Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Adaylar ve sonrası
Aday saptamalarının da son aşamalarından sonra artık, seçimlerin “partiler arası” yarışma süreci başlayacak. Biraz daha önce başlasaydı o süreç, elbette daha faydalı olurdu. Ama tüm partilerin yerel seçimler öncesinde de tüm adayların tümünü “merkez”den tayin etme merakı, pek çok tecrübe geçildiği halde, hâlâ azalmadı.
Son milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerine iktidarın da muhalefetin de “ortaklık halinde girmesi” bir zorunluluktu. Ortakların “ortak aday” gösterme pazarlıklarını önseçimli yapmak, daha güçtü. Ama bu önümüzdeki seçimde, seçimin adı da ortada: “Yerel” seçim... Seçmenler, adayları, pek çok il ve ilçede hemşerileri, hatta bazılarında mahalleleri, komşuları arasından seçecek. Siyasi partilerin, o adayların kimler olacağını ve kimlerin olamayacağını belirleyecek mekanizmaların bir merkezde oluşturulması gerekir miydi? Öyle bir merkeze -her ihtimale karşıonaylanması yetkisi verilebilirdi. Ama esas, önseçim uygulamasının amacına uygun olmasını sağlayacak itirazları karara bağlayacak bir mekanizma kurmaktan ibaret kalırdı. Eski zamanlarda olduğu gibi...
“Eski zamanlar” derken... Ben, malum, gazeteci olarak da siyasette bulunduğum sürelerde de o süreçleri yakından izlemiş olanlardan biriyim. Seçimlerde adayların en azından büyük bir kısmının örgüt (o zamanki adıyla teşkilat) tarafından seçilmesi uygulaması, demokrasiye geçiş süreciyle başlamış, o yetki, adayların önce yüzde 70’inin, sonra yüzde 80’inin o yolla seçilmesi sağlanmış, daha sonra da genel merkeze verilen önce yüzde 10, sonra yüzde 5 “merkez kontenjanı” dışında, tüm adaylar için kullanılmaya başlamıştır. Bir zaman gelmiş, önseçim kanun yoluyla da tüm partiler için geçerli hale sokulmuştur.
Sonra, önce kanunun “tefsir”i (yorumlaması), sonra da kanun değişikliği yapılarak o iş, başka birçok devlet faaliyeti gibi bugünkü “tek merkezli” uygulamalardan biri haline getirilmiştir.
Günün birinde, elbette ülkemizde de “yeniden demokratikleşme” sürecinin başlamasıyla, gündeme gelecektir. Ama o vakte kadar siyasal partilerin, demokrasilerde partilerin aday belirlemesinin demokrasinin bir gereği olduğu hatırlanacaktır. Zaman içindeki tecrübelerden faydalanılarak gerçekleştirilecek düzenlemelerle yeniden kural haline gelecektir.
Bu yazıyı, birçok defa tekrarladığım o dileği bir defa daha ifade ederek bitireyim.
Ülkemizde şu sırada genel politika alanında olduğu gibi yerel politikada da gözden hiç uzak tutulmaması gereken ana hedef, son dönemde darmadağınık hale gelmiş ve büyük kısmı yok sayılmış olan demokratik kuralların ve uygulamaların yeniden ve daha da çağdaşlaştırılarak kazanılmasıdır. Önümüzdeki yerel seçimde ise ülkemizin her yerinde demokrasiye inanmış olan kişilerin kazanmasıdır. Demokratik Cumhuriyetimizin, daha önceden ülkemizde de yerleşmiş olan yasalarına, usullerine, kurallarına, kurumlarına yeniden kavuşmamızın sağlanmasıdır. Dünyanın gerçekten demokratik ülkelerinde hep var olduğu gibi...
Ülkemizde her alanda önümüze çıkmış olan ve çıkmaya devam eden tüm olumsuzlukların temelinde o durumumuz vardır:
- İnsanlarımızın çok büyük bir kısmının yoksulluk sınırı ve açlık sınırı altında yaşamaya mecbur bırakacak kadar bozulmuş olan ekonomik sorunlarımız.
- Büyük bir kısmı kadınları hedef alan cinayetler başta olmak üzere uyuşturucu satıcılığı, dolandırıcılık dahil kriminal olayların merkezlerinden biri haline gelişimiz.
- Basın özgürlüğü başta olmak üzere toplantı ve gösteri özgürlüğü dahil insanların doğumlarıyla birlikte kazandığı temel hak ve özgürlüklerinin çoğunun fiilen ortadan kalkmış olması. Hapishanelerin çoğunun, “fikir suçu” diye adlandırılan suçları işledikleri ileri sürülen “şüpheli”lerle doldurulmuş olması.
- Halkın seçtiği milletvekillerinin görevlerine başlamasının, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarına rağmen önlenmesi...
Ve daha, bu sütunun sınırlarına sığmayacak kadar çok ama herkesin her gün karış karşıya kaldığı başka birçok haksızlık, adaletsizlik örneklerinin birbirini izlemesi...
Bunların ana kaynağı, bugünkü yönetim sisteminin yapısındaki yanlışlardır.
Önümüzdeki yerel seçimlerin ve ondan sonraki gelişmelerin de “hayırlı sonuçlar” vermesinin, demokratik ülkelerdeki düzeye “yeniden” ulaşmasıyla mümkün olacaktır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde korkutan deprem!
- Premier Lig'den Arda'ya çılgın teklif!
- Kayıp ekonomist Berzeg olayında yeni gelişme!
- Kurultay sonrası üst düzey istifa
- Ahmet Ercan'dan sabaha karşı 'deprem' mesajı
- Çağlayan'da 'Erdoğan' ve 'Deccal' krizi
- Ali Yerlikaya'dan '1 Mayıs' açıklaması
- İYİ Parti'de yeni dönem istifalarla başladı
- Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi netleşti
- Ankara’nın diğer yarısı da oğlu ve gelininmiş!