Barbaros Talı

Neden Şaşırıyoruz?

09 Temmuz 2011 Cumartesi
\n

30 seneye yakın bir süre önce görev yapmaya başladığım TRT Spor Servisinde dinlemiştim kaleci Varolun hikâyelerini. Maç öncesinde görüşme fırsatı yakalayamayan rakip takım yöneticisinin, çıkış tünelinde karşısına çıkan kaleciye beş parmağını göstererek selam verdiği; Varolun 10 parmağı ile cevapladığı, yöneticinin 10 parmaklık teşekkürüyle anlaşmanın tamamlandığı anlatılırdı; kahkahalar eşliğinde.

\n

Yıllar içinde yöneticiler, takımlar, oyuncular ve hakemlere yönelik birçok bilgi dilden dile dolaştı, gazete sayfalarında haber oldu. İkinci ve üçüncü ligler ile ilgili yapılan bir çalışmada A takımının, B takımı oyuncularını ayarladığı, B takımının ise hakemden yardım rica ettiği; hakemin ilkyarıyı 10 dakikaya yakın fazla oynattığı, ofsaytlara göz yumduğu, penaltı verdiği ancak ayarlanmış oyuncuların hemen her pozisyonda topu bilerek dışarı attıkları bir yönetici tarafından anlatılmıştı.

\n

Ezeli rakibe gol atan oyuncuya araba, galibiyete katkı yapan diğer futbolculara ise teşekkür priminin veren yöneticiyi, takımı ve de oyuncuyu hâlâ hatırlayan vardır herhalde. Sahada galip gelmek kadar masa başında kazanmanın öneminden bahsedilirdi. Teşvik primi cesaret hapı olarak algılanır, verenlere de alanlara da iş bitirici gözüyle bakılırdı. Camianın kumar ve at yarışı alışkanlıkları, araba kaçakçılığı ve yer altı dünyasıyla ilişkileri yazılıp konuşuldu yıllarca. Futbola pervasızca hâkim olan bu iklimden başka ne beklenmeliydi?

\n

Sonuçta ceza belirlendi ve suçun niteliği ortaya çıktı. Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa’nın 14 Nisan 2011 tarihinde yürürlüğe girmesinin ardından yapılan çalışma malumun ilamı oldu. Hem camianın önemli aktörlerinin neler yaptığı hem de polisin takip becerisi gözler önüne serildi.

\n

Sıra geldi yargının ve federasyonun deliller ile sorguların ardından vereceği karara. Bekleyeceğiz ve temiz bir sayfanın açılıp açılmayacağını; Aykut hocanın tanımladığı bataklığın kurutulup kurutulmadığını göreceğiz.

\n

Para zenginlerinin sosyal statü uğruna milyonlar akıttığı, düzgün denetlenmeyen spor kulüplerinin belgeli, belgesiz harcamalar yaptığı, maçların hakem düdüğü kadar telefon trafiği ile de yönettildiği futbolda nelerin değişeceğini merak ediyoruz.

\n

Özünde insan, içinde bol para olan ortamda, gerekli önlemleri alarak yeni kurgular, parolalar, kriptolu telefonlarla yerin bir alt katmanından mı sürdürülecek bu işler? Yoksa, el etek çekilecek ve herkes kendine çekidüzen mi verecek?

\n

Ya da topa vurmanın yanı sıra doğru ve yanlışı, evrensel değerleri öğrettiğimiz yeni bir nesli mi bekleyeceğiz? Zaman gösterecek...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları