Tepetaklak

18 Eylül 2011 Pazar
\n

\n\n\n

Yaz sıcağı kafama vurmuş, memleketi tepetaklak görmeye başlamıştım. Kuşkucu biri olduğumdan, ben mi tepetaklak duruyorum, yoksa memleket mi, kararsızdım. Herkes memleket doğru duruyormuş gibi yaptığından, herhalde gözüm döndü, her şeye ters açıdan bakıyorum, diye düşündüm. Biraz dinlenirsem, belki düzelir diye tatile çıktım.

\n

Dönüş yolunda gazetelere bir de baktım ki, memleket yine tepetaklak!

\n

Altüst olmakta bunca inadın, altüst kalmakta bunca sebatın sorumlusu, eminim ki artık ben değilim!

\n

Biliyorum ki aynı duygu, Yav her şey ters görünüyor, herkes düzmüş gibi davranıyor, acaba ben mi yamuk bakıyorum?kuşkusu hepinizde var. Rahatlayın sevgili okurlarım, sayın seyirciler: Siz değil, memleket tepetaklak duruyor.

\n

Hem de öyle bir özgüvenle amuda kalkmış durumda ki, yani düz dururken böyle oturaklı görünmezdi!

\n

***

\n

Biz sanıyorduk ki devletin PKK ile gizli görüşmeler yapması şerefsizlikve böyle bir iddiayı dillendirenler, ispat edemezlerse şerefsizlerdir.

\n

Bir de baktık ki, MİT ile PKK arasında geçtiği iddia edilen gizli görüşmeler, internette yayımlanacak kadar açıkmış. Üstelik, eğer ses kaydı gerçekse, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, zamanın Başbakanlık Özel Temsilcisi olarak konuşuyormuş, polisin, askerin fellik fellik tutuklamak için aradığı PKK yetkilileriyle

\n

Devlet doğru yerde görünecek diye, oldu mu size şeref tepetaklak?

\n

CHP lideri Kılıçdaroğlu, elbette Başbakanın sözünü hatırlayıp, Şimdi merak ediyorum, kim şerefsiz?diye soracak oldu. Yanıt, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalaydan geldi: Görüşmenin kaydedilmesi ve yayımlanması gayriahlaki!

\n

Askercikler, poliscikler, PKK ile savaşır ve bazen ölürken, MİTin PKK ile gizli gizli görüşmesi şerefsizlik değil, ama görüşmenin açığa vurulması gayriahlaki olunca

\n

Şeref doğru yerde görünecek diye, oldu mu size ahlak da tepetaklak?

\n

***

\n

Sanmayın ki MİTin PKK ile görüşmesi mantık dışıdır. İstisnasız tüm devletler, savaştıkları düşmanı yenemeyeceklerini anladıklarında, çoğu kez ve hatta mutlaka en pes perdeden Nasla, nolamaz, zafer bizimdir! naraları atarken otururlar, düşmanla pazarlığa... Amaç, yenildiğini çaktırmadan, tüylerini daha fazla yoldurmadan savaşı sonlandırmak ve kazanılmayan bir savaş yerine, mümkün olduğunca az tavizle sağlanacak bir barışı, zafer gibi sunmaktır.

\n

İstisnasız tüm devletler, hâlâ savaşır gibi yapar, çocuklarını ateş hattına gönderirken giriştikleri böyle pazarlıkları, elbette ki istihbarat servisleriyle başlatırlar. Çünkü devletin resmi görüşünün tepetaklak olduğu gizli kalmalı, görünüş kurtarılmalıdır ki, yenilgizafersanılsın. İspanyol CGI ile ETA da oturmuştur böyle pazarlığa, İngiliz MI5 ile IRA da Ama hiçbirinin düşmanla görüşmesini yabancı bir moderatöryönetmez bir, ne konuştuğu gizli kalır, iki.

\n

***

\n

Sevinelim mi, üzülelim mi, bilemiyorum, maşallah bizim devletin gizlisi saklısı yok, gizli istihbaratı tabak gibi, servisi de apaçık. MİT yabancı moderatör kurbanı mı oldu, PKKnin fakına mı bastı, yoksa kendi içinde mi bir köstebek var, gizli görüşmelerde gizli kalan tek giz, işte bu, yanıtsız kalan soru. Ava giderken avlanmak durumu.

\n

Demek ki Türkiyenin içinde ya da dışında, MİTten daha baskın bir MİT var. Geriye kalıyor tepetaklak şerefle, şeref doğru yerde görünsün diye gayrilik amuduna kaldırılan ahlak.

\n

Bu karambolde, bence şerefi de ahlakı da en düzgün tutan, Tarkan Çıktı mahkemeye, Hayatın ve şöhretin zorluklarından dolayı bir dönem esrar maddesi kullandım!dedi, mertçe.

\n

MİT ile PKK gizli görüşmelerinde, devletin tepetaklak çakıldığını itiraf etmemek için şeref ve ahlaka takla attıranlar, üstelik esrar falan da kullanmıyorlar.

\n\n\n

‘G’ NOKTASI

\n\n\n

İstanbul Esenyurt ilçesinin AKPli Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, bir gece operasyonuyla Esenkent Mahallesindeki Muammer Aksoy, Türkan Saylan, Çetin Emeç ve Bahriye Üçok sokaklarının tabelalarını söktürdü. Sırada Ahmet Taner Kışlalı, Bahattin Şakir, Türkan Saylan vb. sokaklar var.

\n

Doğrusunu isterseniz, dar bir mekânda aydınlanmacı demokrasinin şehadet listesi gibi uzayıp giden sokakların, Gürbüz Çapanın kurduğu cıvıl cıvıl güzel mahalleye ağır bir kasvet yüklediğini düşünmüyor değildim.

\n

Ama AKPli Necmi Kadıoğlunun yaşayan abide yaratma şevki, kasvetten beter çıktı: Hazret, kamu parasıyla yaptırdığı spor tesislerine halen belediye başkan yardımcıları Yunus Balta ile Gürbüz Süleymanoğlunun adlarını verdi, iyi mi?

\n

Eh, sekreteri, şoförü ve AKPli belediye meclis üyeleri de birer sokak adı hak ediyorlardır, herhalde.

\n

Türkiye dinamik bir ülke. Bizim sokaklar tabela tutmaz. Kadıoğlu nasıl söküyorsa Gürbüz Çapanın taktığı isimleri, kendi taktığı isimler de öyle sökülecek elbet.

\n

Acaba MİT ile PKKnin yabancı moderatörünü getirsek, şehircilik nedir, sokak ismi nasıl verilir, öğretirler mi dersiniz, bizimkilere?

\n

\n\n\n

Kibir de alçakgönüllülük kadar yalandır.

\n

GEORGES BATAILLE

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları