Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Reyting mi önemli sanat mı?’
Başlığı ödünç aldığım Prof. Dr. Üstün Dökmen, 5 Kasım tarihli Cumhuriyet Pazar’da diziler hakkında ilginç bir yazı kaleme alıp bence sanatın günümüzdeki en yakıcı sorunlarından birini gündeme getiren bir soru sordu: “Reyting mi önemli sanat mı”.
Günümüz dünyasındaki televizyon dizileri arasında Türk dizilerinin önemli bir yer edindiğini ve bununla gurur duyduğunu da vurgulayan Dökmen, ancak “yüksek bir reyting” yakalayan dizilerin uzatıldıkça uzatılmasının kaliteyi düşürdüğünü ekleyerek sözlerini “Elbette ki sanat uğraşanlara para getirmelidir ancak para kadar sanat da toplumsal sorunlar da önemlidir” diye noktalıyor.
İNSANI ÜRKÜTEN UNSURLAR
İzlediğim dizilerin bazılarında oyunculuk kalitesinin ve teknik düzeyin eskiye göre gerçekten yükselmiş olduğunu inkâr edemem. (Müzik kullanımı hariç diye eklemeliyim çünkü yerli yersiz ve çok yüksek volümle kullanılan müzikler diyalogların anlaşılmasını zorlaştırıyor.) Ancak ya Üstün Dökmen’in sözünü ettiği “reyting yapan diziyi” uzatma kaygısından ya da “Bu tarz diziler tutuyor” ön kabulüyle, olay örgülerinde genellikle insanı ürküten unsurlar öne çıkarılıyor. Bunların içinde beni en çok rahatsız eden de kadın tiplemelerinin genellikle entrikacılık, yalancılık, hemcinslerine düşmanlık, kötülük üzerinden işlenmesi, dolayısıyla “şiddet görmeye müstahak” bir kadın tipi sergilenmesi oldu. Kadına yönelik şiddetin inanılmaz boyutlara vardığı bir ülkede hemen her dizide kadınların gırtlağına sarılma sahnelerinin sık sık tekrarlanması da bu rahatsızlığımı iyice artırdı. Her türlü silahın çok fazla görünür hale getirilmesi; “aile yapısını koruma” adı altında kadın haklarıyla ilgili Cumhuriyet kazanımlarına saldırının neredeyse meşrulaştırıldığı bir dönemde, öne çıkarılan aile yapılarının çürümüşlüğü, ilişkilerin mafyalaştırılması; yoksulluk sınırının altında yaşayanların büyük çoğunluğu oluşturduğu bir ülkede sürekli bir servet teşhirciliği yapılması (bu arada açlık sınırında yaşayan halk kitleleriyle adeta alay eder gibi hazırlanan “yemek programları”); gerçek toplumsal sorunlardan bir iki istisna dışında neredeyse kaçılması... Bu örnekleri çoğaltmak mümkün tabii ki...
SANAT İLE PİYASA KURALLARI
Aslında sanat ile reyting, bir başka ifadeyle sanat ile piyasa kuralları arasındaki ilişki dizilerin dar alanına sıkıştırılamayacak kadar önemli bir konudur. Çünkü sanatın üretim sürecinde piyasa kurallarını aşkın estetik ve toplumsal kaygıların korunması, insanlık kültürünün yapıtaşlarının savunulması anlamına da gelir. Belki de bugün sanatın en önemli işlevi budur: Çağının nabzına ve ritmine yabancı kalmadan, sıradanlığa karşı kendi alanını ve yaratımını, kimi zaman piyasa kurallarına ve reyting kaygılarına rağmen savunabilmek... İçinde yaşadığı toplumun, yaşama farklı bir boyuttan bakma hakkını, kendini yenileyebilme, soluk alma ve hatırlama hakkını savunabilmek, belleksizleştirilmeye direnmek...
SANAT VE ZAMAN
Gerçek sanatsal üretim hem kendi içinde bir süreçtir hem de bir “tarih”tir, kendi altın zincirinin halkalarına sadık kalarak yol yürümektir. Böyle bir sanatsal üretim zaman ve mekân ötesi bir dünyaya sıçrama, ölümü yenme isteğinin de ifadesidir. Kişisel tarihini bütün bir insanlık tarihi içine katmanın ve zaman denen o devi yenmenin kavgasıdır sanat.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dizeleriyle, “Ne içindeyim zamanın / ne de büsbütün dışında / yekpare geniş bir ânın / parçalanmaz akışında” diyebilmektir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Premier Lig'den Arda'ya çılgın teklif!
- AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde korkutan deprem!
- Ahmet Ercan'dan sabaha karşı 'deprem' mesajı
- Kurultay sonrası üst düzey istifa
- Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi netleşti
- Çağlayan'da 'Erdoğan' ve 'Deccal' krizi
- CHP'den yurttaşlara çağrı
- İYİ Parti'de yeni dönem istifalarla başladı
- Ali Yerlikaya'dan '1 Mayıs' açıklaması
- Ankara’nın diğer yarısı da oğlu ve gelininmiş!