Ayşe Sayın

Travmaların gölgesinde

25 Ocak 2016 Pazartesi

HDP’nin 2. Olağan Kongresi, Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalı süreç, sokağa çıkma yasakları ve daha kongre sabahı gelen ölüm haberlerinin gölgesinde gerçekleşti. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, yaşanan durumu “hepimiz yaşanan ölümlerden dolayı travma geçiriyoruz” sözleriyle özetlerken, salonun genelindeki “coşkusuzluk” da bu ifadeleri doğrular nitelikteydi.

HDP’nin dünkü Olağan Kurultayı’ndan dikkat çeken bazı ayrıntılar şöyle:

* Türkiye’nin genelinde olduğu gibi salon girişinde de “olağanüstü güvenlik önlemleri” vardı. Kongrenin yapıldığı Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nun önü trafiğe tamamen kapatılırken konuklar salona girerken ilki polis, ikisi bizzat “parti görevlileri” olmak üzere 3 kez aramadan geçerek salona girebildiler.

* “Onurlu barış, birlikte yaşam”, “yerel demokrasi, demokratik cumhuriyet”, “demokratik siyaset, demokratik özerklik” taleplerine yer verilen pankart ve dövizlerin asıldığı kongre salonunda, alışılmadık görüntülerden birisi ise dev bir Atatürk posteriydi. Türkiye’nin ve bölgenin yaşadığı “ağır koşullar” kongre salonuna da hissediliyordu. Geçmiş yıllardaki “zılgıtlı, halaylı” görüntüler bu kez yoktu.

* Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “görüşebileceğini” açıkladığı Ağrı Milletvekili Leyla Zana, kuşkusuz Abdullah Öcalan’dan sonra salonda en çok alkış alan, ilgi gören isimdi. Salona girdiğinde, öyle bir alkış ve tezahürat oldu ki, kürsüde olan Eşbaşkan Figen Yüksekdağ bir süre konuşmasına ara vermek zorunda kaldı.

* 7 Haziran seçimlerine “Türkiyelileşme” söylemi ile giden HDP’nin bu tavrından vazgeçip “bölge partisi” olarak içine mi kapanacağı tartışma konusuydu. Demirtaş bu konudaki soru işaretlerini, “Biz yalnızca Kürtlerin partisi değiliz, Türklerin, Ermenilerin, Arapların, Gürcülerin de partisiyiz” diyerek giderdi. Demirtaş, ayrıca “ortak vatan” ve “yeni başlangıç” vurgusu yaptı. Bunun ilk adımı ise partinin yönetim organlarında kendisini gösterdi. 1 Kasım seçimlerine “hazırlıksız ve yara almış” olarak giren HDP’nin, son dönemde kulislerde yoğun konuşulan “baskın seçim” olasılığına karşı parti örgütlerine dinamizm kazandırması kararlaştırılmıştı. Bu kapsamda parti yönetim organları, daha çok Türkiye genelini temsil edecek şekilde dizayn edildi.

* Bir başka merak edilen konuysa HDP’nin “yeni anayasa” masasında yer alıp almayacağıydı. Dünkü kongrede HDP’nin “yeni anayasa masasında” olacağı kesinleşti. Ancak Demirtaş, yeni anayasaya giden yolun “mayınlı olmamasını” vurgulayıp “yol temizliği” önerdi. Bu, 2011’deki “yeni anayasa” masası kurulmadan önce BDP’nin dile getirdiği öneriydi. O dönem BDP eşbaşkanları olan Demirtaş ve Gültan Kışanak, yeni anayasa masasına oturmadan önce, Siyasi Partiler Yasası’ndan Terörle Mücadele Yasası, düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasına kadar 18 ayrı konuda “mini demokrasi paketi” önerisi de hazırlamıştı. Demirtaş, dünkü konuşmasında da “Medyayı, fikirleri özgür bırakacağız. Herkesin önerisini korkmadan söyleyeceği bir atmosfer yaratacağız, çatışmayı, ölümleri durduracağız” diyerek aslında “güncellenen” mayınları anlatıp, bir kez daha “yol temizliği” önerdi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

OHAL başlıyor 20 Temmuz 2016

Günün Köşe Yazıları