Oy Getirmedi İşte

05 Nisan 2014 Cumartesi

CHP yönetimi, bir zamanlar DSP’yi yönlendiren bir ekip ve İstanbul sermayesine dayalı kimi gruplar tarafından “sağdan aday oy getirir” uydurmacası ile kandırıldı.
Oysa geçmiş deneyimler, CHP’nin CHP’li adaylarla, sağdaki bölünmenin de yardımıyla seçim kazandığını gösteriyordu. Benzer bir örnek, son seçimde Üsküdar’da yaşandı: Altı ok ilkelerine gönülden bağlı olduğunu yakından bildiğimiz aydın din adamı ve CHP milletvekili İhsan Özkes, Üsküdar’da az kalsın seçimleri kazanıyordu. Üstelik, 2009 seçimlerine oranla AKP’nin oylarını 5.8 puan artırmasına rağmen... Üstelik, sandıklarda yapayalnız bırakılmasına rağmen... Özkes, CHP’nin oylarını 15 puan artırmakla kalmadı, AKP ile olan 9.4 puanlık arayı kapattı ve seçimi kıl payı (2.2 puan) yitirdi.
CHP’nin Bağcılar adayı, ABD’ye sığınmış emekli vaizin cemaatini öven sözleri ile tanınan Muhammed Çakmak ise ilçede AKP ile CHP arasındaki 31 puan oy farkını 37.5’e yükseltti ve çok kötü bir seçim sonucuna neden oldu.
Sağdan devşirilerek CHP’ye Fatih’ten aday yapılan Necmettin Erbakan’ın yeğeni Sabri Erbakan da ilçedeki AKP ile oy farkını 3.5 puan arttırdı ve seçimi açık farkla yitirdi.
Seçimde başarılı olduğunu açıklayan CHP yönetiminin bu örneklerden ders çıkarmayacağı ortada.

Ankara’da Özür Dilesinler!
CHP seçmeni, Ankara’da, sırf Melih Gökçek’ten kurtulmak için yakın geçmişte, “Biz ülkücüler memleketi komünist yapmadık; analarımızın, bacılarımızın Nataşa olmalarını önledik” yönünde konuşmalar yapan Mansur Yavaş’a oy vermek zorunda kaldı. Çünkü CHP yönetimi, parti içinden çalışkan bir halk adamı yerine yukarıdaki sözlerin sahibi bir ülkücüyü, CHP seçmenine dayatmıştı. CHP öz gücüne güvenmiyor, kendisini ülkücülere ve cemaatlere teslim ediyordu.
Öyle de oldu. Ankara’daki seçimde CHP’nin kaderini de kampanyasını da ülkücüler belirledi. CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın ve ilçe başkanları Yavaş’ın seçim otobüsüne bile alınmadı. Altı ok, bozkurt işaretlerinin gölgesinde kaldı.
Sağ siyasetteki geleneğe göre; cemaatler, tarikatlar ve belli etkin grupların seçimdeki tavırları, oy kullanma tarihinden önceki son “mübarek perşembe” günleri belirlenirdi. Bu seçimde de aynı yöntem işledi.
MHP tabanını yönlendirme gücü bulunanların gözü kulağı, “mübarek perşembe”ye kadar cemaatin sızdıracağı söylenen “Erdoğan kaseti”ndeydi. O kaset yayımlanacak ve MHP tabanında büyük bir etki yaratacaktı. Ülkücü seçmeni harekete geçirecek ekipler de bunun üzerine “Başka çare yok, tüm gücümüzü Mansur Yavaş’ta toplayalım” çağrısı yapacaklardı. Ama beklenen olmadı, kaset yayınlanmadı. Böylece yönlendiriciler, ülkücü tabanı, CHP’ye oy vermeye ikna edecek güçlü bir bahaneden yoksun kaldıklarını ileri sürdüler.
Seçimden önce Ankara’da, CHP’ye akıldanelik yapanların kurgusunun önceliği, Çankaya ve Yenimahalle’de MHP oylarını da katarak en yüksek oyu almak, AKP’nin Keçiören’i yitirmesini sağlamaktı. Seçimlerde kurgunun ilk bölümü bir ölçüde gerçekleşti. Ancak Keçiören’deki hayal tutmadı. BBP’den aday olan Turgut Altınok, MHP’nin ilçedeki oylarının 25 puanını, CHP’nin oylarından da 4.6 puan alarak BBP’nin oyunu 1.1’den 30.27’ye yükseltti. Ancak, AKP hiç oy yitirmedi, tam tersine arttırdı. AKP’den çekilen Gülenci oyların yerine Menzilciler oturtuldu. Gökçek’in Keçiören’deki oy fazlalığı 50 binin altına düşürülemedi. AKP oylarının Keçiören’de istenilen düzeye indirilememesi, CHP’ye akıldanelik yapanların kurgusunu hem büyükşehirde hem de Keçiören’de çökertti. “İlçede istediğine, büyükşehirde Mansur’a” sloganı, CHP’nin ilçe adaylarını da “öksüz” bıraktı. CHP’nin büyükşehir oyları ile ilçe oyları arasında uçurumlar oluştu. Kazanamayacakları için coşkuyu yitiren ilçe adayları ne ilçelerine, ne de büyükşehire asıldılar. Bu yaklaşım, Etimesgut’ta MHP’ye ciddi bir oy kaymasına ve CHP oylarının geçen seçime göre 6.6 puan düşmesine, daha önce CHP’de olan Ayaş ile Kalecik’in yitirilmesine neden oldu. Bu tablo karşısında, ülkücüler ve cemaat ile pazarlıklara güvenip Yavaş’ı aday gösteren başta Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara seçim eşgüdümcüsü Bülent Kuşoğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın olmak üzere bu kararda imzaları olan CHP yöneticilerinin, sanırız, sandığa tüm gücüyle yüklenen Ankara’daki yürekten cumhuriyetçi seçmene hem teşekkür hem de özür borcu var!

Kırsal
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz hep kırsaldan dolayı seçimleri kaybediyorduk; ilk kez oralarda da varlığımızı hissettirdik” değerlendirmesini yapıyor.
Seçim sonrası tabloya bir baksın: Orta Anadolu başta olmak üzere, kırsalda; AKP’nin yobaz politikalarının çoğuna (örneğin; türban serbestisi) göz yuman CHP yönetimine karşı Cumhuriyet ilkelerine sadık kalmış ve şimdiye değin çeşitli nedenlerle topraklarından göçmemiş Alevilerin yaşadığı yerleri kazandı sadece...
Hep solun kalesi olmuş Salihli bile yitirildi. Daha ne olsun?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları