Barbaros Talı

Tehlike Geçmedi

16 Haziran 2012 Cumartesi
\n

Süper Lig atletizm yarışlarında yaşanan doping rezaletinin ardından Spor Genel Müdürü federasyon başkanlarını toplantıya çağırmış. Dopingle Mücadele Komisyonu üyesi Prof. Dr. Rüştü Güner, başkanları bilgilendirmiş ve sorumluluklarını hatırlatmış. Genel Müdür Baykan sert bir uyarı yapmış. Gelişmeler kulağa hoş geliyor. Ancak yapılması gerekenler bitmiş değil. Türkiye Dopingle Mücadele Talimatının futbol (TFF) ve basketbol (TBF) federasyonlarınca hâlâ onaylanmamış olması sorun yaratıyor.

\n

Anlatalım. Türkiyenin Dünya Dopingle Mücadele Kurallarına Uyumlu Olmayan Ülkeler Listesinden Uyumlu Olan Ülkeler Listesine alınması yönünde WADA Standard ve Harmonizasyon direktörü Norveçli Rune Andersen ülkemize davet edildi. Bu uğurda yapılacak çalışmalar anlatıldı. Ardından, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) ile o zamanki adıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü arasında 24 Mayıs 2011 tarihinde bir protokol imzalandı. Bu çerçevede, dopingle mücadeleyi kurumsallaştırmak işbirliğinin ana ilkelerini belirlemek ve yürütmek üzere TMOK bünyesinde Dopingle Mücadele Komisyonu kuruldu. Komisyon, Türkiye Dopingle Mücadele Talimatını hazırlayarak WADAnın onayına sundu.

\n

WADA tarafından 23 Eylül 2011 tarihinde onaylanan talimat bütün federasyonlara gönderilerek uyacaklarına dair bizzat başkanların imzasıyla beyanları alındı. Federasyonlardan gelen bildirimler WADAya gönderildi. İmzala atmayan federasyonların onay sözü verdikleri WADAya bildirildi. Türkiye 20 Kasım 2011 tarihinde Dünya Dopingle Mücadele Kurallarına Uyumlu Olan Ülkeler Listesine alındı. Sular durulmuş gibi gözüküyor. Ancak, eksik imzaların yarattığı sıkıntı sürüyor. Yaşanan, fırtına öncesi sessizlik.

\n

TFF, ilk kez 1993 yılında Dopingle Mücadele Talimatı yayımladı. 2000, 2006 ve 2009da revize etti. TBF ise 2005 senesinde talimat hazırladı. 2009’da yeniledi. Niyetleri kendi talimatlarını uygulamak. Ancak, ikisi de WADA tarafından tanınmıyor. Nedeni ise, WADAnın dopingle mücadelenin spor yöneticilerinin kontrolünde olmasına karşı çıkması. Sporcu ve kulüplerin baskı yapma ihtimaline karşılık bağımsız bir kuruluş tarafından yapılmasını şart koşması.

\n

Durum, TFFnin önceki başkanı M. Ali Aydınlara defalarca anlatılmış, sonuç alınamamış. Yeni Başkan Yıldırım Demirörenin haberi var mı, bilinmiyor. FIFA Başkanı Sepp Blatterin aynı zamanda WADA Yönetim Kurulu Üyesi olduğundan habersizler anlaşılan. TBF Başkanı Turgay Demirel ise gelişmelerin bire bir içinde. Türk yetkililerin yanı sıra FIBA Genel Sekreteri Patrick Baumann tarafından da uyarılmış.

\n

Sorunun sadece TFF ve TBF ile yaşanıyor olmasına neden olarak, her iki federasyona da hizmet eden İstanbul Üniversitesinde görevli iki akademisyenin varlığı gösteriliyor. Dopingle mücadelede kendi başlarına hareket etmeyi tercih ettikleri bilinen akademisyenler ile onlara uyan TFF ve TBF başkanları nedeniyle yakında önemli yaptırımlarla karşı karşıya kalacağız.

\n

WADAnın en itibarlı direktörü Rune Andersen FIFA ve FIBAya uyarı göndermek üzere. Yazacağı rapor domino etkisi yaratacak. Önce, Türkiyede yapılacak uluslararası organizasyonlar iptal edilecek. Ardından, 2020 adaylıklarımız sona erdirilecek. En sonunda, sporcularımızın ülke dışında herhangi bir organizasyona katılmaları yasaklanacak. Hem federasyon başkanları ile akıl hocalarını uyarmış olalım hem de sorumluların kimler olduğu bilinmiş olsun.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları