Sansürttürme Abi...

27 Temmuz 2011 Çarşamba
\n\n\n

Geçen pazar sansürün kaldırılışının bilmem kaçıncı yılını kutladık.

\n

Sevinç içindeydik.

\n

Tutuklu gazeteci arkadaşlar içeriden, yargılanan gazeteciler olarak bizler, artık siyaset yazma diye uyarılan arkadaşlarımız, programlarına son verilen kardeşlerimiz de dışarıdan, hep beraber halaya durduk.

\n

Ne güzel, bak kaç yıl olmuş sansür kaldırılalı.

\n

İnsan sevinmez mi?..

\n

***

\n

Gazetecinin memleket işleriyle, yolsuzluk, yoksulluk, fener, lamba falan gibi işlerle uğraştığı için başına gelen kimi tatsızlıklarda yürütmenin, yargının ve yasamanın hiçbir dahli, kusurum yoktur.

\n

Ne geliyorsa başımıza patronlar katından geliyor. Patron işareti çakıyor, CEO da iki çakıyor, patrona kim çakıyor onu bilemiyoruz doğal olarak...

\n

Zaten yazarın, muhabirin yargılanması da tesadüftür. Senin durup dururken yasalarda yer alan özel yetkilere çarpmandan kaynaklanıyor. Ne yapsın savcılar, dava açıyorlar. Yasaları yapan Meclisin ve dahi milletvekillerinin de bir kabahati var denilemez; kuytu bir köşede yakala birini de sor bakalım; hepsi de iyi, medyaya kul köle, özgürlük âşığı, gül gibi insanlardır.

\n

Hele şu sansürün kaldırılışının yıldönümünde Başbakanın basın özgürlüğüne sahip çıkışını gördükten sonra kim ne diyebilir ki; basın özgürlüğüne en başta kendilerinin sahip çıktığını, çıkacağını söylemedi mi Başbakan, el hak sıkı sıkı da sahip çıkmıyorlar mı; kim bu kadar gazetenin sahibi, öyleyse artık emin ellerde değil miyiz!

\n

***

\n

Dikkatimizi terörden yargılanmamaya vereceğiz ki, artık o da basın özgürlüğü ile pek ilgili bir şey değildir zannımca.

\n

Mesela kitap yazıyorsun, zülfü yâre dokunuyorsun, teröre girer. Yazmayacaksın.

\n

Yazdın bir kitap, hocaefendi cemaati mensuplarının kimi masum faaliyetlerde bulunduğundan söz ettin, etmeyecektin. Adın Şık olabilir, ama bu şık olmadı, teröre girdi işte.

\n

Yani eskilerin dediği gibi kanun dairesinden çıkma, olsun bitsin.

\n

***

\n

Okuyucular sorup duruyor, Tutuklu Gazeteyi nerede bulacağızdiye.

\n

Zor bulacaksınız, bulamayacaksınız.

\n

Çünkü hepsi hepsi 44 bin 950 adet basılabildi.

\n

20 binini Cumhuriyet, 12 binini Birgün, 10 binini Evrensel, 750sini de Çanakkale Olay gazetesi dağıttı. Birazı da elden dağıtıldı.

\n

Büyük gazeteler böyle işlerle ilgili değildirler; suları ısınmakta olan bazı köşe yazarları dışında haber değeri olmayan böyle bir yayından neden söz etsinler ki? Ne olmuş; gazeteci oturmuş kendi kendini haber yapmış, olur mu, olmaz! İşte o nedenle sansürün kaldırılışının yıldönümünde Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin düzenlediği ödül töreni de haber olamadı. Hem kime verdiler ödülleri? Kendi kendilerine; tutuklu gazetecilere, Tutuklu Gazete çıksın diye uğraşana...

\n

Haber değil ki; haber, Başbakanın basın özgürlüğüne nasıl da sahip çıktığını koca koca puntolarla veren basınımızın kendisindedir, kendisidir, bizatihi patronlar katının küçük el işaretleriyle hiç ses çıkarmadan, hani parmağını dudaklarının üstüne zarif bir şekilde koyuyorsun ya, sessiz, beyaz, steril hastane duvarlarındaki hemşire resmi gibi, işte odur.

\n

***

\n

Sen de kendini haber yapma, Tutuklu Gazete çıkarma, Tutuklu Gazete çıkarıp kendini haber yapmaya çabalayacağına, Türkiyede basın özgürlüğü bulunmadığını falan ilan edeceğine, el âleme memleketi kötü göstereceğine, biraz dikkat etsen de terör kapsamına girmesene.

\n

Şair Akovanın dediği gibi sansürttürme kendini kardeşim!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları