız!” diye küsenler vardı!
*
Yani şimdinin, akiller heyetinde ben niye yokum, tepkisi gibi mi?
*
Denebilir!
*
Haklılar. Akil yerine daha makul bir isim tercih edilebilirdi.
*
Barış Heyeti, falan gibi!..
*
Evet!

\n

SALI SORUSU..Zafer mi, Hezimet mi?

\n

9 Yurttaşımızı öldüren İsrail’in özür dilemesi “zafer” diye sunuldu.
On binlerce insanın ölümünden sorumlu Apo ise değil
“özür” dilemek...
Dolaylı bir
“üzüntü” bile ifade etmedi.
Apo hapiste ve müebbet hükümlü.
Erdoğan ise hem özgür, hem ülkenin tek hâkimi!
Hadi,
“çarpık bir barış aşkı”na, hiçbir şeyi görmeyelim..
Bu
“özürsüz süreci” PKK için zafer saymayalım..
Ama bu tablo AKP için bir hezimet değil mi?

\n

Şerdeki Hayır

\n

Ziraat Bankası’ndan sonra..
Bakanlık levhalarından TC ibaresi çıkarılıyormış..
Yeni anayasadan ise
“Türklük” ifadesi çıktı çıkacak.
Bütün bunlara sevinmek..
Ve teşekkür etmek gerek!
Artık isteyen, korkmadan..
“Tükürürüm böyle bakanlığın da, anayasanın da içine!” diyebilecek

\n

Koltuk Aşkı..


\n

23 Nisan’da devlet makamlarına çocukların oturması geleneğine de son verilecekmiş.
Demek ki on dakikalığına bile olsa bu iktidar koltuktan vazgeçmekten korkuyor.

\n

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

5’in 5’i yoktur eşi 5 Mayıs 2024
Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları