Levent Yücelman

Fenerbahçe'nin detoksu

10 Ocak 2019 Perşembe
Öncelikle Banvit ve hemen ardından gelen Khimki yenilgilerinin ardından, kalite, kapasite ve tecrübe farkının çok bariz olduğu rakibi karşısında Fenerbahçe BEKO, kazanacak kadar bir basketbol oynadı. Arka arkaya maçlar oynamak, üst üste alınan ve de planda olmayan iki yenilginin verdiği mental yorgunluk nedeniyle bu maç Fenerbahçe takımı için detoks niteliğinde oldu. Diğer anlamda Zalgiris maçı onlar için bir nevi aktif dinlenme gibiydi.
 
 
 
Daha önceki karşılaşmalarına göre daha fazla kontrolsüz ve erken atış yapmalarına, basit top kayıplarına, savunmada rakiplerini kaçırmalarına Obradovic bile daha önceki maçlara oranla fazla köpürmedi. Yani belli ki, tecrübeli coach da baskı altındaki oyuncuların, hata yapma hakkını bu maçta tüketip, diğer maçlara taşımadan üzerlerinden atmalarını istemiş, manevi baskıyı % 50 azaltmış ve dizginleri az da olsa serbest bırakmış.  
 
 
 
İki takım arasındaki bireysel yeteneklilik farkı maçın her alanında kendini gösterdi. Fenerbahçe maç içinde yaptığı basit hatalara rağmen hiçbir zaman rakibine kazanma umudunu vermedi. Zaten Fenerbahçe için önemli olan günü kurtarmaktı.
 
 
 
Maçın diğer bir yönü ise takıma entegre edilmeye çalışılan Lauvergne ve Green ile geçen yılki performansını aratan Ahmet için "eğitim" amaçlı olmasıydı.
 
 
 
Obradovic'in değişmeli adam adama savunmasında halen "zayıf halka" durumunda olan Lauvergne'in gelişmesi için daha çok maç oynaması ve süre alması şart. Fransız pivot, şu anda, ayaklarının çabukluğunu, savunmada, hücumdaki kadar iyi kullanamıyor. Pozisyonu ne olursa olsun her oyuncunun karşısındakini tutmak zorunda olduğu bu savunma modeli Obradovic'in vazgeçilmezi olduğu gibi Fenerbahçe'ye de yıllardır Final-Four kapılarını ve kupa yolunu açan en büyük faktördü. Anthony Bennett, Jason Thompson buna ayak uyduramadılar ve de gittiler. Ekpe Udoh gibi bunu iyi yapan pivot da gelmedi. 
 
 
 
Lauvergne, belki rakip pivotlara karşı pota altında savaşabilir ancak şu anda, eşleştiği bir kısa oyuncuyu geçilmeyecek gibi tutabilir mi, işte orası neredeyse olanaksız. Zaten ters eşleşmeye yakalandığında, ayakları yeterince çabuk olmadığı, dolayısıyla rakibin karşısında duramadığı için bu kez elleri-kolları ile savunma yapmaya çalışıyor. Bu da kolay faul yapmasına yolaçıyor. 
 
 
 
3-4 yıldır birlikte oynayan oyuncuların arasına kolayca entegre olması, üstelik NBA basketboluna alıştıktan sonra biranda Obradovic standartlarında savunma yapmasını da kendisinden hemen bekleyemeyiz. Dolayısıyla zorluk seviyesi yüksek maç oynayıp, dakika aldıkça ne kadar geliştiğini bekleyip görmek gerekiyor.
 
 
 
Sadece Lauvergne üzerinden bunu anlatmaya çalışmak yanlış olarak değerlendirilebilir ancak Obradovic'in savunma modelinde, sahadaki 5 oyuncun 5'inin de boyu, yaşı, fiziksel durumu ve oynadığı pozisyon ne olursa olsun, karşısındaki oyuncuyu tutabilmesi gerekiyor. İşte bu sebeple tek bir oyuncunun aksaması bile bu savunma modelini işlevsiz kılabilir. Bu nedenle Lauvergne'nin savunmada ayaklarının çabuklaşması ve her oyuncu karşısında durabilecek duruma gelmesi Fenerbahçe BEKO'nun geleceği açısından büyük önem taşıyor. 
 
 
 
Sloukas ve Vesely sahadayken bambaşka bir oyun oynayan ve de taraftarın göz zevkine de hitap eden Fenerbahçe BEKO, kazanarak üzerinden son iki maçtaki yenilgilerin getirdiği olumsuz havayı dağıttı. Zalgiris'in de bu anlamda Fenerbahçe'yi hiç yıpratmadığını söyleyebiliriz. Geçen yıl o dar bütçe, kısıtlı kadro ile savaşarak Final Four yapıp belki de "Yılın Takımı" olan Litvanya ekibinin, bu yıl yerinde yeller estiğini de belirtelim.
 


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

5 dakika! 17 Haziran 2019

Günün Köşe Yazıları