Aydın Engin

Geçmiş salı gününüz geçmiş olsun

25 Şubat 2016 Perşembe

Yanlış meslek seçtiğime bir kere daha inandım. Öyle ya, berber ya da nalbant ya da hekim ya da banka memuru olsaydım bu salı ya da herhangi bir salı televizyon başına çökmek, siyaset sahnemizin “lider” diye anılan yiğitlerinin konuşmalarını dinlemek zorunda olmazdım. Bu konuda kimse beni kınamaz, mesleğim de bundan etkilenmezdi.
Oysa gazeteci isen çaren de yok, çıkarın da. TV başına oturacak ve partilerin grup toplantılarında konuşan “lider” tayfasını seyredeceksin; notlar alacaksın; ruhsal dengenin bozulduğunu hissetsen bile buna devam edeceksin...
Bu yazı çarşamba sabahı yazılıyor. Benim açımdan “dün” partilerin grup toplantıları vardı. Liderler konuştu, ben dinledim.
Salı geçti. Ama ben kendimi hiç de iyi hissetmiyorum.
Korkmayın geçmiş salı günündeki konuşmalardan alıntılar yapıp sizin de ruhsal dengenizi bozacak değilim. Ama şunu soracağım:
Partilerin salı günleri toplanan Meclis grupları niye yapılır?
Benim bildiğim bu toplantıların amacı çok yalındır: Milletvekilleri başlayan yasama haftasında partinin hangi konularda yoğunlaşacağını tartışsınlar, farklı görüşler ortaya çıksın; ağır basan görüş ya da çizgi benimsensin ve milletvekilleri de yasama haftası boyunca bu noktalarda yoğunlaşan bir yasama faaliyeti göstersinler...
Ama öyle mi oluyor?
Grup toplantısında partinin bütün milletvekilleri sıram sıram yerlerini alıyorlar; arkada kalan sıralara, balkona, yanlara da ne akla hizmetse günlerini böyle bir toplantıyı izlemek için harcamaya karar veren partililer tıka basa yerleşiyor. Sonra kürsüye genel başkan çıkıyor.
Ne yapıyor?
Valla dün de, daha önceki salılarda da öteki partilere laf sokuşturan, bağıran, böğüren,salondakilerin alkış patlatması için konuşma tekniği gereği “es” veren; alkışın ardından kaldığı yerden yine yağıp gürlemeye, bağırıp böğürmeye başlayan genel başkanlar vardı.
Eğer yanlışlıkla ya da gönüllü olarak salı günkü lider konuşmalarını siz de izlediyseniz söyleyin bana: Ne dediler?
Dedikleri sizde nasıl bir ufuk açtı? Ülke sorunlarına ilişkin görüşleriniz nasıl ve ne kadar zenginleşti, derinlik kazandı?

***

Tırmık’ı buraya kadar okuyanların “Aydın Engin ülkenin bunca sorunu varken, Cerattepe’de devletin zorba gücü Artvin halkına ‘Sizin burada ne olacağına, ne yapılacağına siz değil biz karar veririz. Itiraz ederseniz döveriz’ demekteyken, Ankara cankırımının acısı yüreğimizi yakarken sen tutmuş salı günleri grup toplantıları üstüne paragraflar döktürüyorsun” diye bana tatlısert fırça attığını duyar gibiyim.
Haklısınız. Şu yoğun, şu zorlu, şu berbat günlerde sade suya tirit bir Tırmık yazdım. Attığınız fırçaya da itirazım yok.
Ama dedim ya, bu salı grup toplantılarını önce TV’lerden izledim, ardından da ajans haberlerinden konuşmaların tam metnini okudum.
Ne diyebilirim?
Geçmiş salı günümüz geçmiş olsun.
Mümkünse haftanın günleri bundan böyle pazar, pazartesi, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi olsun...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları