'Akıldan Bela'

08 Haziran 2011 Çarşamba
\n

Zamanı mı şimdi diyebilirsiniz. Kimi kitaplar, kimi şiirler, kimi resimler, kimi şarkılar aklınızın bir köşesinde bekler kendi zamanlarını. İşte şimdi Akıldan Belanın zamanıdır.

\n

Seçime günler kaldı. Her geçen gün biraz daha karmaşık hale gelen ilişkiler ağında kendimizi yitirmek üzereyiz. Öfkeli bir yüz üzerimize doğru geliyor. Olup bitenler hakkında bir söz söylemeye yeltendiğiniz anda size yapıştırılacak yafta, politikacının ve yandaşlarının dilinin ucundadır. Tutuklanan gazetecilerle ilgili konuşmaya kalktığınızda size, siz olanı biteni, gerçeği sanki bilmiyormuşsunuz gibi, Onlar gazeteci, yazar değil, terörist diye yanıt veriyorlar.

\n

***

\n

Israr edin, kanıtlar sunun, üç dört yılını tutuklu geçiren gazetecileri gösterin, daha basılmadan yasaklanan kitaptan söz edin, bir kitap yazdıktan kısa bir süre sonra akıl almaz bir suçlamayla tutuklanan emniyet müdürünü anlatın, düzgün, gerçek ve kuşkusuz birilerinin canını sıkan haberler, kitaplar yazmaktan başka hiçbir suçu olmayan gazeteciden örnek verin, başınıza Griboyedov‘un Çatski’sinin başına gelenler gelecektir.

\n

Şimdi öfkelerini dile getiriyorlar. Eşkıya diyorlar.

\n

Seçimden sonra deli diyecekler.

\n

Bu oyunun provası şimdi Hopa’da yapılıyor.

\n

***

\n

Griboyedov’un Akıldan Bela oyunu birkaç ay önce İkaros Yayınları (Çeviren: Cenk Gündoğdu - Engin Toprak) arasında çıktı. Zamanımızın Türkiyesine çok uygundur.

\n

Çarlığın ağır baskısı altında inleyen Rusya’nın jakobenlerinin kıpırdanmaya başladığı, Dekabristlerin zorbalığa hayır demenin erdemini suya yazdıkları zamanlardır. Griboyedov da zaten Dekabristlerle tanışmış ve başına gelmeyen kalmamıştır. Sonu da sürgün gibi gönderildiği İran Elçiliği’nde olacak Tahran sokaklarında cesedi üç gün sürüklenecektir.

\n

İşte onun Akıldan Bela oyununun kahramanıdır Çatski.

\n

Çatski hem âşık, hem devrimcidir. Başka nasıl olabilir ki zaten. Aşkının karşılıksız olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? Söyledikleri, küçük bir ölçekte Rusya’yı bire bir sahneleyen bu oyunda, düzenin yalaka, düzenbaz, güce tapan, rahatına düşkün tiplerinin ve takipçilerinin rahatını kaçırmaktadır. Çatski Rus sosyetesindeki Fransız hayranlığı ile alay ettikçe düzenin bazları, düzenbazları, bu Milyon ıstırap kaynıyor içimde diyen jakobeni nasıl halledeceklerini düşünürler.

\n

Oyunun bize pek tanıdık gelecek tiplerinden birisi de Famusov’dur.

\n

Şöyle konuşur o: Durum ne, Çatski meselesi mi? Şüphe edecek ne var bunda? Bunu ilk fark eden benim. Nasıl olur da tutuklamıyorlar diye çoktandır şaşırıyorum.

\n

Tanıdınız mı yakınlarda bir yerlerde yaşayan, gazete köşelerini tutmuş Famusovları?

\n

***

\n

Üçüncü perdenin sonunda durumu artık anlamıştır Çatski.

\n

Moskova’da, Petersburg’da olur ya biri, o zatların süslü püslü sözlerinin dostu değilse, hele ki kafasında bir iki sağlam düşüncesi varsa, üstelik bunları uluorta söyleme cesaretini de göstermişse. Vay haline

\n

Dördüncü perdede amaçlarına ulaşacaklardır.

\n

Deli diyeceklerdir Çatskiye.

\n

***

\n

Biz şimdi üçüncü perdeyi oynuyoruz.

\n

Bizde de Famusovlar ve onların korosu hep bir ağızdan bağırıyorlar:

\n

Bedelini ödeyecektir”, “Riskini her halde hesaplamıştır”, “Mert değil namerttir”.

\n

Günümüz Türkiyesinde Çatskilerin durumu kısaca böyledir.

\n

Dördüncü perde daha açılmadı Türkiye’de. Ama az kaldı.

\n

Gong vurmak üzere...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları