Sol Reyting

04 Mayıs 2014 Pazar

Türkiye’de sol hüzünlü. 1 Mayıs’ta İstanbul yarı açık cezaevi gibiydi. Taksim ulaşılamayan özgürlük meydanı. Ülkem insanı Taksim kavgasına neden Fransız kalıyor acaba? DİSK, KESK ve sol örgütler TOMA’larla, biber gazıyla boğuşurken ezilenler, yoksullar yani asıl halk ne yapıyordu? Televizyon mu seyrediyordu? İşçiler, emekçiler neredeydi peki? Evlerinde dizi mi izliyorlardı? Benim yalnız ve güzel ülkemde “sol”un reytingi neden bu denli düşük?
Bu toprakların salt sınıfsal altyapısı değil, her şeyi çarpık. Partilerin siyasal tabanlarını, dayandıkları sosyal katmanları tahlil etmeye gerek yok. Televizyonlarda gösterilen dizilere bir bakın, aldıkları reytingleri bir gözden geçirin, çarpıklığın nedenlerini hemen anlarsınız.
Örneğin diziler üzerinden siyasi partileri irdelesek nasıl bir sonuç elde ederiz? AKP deyince hangi dizi akla gelir hemen? Huzur Sokağı değil mi? O bitti. Yenilerden “Yedi Güzel Adam”. Peki Kurtlar Vadisi’nden sonra “Kızılelma”yı da devletin yeni sahiplerine kaptıran MHP’nin dizisi ne olabilir? Nerde o herkesin merakla ekrana kilitlendiği “Deli Yürek”? “Muhteşem Yüzyıl” olabilir mi? Evladını boğduran, kardeş katili ecdadımızı anlatan bir dizinin milliyetçilere hayrı dokunmaz. MHP’ye en çok yakışan dizi “Arka Sokaklar”dır. “Küçük Ağa”yı da bu gruba dahil edebiliriz belki.
CHP’ye en çok yakışan diziye gelince. Eskilerden “Yaprak Dökümü”. Belki biraz daha zorlarsak “Binbir Gece” veee “Aşkı Memnu”. Yeni bitenlerden “İntikam” ya da “Kayıp”. Ama CHP’nin asıl dizisi “Yalan Dünya” bence. Yani AB grubunda reyting alan tüm dizilere bakarak bu partinin sosyal tabanını anlayabiliriz. Kendini sol diye tanımlayan bir partinin izleyici kitlesi Kadıköy, Beşiktaş ve Cihangir üçgenine hapsolmuş durumda. Eğitimli orta sınıfla, gelir düzeyi yüksek burjuva sınıfından reyting alan sol bir parti var mıdır başka bir ülkede? İşçiler, emekçiler ve yoksullar neden bu partiyi desteklemiyor türünde bir soru sormak ne kadar saçma değil mi? Avrupa’nın hangi ülkesine giderseniz gidin, CHP merkez sağ bir parti olarak kabul görür. Amerika’daki Cumhuriyetçiler CHP’ye daha yakın değil mi? CHP’nin belediye başkanı adaylarına bakacak olursak, kendini yavaş yavaş merkez sağa oturtmaya çalıştığını ve reytinglerde sadece AB grubundan değil total izleyici kitlesinden de oy, pardon reyting almaya yöneldiğini görebiliriz. Lakin bunu bir sol parti olarak yapması mümkün değil. CHP’nin kendini doğru dürüst tarif etme zamanı geldi de geçiyor bile. Ya gerçek kimliğini açık edip, merkez sağa konumlanacak ya da evrensel sosyal demokrat ilkelere sahip çıkarak bu toprakların hakiki ve samimi bir sol partisi olmak için çaba sarf edecektir. Ama bu bir siyasi yazının konusu. Bu yüzden biz diziler üzerinden devam edelim.
Türkiye’de hakiki bir sol parti olmadığı için “İnce Memed” dizi olarak çekilemiyor. “Kuyucaklı Yusuf” veya “Şeyh Bedrettin Destanı” sahaflarda tozlanıyor. Kürt hikâyelerine Mahsun Kırmızıgül dizileriyle sadece töresel ve yöresel yaklaşıyoruz. Ahmed Arif’in 33 Kurşun’u ne zaman sinemaya uyarlanacak? Ya Ahmet Kaya’nın türküleri? Yeni Yılmaz Güney’leri mi beklememiz lazım?
Yılmaz Güney en iyi filmlerini yarı açık cezaevinde yazmıştı. “Yol”, “Sürü” neden hâlâ televizyonlarda gösterilmiyor?
1 Mayıs’ta İstanbul yarı açık cezaevine dönüştüğüne göre, yeni Yılmaz Güney’lerin doğuşu yakındır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Burada Laf Yok 2 Mart 2015
Beş Kardeş 22 Şubat 2015
Aşk, Tanrı ve Ceza 15 Şubat 2015

Günün Köşe Yazıları