Barbaros Talı

Olimpiyat Aşkı...

02 Haziran 2011 Perşembe
\n\n\n\n\n

Spor yöneticilerimiz, ülkemizde olimpiyat düzenleme arzularını Erzurum Kış Üniversite Oyunları sırasında sıkça ifade etmişlerdi. O dönemde kış oyunları revaçtaydı, şimdilerde ise yaz olimpiyatları önem kazanmış durumda. Gençlik ve spordan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak, 23-30 Temmuz tarihlerinde Trabzonda yapılacak Avrupa Gençlik Olimpik Oyunlarının, talip olduğumuz 2020 Olimpiyat Oyunları açısından çok önemli olduğunu söylemiş. Gençlik ve Spor Genel Müdürü (GSGM) Yunus Akgül ise EYOF (European Youth Olympic Festival) olimpiyatların provasıdırdemiş. 26 Mayıs tarihli Milliyet gazetesinin Business ekinde okudum.

\n

Evet, Uluslararası Olimpiyat Komitesine (IOC) bağlı Avrupa Olimpiyat Komiteleri Birliği bayrağının dalgalanacağı ve ateşin, 1896 Olimpiyat Oyunlarına sahne olan Panathenaic Stadında yakılarak getirildiği ilk organizasyon olması açısından önem taşıyor; Trabzonda ev sahipliğini yapacağımız festival. Ancak, olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmak çok farklı değişkenlere bağlı.

\n

Adaylık için, hükümet üyeleri, kamu otoriteleri ve yerel yönetim yetkililerinin yanı sıra Milli Olimpiyat Komitesi ile Milli Paralimpik Komitesi üyelerinin de karar vericiler arasında yer almaları gerekiyor. Kamuoyu desteği ayrı bir önem taşıyor. Ayrıca şehrin genel yapısı, çevre koşulları, ulaşım ve konaklama imkânları, güvenlik durumu ile finansal veriler IOC üyelerince dikkatle değerlendiriliyor.

\n

Kısaca, ülkemizde olimpiyat aşkı ile yananların bilmeleri gereken çok şey var. Önce, olimpizmin temel prensipleri ile değerlerini kanunlaştıran Olympic Charteri okumaları gerekiyor. Milli komitelerde temel görevin olimpik hareketi oluşturmak, genişletmek ve korumak; öncelikli rolünse herkes için spor anlayışının yanı sıra üst düzey performans sporunun gelişmesi olduğunu öğrenmeliler.

\n

Olimpiyat hayalleri kurmadan önce; ortanca yaşı 29.2 olan 74 milyonluk Türkiyede herkesin spor yapabileceği altyapıyı hazırlamak; doğru ve yeni bilgiler ışığında uygulanacak sporun insanlarımızın yaşam biçimi haline gelmesini sağlamak için uğraş vermeliler. Üst düzey performans sporunun gelişmesi için projeler üretmeli, elit sporcu sayısının artması için çalışmalı ve adaylara imkân yaratmalılar. Anlaşılıyor ki olimpik hareketi benimsemiş, sporu bilen, sporcuyu tanıyan, yönetme becerisine sahip, ortak akla inanan, işbirliğine açık, çokuluslu platformda yer ve görev alabilecek yeni insanlara, taze kanlara ihtiyacımız var. IOC üyesi ve Uluslararası Okçuluk Federasyonu Başkanı olan, kısa süre önce Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanlığını üstlenen, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdenerin adının yanına bir diğerini yazmak mümkün değil. Şenes Erzikin ardından UEFAda birinci başkan yardımcılığına, FIFAda yönetim kurulu üyeliğine seçilebilecek ikinci bir isim de akla gelmiyor.

\n

Aksine, unvanlarını kişisel hedefleri için kullanan, ilişkilerini çıkarları doğrultusunda kurgulayan, üstlendikleri fahri görevlerden nemalanmaya çalışan çok sayıda insana sahibiz ne yazık ki. Daha da kötüsü, onlara siyaseti spor alanlarına taşıyan, seçim yatırımı uğruna vizyonla illüzyonu karıştıranlar da eklenmiş durumda...

\n

Not: Yazımı bitirdim. Benim de yer aldığım sportif bir komisyonun üyesi aradı. Bir işin temsilciliğini alacakmış. Çalıştığım şirketin o konuda ne yaptığını sordu. Ön araştırma yapıyormuş!

\n\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları