Hollande'ın Buruk Zaferi

24 Nisan 2012 Salı

Fransada cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu, tam beklendiği gibi Hollande kazandı. Ama bu, sosyalistler için buruk bir zafer oldu.

Elyseede Mitterrand paranteziyle anılan sosyalistlerin bu yeni yükselişine, aşırı sağın yüzde 18e varan oy patlaması eşlik etti.

Böylece her 5 seçmenden birinin aşırı sağa yelken açtığı bir Fransa tablosu ortaya çıktı….

Bu yeni Fransa, Avrupanın başkentlerinde heyecanla birlikte endişe yarattı.

Hollandeın ilk tur başarısını ikinci turda yenilemesi ve soldaki diğer güçlerle beraber merkezin oylarını arkasına alması halinde; Avrupa solu hiç kuşkusuz rahat bir nefes alacak.

Avrupa solu için son şans

 

Önümüzdeki yılın; İtalya, Almanya gibi büyük AB ülkelerinde seçim yılı olması, bu ülkelerdeki sosyal demokratlar için Hollande etkisiniyaşamsal hale getiriyor ve olası bir Hollande zaferi”; Roma, Berlin gibi başkentlerde Avrupa solunun beklediği hayat öpücüğüolarak görülüyor.

Hollande etkisiyleyeniden ayağa kalkmayı uman Avrupa solu için bu, gerçekte, sosyal demokrasinin Eski Kıtada yenilenmesi ve gözden geçirilmesi için son bir fırsat. Beklentiler o nedenle bu kadar yüksek.İstihdam-büyüme”, “dayanışma” “laiklik ve demokrasifikirleri etrafında solun silkinerek yeniden toparlanması için Hollande aşısına”, Avrupa solunun ileri gelen tüm liderleri bel bağlamış durumda.

Ancak ne var ki aşırı sağın başdöndürücü ilerlemesi, heyecanları bir anlamda kursakta bırakıyor

İkinci turda ne olacağı çünkü hiç belli değil.

İlk sıraya yerleşen Hollandeın, ikinci turda çantada keklik zaferi garantileyeceğiyolundaki beklentiler, Marine le Penin oylarındaki aşırı yükseliş sayesinde tehlikeye girdi. Kamuoyu yoklamaları gerçi hâlâ ikinci tur için Hollandeı yüzde 54 civarı oylarla galip olarak öne çıkarıyor ama önümüzde on beş gün var.

On beş gün, Sarkozy gibimanevracıbir politikacı için uzun zaman.

İstihbarat servisleri, içişleri bakanlığı gibi tüm iktidar enstrümanları; Elyseeden çıkmamak için diretecek olan Sarkozynin elinde.

Seçim kampanyasının Fransada asıl şimdi başladığından dem vuran gözlemciler; kamuoyu yoklamalarının son kertede salt istatistiksel verilere dayandığını, siyasetin istatistikten ibaret olmadığını ve Sarkozynin her şartta tehlikeli bir rakip olduğunuhatırlatıyorlar.

Aşırı sağ tsunami durdurulamıyor

 

Sağ ve sol kamp arasında zaferi tayin eden güç geçmişte merkez lider François Bayrounun seçmenleri olagelmişti

2007 seçimlerinde yüzde 18 civarında oy oranıyla 3. güçolan Bayrou ne var ki bu defa yüzde on altına inerek 5. parti oldu. Elyseenin galibini belirleyecek üçüncü güç bu durumda merkez değil, Le Penin sağcıları olacak.

Zarları Marine le Penin Ulusal Cephesi atacak.

Yaklaşık bir yıl önce partiyi babası Jean Marie le Penden devralan Madam Le Penin, seçmenlerini Hollande/Sarko arasında halihazırda ne yöne sevk edeceği bilinmiyor. Ama yoklamalar, aşırı sağ seçmenin yüzde altmışının bizzat kendi inisiyatifiyle Sarkozyye kayabileceğini söylüyor.

Sağın oy rezervinde bu umulmadık artışı sağlayanMadam le Penden nasiplenecek olan Sarkozynin, bundan böyle eli mahkûm direksiyonu aşırı sağa kırması kaçınılmaz oluyor

Michel Onfray gibi ünlü düşünürlerin de aralarında bulunduğu bazı önde gelen gözlemcilere göre ne var ki Madam Le Pen, Sarkozyyi Elyseeden söküp atmak için özel gayret de sarf edebilir. Fransada zira haziran ayında genel seçimler var. Sarkozynin iktidardan silinmesi, Le Pene yarar. Le Peni sağın rakipsiz liderinedönüştürebilecek olan bu dinamik, Sarkozynin partisinin aşırı sağ kanadıyla Ulusal Cephe arasında birleşmeye yol açabilir

İşte böyle ortada açık olan çok sayıda hesap ve bahis var.

Bu açık hesaplar, Elyseenin olası galibi hakkında kesin öngörü yapmayı engelliyor.

Ancak her halükârda

17 yıllık aradan sonra sosyalistlerin Elysee Sarayına yeniden girmeleri durumunda dahi, aşırı sağ tsunaminin durdurulamayacağı, Fransa sağında kartların yeniden dağıtılacağı anlaşılıyor

Fransanın Eski Kıta için laboratuvar konumunda bir ülke olmasıgiderek güçlenen Avrupa sağına böylelikle Marine Le Pen eliyle yeni bir ivme katıyor.

Yarı Nazilakabıyla bilinen Le Pen sağına oy vermek artık ayıpolmaktan çıkıyor.

43 yaşındaki genç kadın lider Le Penle birlikte, aşırı sağ meşrulaşıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu, Fransadaki tüm bu unsurlar nedeniyle iki farklı Avrupa algısıile anlayışınıkarşı karşıya getiriyor.

Bir yanda zincirlerini kıran ve gümbür gümbür yükselen bir aşırı sağve diğer yanda tekrar başını kaldırıp, küllerinden doğmaya çalışan solarasında cereyan etmekte olan bir yarış bu.

İkinci tur Fransada sadece kimin cumhurbaşkanı olacağını tayin açısından değil; hangi Avrupa anlayışının öne çıkacağını belirlemek açısından da tarihi önem taşıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024
Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları