Hikmet Çetinkaya

Diren Ey Kalbim...

01 Şubat 2014 Cumartesi

Şu dönekler var ya, şaklabanlar, ikiyüzlüler, çıkarları için rüzgârgülü olanlar, kalemini satanlar...
Sen de kullanırsın onları, tarikatlar da iktidarlar da!
Baktılar işler kötüye gidiyor; cemaat köşeye sıkışmış; polisyargı, dinlemeler, inlemeler var; “Aradan sıyrılmanın tam zamanıdır” diyerek keskin dönüş yaptılar.
Pensilvanya’da Fethullah Gülen’le görüşmek için sıraya girenler; polisle, savcıyla sabah akşam görüşenler; bakıyorum, kutucuklar, kasalar ortaya çıkınca sağdan sola, soldan sağa, ortada hem sağa hem sola paralel yatışla “Vallahi çok pişmanım, Silivri davalarında dolmuşa geldik kuzum, özür dilerim” demeye başladılar.
Her dönemde böyleleri olmuştur medyanın içinde...
Bunun gibisini hiç görmemiştim!
Mafya bozuntusu kerata!
Aslında zavallının teki her biri!
Kâğıt gibi kullanılır atılır, cebine beş on kuruş konulur, tetikçilik yaptırılır...
Daniskasını yapıyor zaten!
Her köşe başında varlar...
Sahtekâr, düzenbaz, cambaz!
Aptes almadan namaz da kılıyor, ipte yürümesini de beceriyor.
Hele hele tetikçiliğine lafım yok!
Kaptana bir şey olsa önce denize atlayacak olan kendisi.
Her terazide tartılır böylesi...
Hem pazarda hem manavda!

***

Hukuk devleti düzeninin çiğnenmesi, temel hak ve özgürlükler onu hiç ilgilendirmez!
Hukuk ihlalleri katlanarak büyürken, iktidar-cemaat ortaklığı bozulmuşken soluğu nerede alacağını biliyor.
Dev bir dalgaya benzeyen rüşvet ve yolsuzluk!
Sivil darbe hukuku, toplumu kuşatmış!
TSK’nin için boşaltılmış!
Adları Özgür, Taylan olan teğmenler yıllarca zindanda yatmış, aydınlar tutsak alınmış...
Bunları görmeyen gözler şimdi ortaya çıkmış bas bas bağırıyor:
“Paralel devlet var ya paralel devlet!”
Anlatmaya başlıyor ardından:
“Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın eşlerini dinlemiş, odalarına böcek konmuş...”
12 yıl bir iktidar!
Yok yargıpolis cemaatin elindeymiş, tuzağa düşmüşler, oyun oynamışlar.
Yok suçsuz yere insanları Ergenekon çuvalına doldurmuşlar!
Bir yıl önceye kadar temel hak ve özgürlüklerden, Ergenekon davasında “suçluyla suçsuzun” bir çuvala doldurulduğunu söyleyenleri siz “terörist” diye yaftalamadınız mı?

***

Mafya bozuntusu, tetikçi kalemleri gazetecilik yaşamımda çok gördüm...
Şimdi yeniyetmeleri var!
Bunlar bir süre sonra kaybolup gideceklerdir.
İster paralel yargı, ister yandaş, ister cemaatçi yargı olsun, demokrasisi gelişmemiş toplumlarda bu tür çalkantılar olur.
Kuklalaşmış bir medya, köle gibi kullanılan ve kendi çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmeyen sözde gazeteciler.
Bunlar her zaman ezilenin değil ezenin yanında olmuşlardır...
Dün yazdıklarını bugün unutup günah çıkartırlar...
Haindirler!
Beyinsizdirler!
Vicdansızdırlar!
Onları gördükçe aklıma Özkan Mert’in “Diren Ey Kalbim” şiirinin dizeleri gelir:
“Diren Ey kalbim
Diren Hayâsızlığa
Namussuzluğa
Diren Kötüye
Çirkine, yanlışa
Diren Yenilme.”
Hukukta insanlık tarihi, demokrasi ve özgürlükler, halkın direnciyle gerçekleşir.
Korkmadan!
Yılmadan!
Genç ve sevdalı bir yürekle boyun eğmeden...

***

Sen 12 yıldır iktidar olacaksın...
Cemaatle ortaklık kuracaksın...
Şafak operasyonları yapılırken; gazeteciler, bilim insanları, askerler tutuklanırken “darbecilerle hesaplaşılıyor” diyeceksin.
Balbay, Tuncay, Soner, Nedim, Merdan, Hilmioğlu, İlker Başbuğ tutuklanırken kına yakacaksın...
Haberin var mı, Merdan Yanardağ Muğla Cezaevi’nde...
Bak KCK’liler içeride, Kürt meslektaşlarımız içeride...
Sen ise şaklabanlığı sürdür, gazeteci kılığındaki şaklaban!
Bakalım nereye kadar!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları