Tam 101 Yıl Önceydi... Bir ‘Hükümet İstifa’ Haberi

21 Ocak 2014 Salı

Başbakanımız R.T.E...
3 yıldır ilk kez geldiği Brüksel’de AB yetkililerine “İleri Demokrasimizin” kaydettiği aşamaları anlatırken...
13 yaşındaki yurttaşımız, ilkokul öğrencisi B.T.İ. de...
Çanakkale’de 6 yıl hapis istemiyle mahkemede hesap veriyor olacak!
Suçu mu?..
Gezi olaylarına destek amacıyla yerlere sprey boya ile “Hükümet istifa!” diye yazmak.
Bu slogan ateşle oynamaktan farksız.
Tarih boyunca da öyle oldu.

***

“Hükümet istifa” Osmanlı döneminde de bir tür “Allah’a isyan” demekti.
Çünkü, padişahın bir vasfı da “Zillullah” (yani, Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi) idi.
İşbu nedenle “Başbakanımızda Allah’ın vasıfları var!” diyen AKP’li milletvekiline “Ohaa!” demiştik.
Haksızlık etmişiz.
O aslında padişahlardan devralınan bir sıfatı tekrar etmiş, o kadar. Zaten Allah’ın vasıflarını taşıdığını ilan ettiği kişi de çok mutlu oldu ki itiraz etmedi!

***

“Hükümet istifa” son dönem padişahlarından miras bir kitlesel talep.
Üstelik 100 yıl önce TOMA’lar ve biber gazı da olmadığı için daha kolay seslendiriliyordu...
Gösterilerin merkezi Taksim değil, Babıâli idi...
Çünkü Sadaret (Başbakanlık) oradaydı (şimdiki vilayet binası).

***

Tarih Vakfı dergisi, her ay, İstanbul’daki günlük gazetelerin 100 yıl önceki sayılarından bazı haberleri aynen aktarıyor.
İşte 101 yıl öncesinin bir sokak gösterisi ve “Hükümet istifa” haberi:
“BAB-I ÂLİ’DE İCRA EDİLEN vatanperverane nümayişler esnasında (...) bazı kimseler ellerinde bayraklar olduğu halde Şeref Sokağı cihetinden Bab-ı Âli’ye doğru iniyordu.
Bu zevat (kişiler) Bab-ı Âli methaline (girişine) geldiklerinde, Enver Bey, bir ata rakib (bindiği) halde göründü.
Bu zevat (kişiler) Enver Bey’i ihata ettiler (sardılar) ve beraberce Bab-ı Âli havalisine ithal eylediler (girdiler).
Bunun üzerine hatibi şehir Ömer Naci Bey göğsünü açarak dedi ki:
- Biz namusumuzu, namusı vatanı dinimizi kurtarmak için geliyoruz. Ateş edecek misiniz? Eğer edecekseniz işte göğsüm! Bir dakika sükut hüküm sürdü.
Naci Bey devam etti:
- Niçin öldürmüyorsunuz? Beni çabuk öldürün ki memlekette haysiyet kalmadı itikadıyla mezara gideyim!
(....)
Yine bu sırada idi ki, içeriden birkaç el silah sesi geldi. Bilahere anlaşıldığı veçhile, Enver Bey içeri girmek isterken Sadaret Yaveri Nafiz Bey ateş etmiş, fakat Mustafa Necip Bey isminde bir zabit araya atılarak kurşun alnına isabetle, bi-ruh düşmüştür (ölmüştür.) (...)
Enver Bey, Meclis-i Vükelâ (vekiller) salonuna dahil oldu (girdi). Meclis-i Vükelâ cevabi notayı hazırlamış imaz etmek üzürü idi. Bu ahval üzerine (sadrazambaşbakan) Kamil Paşa istifa etmiş, istifanamesinin zatı şahaneye (padişaha) tebliğini Enver Bey’e rica eylemiştir. (26 Ocak 1913 - Sabah Ceridesi)”

***

Malum mısralar hiç değilse bu defa boşa çıkar:
“Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.
Hiç ibret alınsa tekerrür mü ederdi?”
Dileyelim ve diyelim ki Enver Bey gibi maceracılara artık ekmek yok...
Ama..
“Sende Allah’ın vasıfları var” diyerek..
“İlahi İrade” tonunda “Sağlam İrade” diye ortalığı reklamla bezeyenler...
Tayyip Bey’i gaza getirmek için yanıp tutuşuyorlar.
O da Dolmabahçe Sarayı’nı mesken tutarak buna çok teşne olduğunu kanıtlamakla meşgul.
Ne diyelim, Tanrı önce akıl sağlığımızı, sonra ülkemizi korusun!

Satırbaşlarıyla satır arası
? AKP milletvekilleri şecaat arzeden mert Kıptilere parmak ısırtıyor:
? “Suriye’ye giden TIR’lar Nene Hatun gibi” diyeni, ya Nene’mizin top mermisi taşıdığını unutmuş ya da hükümet adına “itirafçı” olarak suçu hafitletmek istiyor!
? MİT’in, TIR’lar dolusu “yardımseverliği” ile Örtülü Ödenek’in son 10 başbakanın bütçesini ona katlaması arasında bir bağ var mı? (Yoksa MİT izi it izine mi karıştı?)
? MİT ile Kızılay belli ki kanka olmuşlar. “Yardım” işini birlikte yapıyorlar- yapıyor görünüyorlar. “Türk Kızılayı” önündeki “Türk” ibaresini de belli ki birlikte kaldırdılar. Sıra Milli İstihbarat’ın “Milli”sinde..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024
Erdoğannâme... 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları