Merdan Yanardağ neden yatıyor?

30 Haziran 2023 Cuma

Yıllar yılı yaşayarak, eşimiz dostumuzun durumunu paylaşarak, yazar, çizer, aydın, sanatçı izleyerek artık ezbere bildiğimiz bir süreç: İçeri tıkılacak olanlar önce Emniyet’te gözaltına alınıyorlar, sonra süre uzatılıyor, ardından savcılığa sevk ediliyorlar, oradan yargıç önüne çıkarılıyorlar, sonra da yargıcın kararıyla tutuklanıyorlar.

İçeri tıkılma olayının ilk aşama süreci bitmiştir. Herkes öyle derin bir nefes alır. Salı günü Merdan Yanardağ örneğinde olayı bir kez daha baştan sona yaşarken hiçbir aşamada Yanardağ’ın serbest bırakılması umudunu taşımadım. Ben olayı, TELE1’de Merdan Yanardağ’ı izlerken önceden görmüştüm. Türkiye’nin tek değişik televizyon kanalı TELE1’de olaylara yaklaşım açısı, yaptığı ve yaptırdığı programlar, söylediği sözlerle Merdan Yanardağ devlet dairelerinde üzerine “Yangında ilk kurtarılacak kaydı düşerek saklanılan dosyalar” gibi, Prof. Dr. Emre Kongar ile birlikte sundukları 18 Dakika programında sanki üzerlerine “Seçimden sonra ilk içeri atılacak” kaşesi vurulmuş gibi duruyorlardı. İki konuşmacının üzerlerine vurulmuş kaşeyi tek gören de ben değildim.

***

Bu durumda kolay tahmin edeceğiniz gibi, Yanardağ’ın serbest bırakılacağını bir an bile düşünmeden izledim süreci. Merdan Yanardağ olacakları öngörmüştü: AKP, Öcalan ile yeni açılım sürecini başlatacak, yeni girişimler deneyecekti. Bu girişimi başlatmadan önce, seçim öncesi tutumuyla, bize sunulanı, sunanların istediği gibi değil, olduğu gibi kavrayıp açıklayacak olanların temizlenmeleri gerekiyordu.

Olayı bu şekliyle kavrayanların, Yanardağ operasyonu cümlesinden birkaç rötuş daha yapacaklarını tahmin etmeleri güç olmasa gerek.

Yeni açılım sürecinin Kürt sorununun çözümü yönünde yeni olanaklar yaratabilip yaratamayacağı konusunda umutlu olmak ise güç, hatta imkânsızdır.

Kürt sorununun Türkiye’de demokrasi sorununun bir parçası olduğunu, birinin çözülemeden ikincisinin çözülmesinin imkânsızlığını bilenler öngörümüzün nedenini de kolaylıkla anlayabilirler.

Ama Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu sorunlar yumağı konunun ele alınmasını zorunlu kılıyor. Şimdi öyle görünüyor ki yeni bir Öcalan imajı yaratarak sorunu çözmemekle birlikte yeni bir aşamaya taşıyacak ve bunu da çözüm gibi sunacak yeni bir dönemin önünün açılmasının eşiğindeyiz.

***

Hakan Fidan’ın dışişlerinin başına getirilmesi bu çerçeve içinde değerlendirilmelidir.

Şimdiye dek Cumhuriyet tarihinin yaşadığı en derin ve uzun süreli yoksullaşma va ekonomik kaos dönemini yaşayan Türkiye’nin böylesine elinin ve ulusal direncinin zayıf olduğu bir sırada hepsi de birbirleriyle kaçınılmaz olarak bağlantılanacak; hepsi de uluslararası platforma sıçramış sorunları göğüslemek durumunda olan bir iktidarın işinin gerçekten güç olduğu açıktır. Türkiye’nin, ister göçmen deyin ister sığınmacı, milyonlarca yabancının yaşadığı bir ortamda, değil büyük yapısal sorunları, günlük çözümleri bile demokrasi çerçevesi içinde yürütmesi güçtür.

Böyle bir karmaşa içinde medyanın mutlak denetim altında tutulması ve her şeyin kamuoyuna iktidarın dilediği gibi sunulmasının sağlanması hedeflenecektir.

Böyle bir ortamda, Merdan Yanardağ’ın terörü övmesinin söz konusu olamayacağı yönündeki savunmaların bir etkisi olmayacak. Zira Merdan Yanardağ’ın terörü övmekten yatmadığını zaten herkes biliyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları