Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sur açmazı Sur çıkmazı Sur inadı…
Sur Mahallesi için “Diyarbakır’ın kalbi” denir.
Doğrudur.
Diyarbakır’ın kalbi tam 90 gündür kanıyor.
Bu da doğrudur.
Sur’da 90 gün boyunca pek kanlı çatışmalar yaşandı. Resmi rakamları veri alırsak, 583 yurttaşımız artık yaşamıyor. Kimi asker, kimi polis; kimi erkek, kimi kadın; kimi yaşlı, kimi genç; kimi çocuk, kimi bebek 583 yurttaş...
Ölümler kanıksanabilir mi?
Kimileri kanıksadı.
Ancak son dört, beş gündür Sur kuşatmasında yeni bir aşamaya gelindi. Ağırlığını askerlerin oluşturduğu güvenlik güçleri, Sur’da sıkışıp kalmış ve sayılarının 200’ü aştığı söylenen yurttaşlar için 90 dakika süreyle bir çıkış koridoru açıyor. Koridorun ağzına ambulanslar getiriliyor. Güçlü ses yükseltici aygıtlarla içerdekilere güven içinde çıkabilecekleri söyleniyor ve…
Ve kimse çıkmıyor…
Bu yanılmıyorsam üç, dört kez yinelendi. Hepsi de TV’lerin ana haber bültenlerinde “canlı yayın” olarak aktarıldı. Sonunda kamuoyunda “Canım çıkmak isteyen çıkardı. Çıkmadıklarına göre bunların hepsi terörist. Artık devletten günah gitti” duygusu yerleşmeye başladı.
Evet, Sur’da barikatların ardında, harabeye dönmüş evlerin kovuklarında mevzilenmiş, “şehir gerillası” teknik ve taktikleri ile savaşan, kendilerini YDGH (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) olarak tanımlayan genç Kürtler var. Eğer TV’ler üstünden aktarılan bilgiler doğruysa onlara gerekirse ölmeleri ama asla teslim olmamaları talimatı verilmiş. Bu ne kadar doğru bilmiyorum. Ama doğru da olabilir.
Ancak Sur’da bu gençlerin yanı sıra kimileri kadın, kimileri yaşlı, kimileri çocuk ve kimileri bebek (evet bebek) olan yurttaşlar da var.
Peki, onlar 90 dakikalık sürelerde niye dışarı çıkmıyorlar?
İlk akla gelen soru bu değil mi?
Ama yanlış, yüzeysel bir soru bu.
Sur’da elde silah şehir gerillalığına soyunmuş gençler o kadınların çocukları, eşleri, kardeşleri, ağabeyleri; çocukların, bebeklerin babaları, dayıları, amcaları…
O durumda siz olsanız Sur’dan çıkıp gider, çocuklarınızı, kardeşlerinizi, eşlerinizi, babalarınızı orada bırakır mıydınız?
Ne cevap verdiniz?
“Evet, çıkardık” diyenlere sözüm var. Haydi bir daha düşünün: Sahiden çıkıp gider miydiniz?
Çıkıp gitmek kalanları kaçınılmaz olarak ölüme terk etmek, mermilerle delik deşik olmalarına rıza göstermek demek.
Ancak çıkmayıp içerde kalmak da ölüm demek.
Nitekim Cumhurbaşkanı da, Başbakan da çıkan olsun olmasın, artık Sur’da kalanların sonunun nasıl geleceğini ürkütücü bir pervasızlıkla açık açık dile getiriyorlar.
O yüzden bu yazının başlığı bir umutsuzluğu, bir çaresizliği yansıtıyor:
Sur açmazı Sur çıkmazı Sur inadı…
Bu çözümsüzlükten tek çıkış var: Selahattin Demirtaş’ın dünkü açıklaması.
HDP Eş Genel Başkanı dün “Biz bu çatışmanın bitmesini istiyoruz. Biteceği şeklinde yolu da kanalı da açmış durumdayız. Sadece ablukanın kalkması yeterlidir. Bir gün sonra Suriçi’nde çatışmalar sonlanmış olacak” dedi.
Bu sözler kör gözleri açmalı, sağır kulaklarca bile duyulmalıdır.
Hele Ankara’daki kör gözlerce, sağır kulaklarca…
Yoksa bu cankırımının vebali tahmin edilemeyecek kadar ağır olacak…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde korkutan deprem!
- AKP'de toplu istifa!
- Premier Lig'den Arda'ya çılgın teklif!
- Uçum'dan bu kez '50+1' ayarı
- Kurum kazanacak diyen astrolog neden yanıldığını anlattı
- Cem Yılmaz'dan 'gönder'meli' paylaşım
- Kayıp ekonomist Berzeg olayında yeni gelişme!
- O il için gök gürültülü sağanak uyarısı!
- Sürekli negatif olan burçlar hangileridir?
- Hamza Dağ'ın 'içkili mekan turları' bitmedi