Gülengül Altınsay

Çocuklarını yiyenler

25 Temmuz 2019 Perşembe

Beşiktaş, Dorukhan’ın taliplerini kolluyor. İyi bir fiyat verilirse o da satılacak gibi. Yani her şey iyi bir fiyata bağlı.
Geçtiğimiz sezon Galatasaray gencecik Ozan Kabak’ı göndermekten rahatsızlık duymadı. Hem de iyi bir savunma oyuncusunu bulamadığımız şu ortamda.
Fenerbahçe de Eljif Elmas’ı uzun pazarlıkların sonunda Napoli’ye transfer etti. Oysa ki Elmas takımın gelecek vadeden en iyi oyuncusuydu. Ondan gelen parayla kariyerinin sonunda futbolcular alınacak şimdi. Trabzonspor, Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür gibi pırıl pırıl parlayan genç yetenekleri için “iyi fiyat gelirse veririz” havasında. Ama Obi Mikel gibi otuz üçüne gelmiş oyuncu almakta beis görmüyor.
Genç yetenekleri bulmak ve yetiştirmek konusunda çok eksik olduğumuz futbol ortamımızda kazara elde ettiğimiz yetenekli birkaç genç oyuncuyu tam kulüplerine en iyi verimi verecekleri sırada satmak niye? Hele yerlerine alacağınız futbolcular otuz yaşını geçmiş son transferlerini yapan futbolcularsa.
Tamam, her kulüp elindeki oyuncuya iyi bir fiyat verilirse değerlendirmeyi düşünebilir. Ama sattığınız futbolcunun yerine işi geçmiş posaya, dönmüş futbolcu alarak olmaz bu alışveriş.

Yeter satmayın artık
Sonuçta spor kulüpleri salt ticari şirketler değiller. Menajerlik şirketi hiç değiller. Futbolcu alışverişinde sadece alınan paraya verilen paraya bakılmaz. İyi ve sürekliliği olan bir takım yaratmak da önemli. Hatta işin esası bu.
Ama bizde öyle olmuyor; kulüpler transfer çılgınlığına kapılmış durumda, sanki en önemli görevleri transfer yapmak. Ne takım dengelerini düşünüyorlar ne de kasanın durumunu. Kulüp yöneticileri transfer hastalıkları nedeniyle eleştirildiklerinde “satamazsak alamayız ki” diyerek kendilerini savunuyorlar. İşin kritik noktası da bu zaten. Satmayacaksınız. Birilerini almak için satabildiğiniz futbolculara baktığınızda her şey çok net değil mi? Satabildikleriniz piyasası olan, gelecek vadeden oyuncular olmuyor mu? Beşiktaş, Quaresma’yı satabiliyor mu mesela. Quaresma’yı satamıyorsunuz, bir tane alıcısı yok çünkü, ama Dorukhan’ı alıcı var diye, Dorukhan’dan para kazanacağız diye satmayı düşünebiliyorsunuz. Cenk’i satıp sönmüş yıldızlara para saçtığından beri toparlanamıyor Beşiktaş.
Hiç darılmayın ama bu halinizle çocuklarını işe gönderip onlardan aldıkları paraları içkiye, kumara yatıran sefil babalara benziyorsunuz. Çocuklarınızı yiyip bitiriyorsunuz.

Değdi mi?
Beşiktaş, Marcelo’yu sattı da ne oldu? Onun yerini doldurmak için harcadığı para Marcelo’dan gelen parayı çoktan geçti. Üstelik takımın geriden oyun kurma özelliği de bitti. Hâlâ iyi bir stoper arıyor Beşiktaş.
Bakın Liverpool’a bu sezon, geleceğe yönelik bir yatırım hariç, hiç transfer yapmadı daha. Mutlaka bir iki futbolcu onlar da alacaktır ama hep söylediğimiz gibi iyi yönetilen kulüpler transfer hovardalığı içinde olmaz. Parasını çarçur etmez, her sezon yeniden takım kurmaz, en yararlı oyuncularını satmaz.
Oysa ki bizde her sezon neredeyse yeni takım kuracak kadar transfer yapılıyor. Büyük küçük takım demeden herkes transferi pek çok seviyor.
Bu yolla hiçbir şey kazanmadığımız ortada. Kazananlar, yalnızca futbolcu transferinden para kazananlar. Bu anlayış birilerinin cebini şişiriyor ama kulüpleri de yiyip bitiriyor. Hâlâ yetmedi mi artık?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Beklenen sonuç 28 Nisan 2024
Ha hakem ha referee 25 Nisan 2024
Kim çürümüş? 18 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları