Hikmet Çetinkaya

Ankara üçüncü kez vuruldu...

14 Mart 2016 Pazartesi

Ankara’yı yine kalbinden vurdu kör terör...
Saatler 18.45’i gösteriyordu, bu alçak saldırıyı duyduğumda...
Terörün adresi Kızılay’dı...
Kızılay, Ankara’nın simgesidir, insanlar dostlarıyla, arkadaşlarıyla, yakınlarıyla bu alanda toplanır.
Önce Suruç, ardında Ankara Garı, Sultanahmet, yine Ankara’da TBMM’ye 100 metre ötede, Genelkurmay, Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri’ne yakın bir cadde...
Yazımı yazmaya başladığım saatlerde hükümetten, hastanelerde resmi bir açıklama yapılmadı.
RTÜK televizyon ve radyo kanallarına “yayın yasağı” koydu...
Ankara’dan aldığım bilgiye göre çok sayıda yurttaşımız 14 ayrı hastaneye kaldırıldı. Çok sayıda ağır yaralı insanımız olduğu bir gerçek.
Yapılan resmi açıklamaya göre 34 kişi yaşamını yitirdi. 125 yurttaş yaralandı.
Bu acı haber yüreğimi darmadağın etti, içim acıdı!
Henüz bu kanlı, alçak eylemi hangi terör örgütünün yaptığını bilmiyorum.
Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur.
Yeter artık, yeter!
Patlamanın olduğu yer Gama alışveriş merkezinin, Güvenpark’ın, Atatürk Bulvarı’nın çıkışına yakın bir yer.
Atatürk Bulvarı’nda 10 otobüs durağı var...
Günlerden pazar, insanlar duraklarda otobüs ya da minibüs bekliyor...
Terör örgütünün adı belli değil ama hedefini iyi seçmiş, daha önceki iki kanlı eylemde olduğu gibi.

***

Terör belası hayatımızı çalıyor... Toplumu sindirmek istiyor...
10 Ekim 2015’te Ankara’da yapılan “Barış Mitingi” öncesi Ankara Garı’nda 102, 17 Şubat’ta yine Ankara’nın en işlek caddesinde 29 kişi can verdi.
Dünkü saldırıda ölü sayısının yükselmesinden korkuyorum. O hayatı çalan terör, bir hafta sonu Atatürk Bulvarı’nda açık olan mağazalarda alışveriş eden yurttaşlarımızı hedef aldı...
Teröristler, hesabı kitabı iyi yapmışlar...
Alçak, kanlı eylemi gerçekleştirdikleri yer Başbakanlığa, Milli Eğitim Bakanlığı’na yakın bir bölge.
Aynı zamanda Güvenpark’a yakın yerde Çevik Kuvvet polisleri de bulunuyor...
Acımız büyük toplum olarak...
Terörün bir insanlık suçu olduğunu söyledik, yazdık, kimseye anlatamadık.
Peki Türkiye Cumhuriyeti devletinin istihbarat birimleri yok mu?
Var!
İstihbarat birimlerinin görevi bu tür terör eylemlerini önceden saptayıp, teröristleri yakalamak.
Haklarını yemeyelim, ara sıra eylem öncesi yakalanıyorlar...
Suruç’tan başlarsak Ankara’da üç eylem oldu, İstanbul’da bir...
Alçak saldırı sivil yurttaşlarımıza ilişkindir...
Bombalı aracı patlatanlar, dışarıdan ve içeriden yardım almışlar mıdır?
Sakın yılgınlığa düşmeyin, evlerinize kapanmayın, inadına dışarıya çıkın...
Alanlara milyonlar toplanmalı ve haykırmalı:
“Terör nereden gelirse gelsin insanlık suçudur!”
Unutmayın, terörün iyisi, kötüsü yoktur...
Bırakalım ideolojik çatışmaları, siyasal kavgaları, birlik olalım.
Dinimiz, ırkımız, mezhebimiz, inancımız, rengimiz, dilimiz ne olursa olsun, teröre geçit vermeyelim...

***

Türkiye’nin kalbidir, Ankara’nın kalbi...
Günlerdir, gazetelerde çıkan haberde Ankara ve İstanbul gibi kentlerde “bombalı” araçların dolaştığı belirtiliyordu.
Demek ki istihbarat birimleri böyle bir eylemin duyumunu almışlardı.
O zaman teröristler neden yakalanmadı?
Acımız büyük...
Canım sıkkın...
Ülkemizi yönetenler oturup düşünmeli...
Az daha unutuyordum...
Bir soru daha geliyor aklıma: “Birilerinin istifa etmesi gerekmiyor mu?”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları