Mülkiye Genel Kurulu

10 Mart 2014 Pazartesi

Mülkiyeliler Birliği’nin 16 Mart’ta genel kurulu var. Birliğin şu andaki yönetimi, üyelerine gönderdiği iletilerde Musa Ceylan’ın başkanlığında “Gelenekten Geleceğe Mülkiye” grubunun görüşlerine yer verdi:
“AKP hükümeti; erkeklik, Sünnilik, Türklük ve heteroseksüellik ekseninde yapılandırılmış ‘makbul vatandaşlık’ anlayışını, seçim meydanlarında ve medya organlarında kesintisiz sürdürülen bir nefret söylemiyle derinleştirmiş, ayrımcı söylem ve uygulamalar bir kez daha temel insan haklarını hiçe sayan ve toplumsal barışı tehdit eden boyutlara ulaşmıştır. Her gün onlarca kadın erkekler tarafından öldürülmekte, LGBT bireyler hasta olarak damgalanmaktadır. Bir yandan Alevilerin evleri işaretlenmekte, Alevi düşmanlığı Suriye üzerinden savaş ve nefretin diliyle örülü bir dış politikanın meşruiyet kaynağına dönüştürülmektedir.”
Erdal Eren ve arkadaşları da “Önce Mülkiye” grubu ile seçime katılıyorlar. Onlar da, ilkelerini bir bildirgeyle açıkladılar:
“Cumhuriyete ve kazanımlarına her zaman sahip çıkmayı görev ve sorumluluk olarak görüyoruz.
Evrensel insan hak ve özgürlüklerinin ülkemizde eksiksiz olarak yaşama geçirilmesini savunuyoruz. Cinsiyet ayrımcılığını reddediyoruz. Bağımsızlıktan ve emekten yana, çağdaş, özgürlükçü, ilerici, eşitlikçi toplum yaratma ideallerini her zaman olduğundan daha büyük bir irade ve kararlılıkla savunuyor ve her ne pahasına olursa olsun bundan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.”

Çankaya
Görevini devretmeye hazırlanan Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın içi rahat:
“Bir olumsuzluk ve boşluk duygusu, endişesi taşımıyorum. Görevimi yapmış olmanın, yumurtayı kırmadan emaneti teslim edebilecek olmanın rahatlığını hissediyorum. Omzumdan büyük bir sorumluluk yükü kalktı. Ama siyaset sürekliliği açısından aktivitemi sürdüreceğim.”
Görevi devralmaya hazırlanan Alper Taşdelen de umutlu ve heyecanlı:
“Bahçelievler’i gezdik geçenlerde. Bir karnaval, şölen havasına döndü sokaklar. Çok iyi gidiyoruz.”

Fezleke
Fezlekeler Meclis’e, Meclis kapandıktan sonra geldi. Dolayısıyla fezlekelerin Meclis’te okunması ve içeriklerinin açıklanması yerel seçimlerin sonrasına kalıyor.
Eski CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay’a, “Seçime kadar Meclis açılıp fezlekelerin okunması sağlanamaz mı?” diye sorduk. Meclis’te CHP’nin 134, MHP’nin 52 milletvekili olduğunu anımsattı:
“Bir kısım bağımsızların da katılımıyla 184’ü aşan imza ile Meclis olağanüstü toplantıya çağrılabilir. Meclis açıldığında da fezlekelerin hepsi okunmak zorunda. Fezlekelerin okunması da, seçimler öncesi kamuoyunun gündemini belirler.”

Kırım Uyarısı
Emekli büyükelçi Onur Öymen, Kırım’da yaşananlar karşısında Türk dış politikasını yönetenleri uyarıyor: “Kırım gerginliği boyunca yapılması gereken Montrö Sözleşmesi’ni deldirmemektir. Montrö’ye göre, kıyısı olmayan bir ülkenin savaş gemisi Karadeniz’e çıkmışsa 21 gün içinde geri dönmesi gerekir. Ya arızalandıysa? Örneğin, Samsun’da ABD gemisi arızalandı, Montrö uygulanacak mı, uygulanmayacak mı? Bu konularda çok duyarlı olmak, tahrikkâr demeçlerden kaçınmak, ateşe benzin dökmemek gerekiyor.”

Dosya Kodu
Yargıçlar Sendikası, kendilerine kurumsal resmiyet kazandıracak “dosya kodu”nun verilmemesi üzerine mahkemeden yürütmeyi durdurma almıştı. Bu kararla yaptığı başvuru da Çalışma Bakanlığı’nca olumsuz karşılanınca sendika açıklama yaptı:
“Bakanlık, siyasi iktidarın ‘yargı kararlarını yerine getirmeyen kamu görevlilerine doğrudan dava açılamayacağına’ dair yasal düzenleme yapmasına güvenmiş olmalı ki hükümet olarak hukuksuzlukta zirve yapma bayrak yarışına tüm gücü ve unsurlarıyla katılmıştır. Bunca hukuki talebe ısrarla hukuksuzlukla karşılık vermek herhalde ar damarının çatlamış olmasının bir ifadesidir.”
Miting alanlarından pazar yerlerine kadar ülkenin dört bir yanında yükselen “Hırsız var!” çığlıklarına kulak tıkayanlarda utanma duygusu aramak boşuna. Bulamazsınız...

Kaz
Cemaat, ordunun ulusalcı ve laik kanadını tasfiye ederken, o, davaların “savcısı” olduğunu ilan ediyordu. İlker Başbuğ yıllarca zindanda yatarken gıkı çıkmadı. Şimdi bakıyorsun, bir numaralı insan hakları savunucusu olmuş!
İstediği kadar evirsin, çevirsin; kaz yandı bir kere.

Vazgeçti
Ankara kulislerinde konuşulanlardan:
Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı açıklamalardan anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanlığı sevdasından vazgeçiyor. Hakan Fidan, Efkan Ala, Yalçın Akdoğan gibi bir bürokratik kadro ile “başkan” olma niyetindeydi. Yolsuzluk savları önünü tıkadı, yıprandı. Siyaseten ayakta kalmak zorunda. Sendelerse, AKP de bu örselenmeden etkilenirse, soluğu Yüce Divan’da alacağını anladı.
AKP’deki kendisine yakın gördüğü kadrolarla devam etmek istiyor. Bu durumda, bu yıl Cumhurbaşkanlığı seçimi ile eşgüdümlü yapılması beklenen genel seçim 2015’e kalmış gözüküyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları