Muhteşem Muktedir

15 Haziran 2014 Pazar

Buraya kadarmış. Muhteşem Yüzyıl muhteşem bitti. Britanyalıların Elisabeth’i varsa bizim de Hürrem’imiz var. O biterse Kösem Sultan’ımız. Gelecek sezon Kösem Sultan’ı Beren Saat oynayacakmış. Yakışır. Muhteşem Yüzyıl devam edecekmiş yani. Etsin.
Lakin Süleyman öldü.
Bu dünya kalmadı yani. Süleyman’a.
Sahi Süleyman öldüğünde niye İbrahim’in sesini duydu? Bize yanlış aşk mı izlettirdiler 3 sezon? Neyse. Türkiye tarihinin en iyi ve en güçlü dizisi bitti. Alkış. Meral Okay ve emeği geçen herkese teşekkürler. Rahmetliyi anmadan olmaz. Türk televizyon tarihi tarih yazdı.
Türk milli
takımımız Brezilya’ya gidemedi, ama sonunda Brezilya dizilerini alt etmeyi başardık. Bu konuda dünya şampiyonasına katılabiliriz. Bu kesin. Finale kalır mıyız? Onu bilemem.
Muhteşem Yüzyıl, Yaprak Dökümü’nü de, Aşk-ı Memnu’yu da geçti. Kurtlar Vadisi yanına bile yaklaşamaz. Kalitede, içerikte ve görsellikte arkası yarın formatların en iyisiydi. Açık ara hem de.
Birkaç yıl sonra geriye kalan, cast tayfasında Muhteşem Yüzyıl’da oynamayan oyuncu kalmayacak galiba. Kimler geldi, kimler geçti. Saymakla bitmez.
Ben Pargalı’yı oynayan Okan Yalabık’ı Muhteşem Yüzyıl’ın bir numarası olarak kabul ediyorum. Halit Ergenç son bölümde muhteşemdi. Hem ölümüyle, hem de yeniden dirilip sonsuza yolculuğuyla.
Muhteşem bitti. Ne kaldı geriye?
Mahidevran Sultan’ın dediği gibi sahiden kala kala geriye evlat katili bir baba mı? Ne taç, ne taht, ne de saltanat. En sevdiği adamı, Pargalı’yı ve dahası evladı Mustafa’yı boğduran, oğullarının birbirlerinin kellesini almasına seyirci kalan bir evlat ve kardeş katili bir sultan mı?
İktidar kirletiyor. Vicdanlarımız kirleniyor. Siyaset ne aşağılık bir şey.
Musul yanıyor. Biz oturmuş Brezilya’daki dünya kupasını, Sultan Süleyman’ın ölümünü izliyoruz. Osmanlının en büyük padişahının ebediyete kavuşmasını izlerken en son Osmanlı sultanının Musul-Kerkük stratejilerinde İslamın iç savaşına şahit oluyoruz. Sırrı Süreyya yeni bir komedi senaryosu yazar mı bunun üstüne?
Dünya savaşlarının çıkış nedeni enerji savaşlarıydı. Bağdat demiryolu hattını kurmak isteyen Almanlar ilk cihan muhaberesindeki ruh hallerinde olabilirler mi bugün acaba? Üçüncü havalimanına bu yüzden mi karşı çıkıyorlar? Kafam karışık.
Aynı Ortadoğu gibi.
Lakin bu dünya kimseye kalmıyor. Muhteşem Yüzyıl’ın daha başlarında Sultan Süleyman’ın Mohaç zaferinden sonra muktedirliği tüm cihana kabul ettirdiğinde yaşadığı güzel bir sahne vardı. Mezarda hesap veriyordu muktedir Süleyman. Temsili de olsa. Kendisiyle iç hesaplaşma yaşıyordu: “İdrak et Süleyman, unutma! Tevazu içinde ol. Bütün şeref ve irade senin değildir. Rabbine şükret. Nefsine üstünlük verme. Zinhar kibire düşme. Sen Hakk’a karşı hayalı, halka karşı vefalı ol. Vücudun, fikrin, zikrin ona ait, sahibi sanma. Hakk’ın nimetlerini kendinin, kendinden olanları yegâne sanma. Nefsini öldür. Yoksa o seni öldürür. Kibrini yen Süleyman. Her Firavun’un Musa’sı, her şerrin bir nuru vardır. İman et, hatırla. Vücuduna geldiğin halin ve gideceğin son mertebeyi unutma. İşte o zaman cennetin kapıları açılacak sana. Vicdanın senin kıblendir Süleyman. Kaybetme.”
Evet Muhteşem Yüzyıl muhteşem bitti. Musul işgal edildi.
Şimdi tam zamanı olabilir mi? Musul-Kerkük’ü alabilir miyiz? İslam dünyasının son kahramanını yaratabilir miyiz? Muhteşem muktedirin hesaplarını 50 yıl sonra postmodern bir dizi olarak çekmeye çalışsak nasıl bir hikâye kurardık acaba?
Adı da “Vicdan Hikâyeleri” olurdu. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Burada Laf Yok 2 Mart 2015
Beş Kardeş 22 Şubat 2015
Aşk, Tanrı ve Ceza 15 Şubat 2015

Günün Köşe Yazıları