İsmetPaşa Muhalefette

06 Kasım 2014 Perşembe

AKP iktidarı bütün büyük gücüne ve artık iyice ceberutlaşan tek adam yönetimine karşın, mağduru oynamaktan vazgeçmiyor...
Bu çerçevede sürekli olarak Tek Parti Dönemi’ni gündeme getiriyor ve İsmet İnönü’ye saldırıyor...
Bunu yaparken de Türkiye’yi Tek Parti Yönetimi’nden Çok Partili Düzen’e geçirenin İsmet Paşa olduğunu göz ardı ediyor.
Hürriyet’te yayımlanan 29 Ekim söyleşimde İsmet İnönü’nün bu rolüne işaret etmemden hareket eden İstanbul’un eski belediye başkanlarından Ahmet İsvan, İsmet Paşa’nın muhalefetteki rolüne ilişkin önemli bir mektup yollamış.
Bu mektubu, biraz kısaltarak yorumlarımla birlikte aşağıya alıyorum; parantez içindeki italik olmayan açıklamalar benimdir.
                                                            ***
“İsmet İnönü’ye haksızlık yapıldığı ifadenizi çok yerinde buluyor, bu konuda bir katkıda bulunmak istiyorum.
İsmet Paşa’nın uzun hizmet yılları ve başarıları sayılırken, bu etkileyici dizi İkinci Dünya Savaşı’na girmemek ve çok partili hayata geçişi sağlamakla noktalanır. Bence bu eksik bir tanımlamadır.
İsmet Paşa’nın hizmetlerini, ‘1950’den sonra ana muhalefet partisi lideri olarak devam etmeseydi yakın tarihimiz ne olurdu’ diye düşünmek gerekir.
Demokratlar, hiç demokrat değildiler...
...Onlar, ‘Milli Şef gitti biz geldik’ diye düşündüler.
Milli Şef, Milli Şeflik çağının kapandığını görüyor, Demokratlar görmüyordu.
Kırşehir olayı başka birçok olayın yanı sıra, Demokratların demokratlığının göstergesidir. (Demokrat Parti, 1954 seçimlerinden sonra, kendisine oy vermedi diye, Kırşehir ilini ilçeye çevirerek cezalandırmıştı. Ayrıca yargı, üniversite ve medya üzerinde büyük bir baskı kurmuştu.)
Ben o yıllarda Yalova’da CHP saflarındatabanda görev yaptım. Üstümüzde çok ciddi baskılar vardı. Yalova o yıllarda, şimdi inanılamayacak derecede fakir ve ‘kırsal’ bir yöreydi. Kırsal alanda iktidarın halk üstündeki etkisi, kentleşmiş yörelerden çok daha ağır olur.
Kaymakam DP’nin yandaşı olarak padişah gibiydi.
(Sadece Yalova kaymakamı değil, bütün
polis müdürleri, vali ve kaymakamlar
Demokrat Parti memuru gibi çalışıyorlardı.)
...Devlet, bütün gücüyle muhalefet yapmamızı engellemeye çalışıyor, banka kredileri dahil her türlü olanak muhalefeti boğmak için kullanılıyordu.
Jandarma ‘halkı isyana teşvik’ suçuyla yargılanacağımız tehdidi ile karşımızdaydı.
Siz aydın olarak da, bilim insanı olarak da, Vatan Cephesi ve benzeri olayları, basın üstündeki uygulamaları çok iyi bilirsiniz.
(DP, muhalefeti yok etmek için “Vatan Cephesi” diye bir kavram icat etmiş ve herkesi buna katılmaya zorlamıştı. Her gece “Radyo Gazetesi” adlı programda bu cepheye katılanların isimleri okunarak toplum üzerinde büyük bir baskı oluşturulmuştu. Muhalefet liderlerinden Osman Bölükbaşı hapse atılmıştı. Basın üzerindeki baskı o dereceye varmıştı ki, Ahmet Emin Yalman gibi, İsmet Paşa’nın damadı Metin Toker gibi ünlü gazeteciler bile hapisteydi.)
O yıllarda kırsal bir yörede muhalefet hizmeti yapmış bir kişi olarak ifade etmek istiyorum ki, o bildiklerinize ilaveten emin olunuz ki, o yıllarda biz demokrasiye hizmet etme gücümüzü İsmet Paşa’dan alırdık.
‘Arkamızda İsmet Paşa var!’ diye çalışırdık. O yüzden ‘Ya İsmet Paşa olmasaydı!’ diye korkuyla düşünürüm.”
                                                            ***
Evet, Ahmet İsvan çok haklıdır:
İsmet İnönü sadece Çok Partili Düzen’e geçmekle ve yaptığı serbest seçimler sonunda iktidarı devretmekle kalmamış, iktidara gelen DP’nin demokrasiyi rafa kaldıran uygulamalarına karşı da demokratik rejimi korumaya ve yerleştirmeye çalışmıştır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları