Teröristin taktiği

13 Aralık 2016 Salı

Terörist, stratejik amacı ne olursa olsun, taktik olarak siyasal, psikolojik ve sosyolojik açıdan, saldırdığı devleti kendisine benzetmek ister...
Böylece kullandığı yöntemler bakımından haklılık elde etmeye, destek bulmaya çalışır:
Hem, haksız ve hukuksuz davranır, baskı yapar, cinayet işler, korku salar...
Hem de “Bakın devlet haksız ve hukuksuz davranıyor, baskı yapıyor, cinayet işliyor, korku salıyor” diyerek devleti suçlamak, kendini aklamak ister!

***

Elbette bireylerin sapkınlıklarından kaynaklanan terörü tümüyle önlemek olanaksızdır...
Ama siyasal terörün önünü kesecek en etkili ilaç katılımcı demokrasidir.
Terörle mücadelede en kritik araçlardan biri olan halk desteği, demokrasilerde daha kolay sağlanır:
Katılımcı demokrasilerin temel hak ve özgürlükleri, ifade ve örgütlenme özgürlükleri başta olmak kaydıyla, teröristlerin siyasal emellerini gerçekleştirmek için kullandıkları şiddet ve terör yöntemlerini gereksiz ve mantıksız kılar...
Böylece ulusal ve uluslararası bütün kamuoyu, teröristlerin karşısında, yönetimin yanında yer alır.

***

Terörle mücadelede en sıkıntılı ülkeler demokrasilerini henüz yeterince geliştirememiş olan “yarı demokratik” toplumlardır.
Bu ülkelerde, devleti yönetenler, iktidarlarını, terörle mücadele adına demokrasiyi tahrip eden yetkilerle donatmakta bir sakınca görmezler ve böylece devleti despotluğa götürür, teröristlerin tuzağına düşerler:
Despotluğa gidiş kesinlikle teröristlerin tuzağına düşmek anlamına gelir...
Çünkü aslında teröristlere karşı olan halk, despotlaşan devlete olan saygısını ve güvenini kaybedeceğinden, teröristlere karşı olan savaşta çok önemli bir psikolojik faktör olan ulusal ve uluslararası kamuoyu desteği zayıflatılmış olur...
Ne yazık ki tarihte, despot liderlerin diktatörlüklerini pekiştirmek için terörist eylemleri bahane ettikleri, bunlardan yararlandıkları bilinen gerçeklerdendir.

***

Türkiye’nin aydınlık geleceği, terörle mücadele yöntemi olarak, demokrasinin geliştirilmesinde yatmaktadır...
Terörle mücadele adına, ülkeyi despotik bir rejime sürüklemek geleceğimizi karartmak anlamına gelir:
Bu açıdan “Cumhurbaşkanlığı” denilerek kamuoyuna sunulan “Türkiye’ye özgü despotik başkanlık rejimi”ne, terörle mücadele adına destek istemek, ülkemizi yeni çıkmazlara sürükleyecek bir tavır gibi görünmektedir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları