Miyase İlknur

Bu daha başlangıç!...

01 Temmuz 2023 Cumartesi

Seçim sonrasında tek adam rejiminin baskıları artıracağını, yerel seçimleri sorunsuz, kâbus görmeden lehine çevirmesi için zaten bir avuç kalan bağımsız medyaya ve muhalefet partilerinin kendilerince “sakıncalı” gördükleri aktörlerini hedef alacaklarını bekliyorduk. Ancak bu kadar erken beklemiyorduk herhalde.

İmamoğlu ve dokunulmazlığı kaldırılan Kılıçdaroğlu’nun dosyalarını raftan indirip ceza kesilmesini konuşurken TELE1 Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’dan başladılar işe.

Neden Merdan Yanardağ?

Aklımıza iki neden geliyor.

İlk neden, seçim sonrası muhalefete hâkim olan ağır yenilgi travmasının sonucu olarak iç kavgaları ile boğuşmasına isyan eden Yanardağ’ın “Bırakın didişmeyi yahu. Siz seçimi kaybetmediniz. Aldığınız seçimi size kaybetmişsiniz gibi sundular. Önce hile ile değişen oyların peşine düşün ve umutsuzluğu atın üzerinizden” feryatları ile muhalefeti sarsmasına ve özgüven tazelemesine neden olacak konuşmalarına öfkelendiler

İkinci neden, iktidarın yeni bir Kürt açılımının zeminini hazırladığını, bunu da İmralı üzerinden yapmayı tasarladığını zamanından önce ifşa etmek.

Merdan’ın söylediklerinden “terör eylemini ya da teröristi övme” anlamı çıkarmak için ya dinlediğini anlamayacak kadar zekâdan malul ya da kötü niyetli olmak gerekir. Elbette ki burada ikinci şıkkı gözü kapalı işaretliyoruz.

Çünkü biz bu kumpas süreçlerini Ergenekon, Balyoz, Gezi ve Kobani davalarında gördük, yaşadık. Pek çok gazeteciyi gözdağı vermek için iler tutar yanı olmayan iddianamelere dayanarak tutukladıklarına şahit olduk. Casusluk davalarından da çok iyi biliyoruz. Bu ülkenin Kozmik Odası’nın CIA’nın aparatı FETÖ’cü savcılara açılması emrini veren casusluktan yargılanmaz ama ülkenin hayrına olmayan icraatları yazan gazeteciler casusluktan yargılanır.

Bu saatten sonra Merdan’ın söylediklerinin daha önce bizzat cumhurbaşkanı, bakanlar, cumhurbaşkanı danışmanları ve yandaş medya mensupları tarafından söylendiğini belirtip “Onlara niye dava açılmadı” diye sormanın bir manası yok.

Zira biliyoruz ki bugün iktidarın suç kapsamında gördüğü pek çok konu, kişi ya da olayla ilgili görüş belirtmenin ne zaman ve kim söylediğinde suç olacağına yasalar değil iktidar karar veriyor. Daha önce can ciğer kuzu sarması olduğu bir kitle için övgüde sınır tanımayan hatta o grupla ilgili olumsuz görüş beyan edenler hakkında yasal işlem başlatan iktidar, o grupla bozuşup köprüleri attığı tarihi milat ilan ederek o tarihten sonra onların yasal haklarını anımsatanlara bile tahammül edemiyor.

Tam Nevzat Tandoğan kafası?

İktidar, “Bir kişi ya da grubu övmeyi de dövmeyi de bunun zamanını da biz tayin ederiz” diyor kısaca.

ERDOĞAN’IN NOT DEFTERİ

Seçim öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini ve hükümeti eleştirenleri “Şimdilik bunları not ediyoruz” diye önceden uyarısını yapmıştı. Şimdi not defterini açmış görünüyor. İlk sıraya Merdan Yanardağ’ı yazmış belli ki...

Eğer bu hukuksuzluğa gereken tepkiyi gösteremezsek sıra diğerlerine gelecek demektir. Erdoğan hep aynı taktikle yürüdü. Önceki kumpas davalarında da bir kişiyi alıyor, tepki yoğun olursa bir süre sonra serbest bırakıyor, yok cılız tepkiler gelirse arkasından diğerlerine geçiyordu.

Merdan’dan sonra sıra kimde acaba?

Yine bir gazetecide mi yoksa siyasilerde mi olduğunu göreceğiz. İBB Başkanı İmamoğlu hakkında zaten açılmış davalar vardı, aday olması halinde hemen karara bağlayacaklar. Belki daha da büyük oynayıp dokunulmazlığı kalkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki dosyaları işleme koyacaklar.

Hâkim senin, savcı senin, kanun senin dediğin nasıl olsa...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aldı sazı Erdoğan 27 Nisan 2024
Kelle İsterük! 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları