Kimse Eceliyle Ölmedi

08 Ekim 2011 Cumartesi
\n

Şunun şurasında birkaç yıl öncesine kadar komplo teorileriyle dalga geçerdik.

\n

Kimine göre olup biten her şeyin arkasında CIA, kimine göre MOSSAD, kimine göre MİT ya da derin devlet, kimine göre İran vardı.

\n

Sonra daha da garabet komplo teorisi kitapları çıkmaya başladı. Bunlar da fantezidir, eğlenceliktir derken dizileri çekildi.

\n

Günün birinde bir de baktım ki en aklı başında insanlar bile bu hikâyelere inanır hale gelmiş.

\n

Sıradan Amerikan filmlerini izleyip büyük olayların, suikastların perde arkasını çözdüğüne inanmak gibi bir durum...

\n

Özellikle CIAnın filan çok gizli operasyonlarını anlatan filmleri ciddiye almak beni fazlasıyla güldürür. Dünyanın her yerine el atıp hükümetleri deviren, darbeler yaptıran, tek tek aydınları bile öldürten feci bir gizli örgüt var, ama her nasılsa bir Holywood senaristiyle yönetmeni bir filmde bunların ipliğini pazara çıkartıveriyor! Hadi diyelim çıkarttı, o örgüt de kendi ülkesinde bu filmin çekilmesine izin veriyor!

\n

***

\n

Susurluk kazası olduğunda iş o hale gelmişti ki o güne kadar memlekette ne olduysa Susurluk Çetesinin üstüne yıkılıvermişti. Yıkılıvermişti, ama aradan yıllar geçti hâlâ aslında bu çetenin kim olduğu, kimden emir aldığı ve gerçekte ne yapmak istediğini bilemiyoruz.

\n

Nedense biz, başımıza gelen her şeyin birileri tarafından tasarlandığına inanıyoruz.

\n

12 Eylül öncesinde elinde silah, örgüt üyesi olanlar bile Bize o silahları kim verdi diye soruyor. Yani o da başkasının suçu!

\n

Geçenlerde Yazıcıoğlunun helikopterinin düşmesiyle ilgili davalar açılınca komplo teorilerinin giderek resmi gerçekler haline geldiğine inanmaya başladım.

\n

Hatırlarsanız helikopterin bir televizyon kanalının haber merkezinden üst üste telefon edilerek düşürüldüğü de iddia edilmişti ciddi ciddi...

\n

***

\n

Ergenekon davasında tutuklu olan Atilla Uğurun, Abdullah Öcalanı Nasıl Sorguladımadlı kitabında yer alan bir bölüm aslında son derece çarpıcı. Sorgu sırasında çay molası verilirken radyoda Barış Mançonun bir şarkısı çalıyor. Yazık oldu, iyi sanatçıydı, erken öldüdenmesi üzerine Öcalan, Öldüğüne çok üzüldüm, peki kim öldürmüşdiye soruyor.

\n

Anlaşılan o ki eceliyle ölmek deyimi çoktan tarihe karışmış. Paranoya ve kuşku her yere yerleşmiş. Herhangi bir olayda, nedenler ve olayın sonucundan yararlanacaklar açıkça ortadayken bile biz en olmayacak olasılıklarla ilgileniyoruz.

\n

Peki, bugüne kadar bu türden komplo teorilerinden bir sonuç çıktı mı? Çıkmadıysa, bütün bu karmaşık teorilerden kim yarar sağladı? Bu sayede bu olaylar gerçekten ortaya çıkacağı yerde iyice anlaşılmaz ve çözülmez bir hale geldi mi, gelmedi mi?

\n

Bu soruları iyice düşünmenin zamanıdır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Görüşmek Üzere... 10 Ocak 2013
Vergiler ve Zenginler 8 Ocak 2013
Kitap Korkusu 5 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları