Tesettür Şov

02 Kasım 2013 Cumartesi
Bilmem izlediniz mi? Son günlerin
en ilginç magazin haberlerinden biri
Rihanna’nın “tesettüre girmesi” oldu.
Tesettüre girmek derken.. seksi şarkıcı
henüz daha hidayete ermedi.
Yükselen “tesettür trendi”ne şimdilik
sadece “teşhircilik” ve “reklam” için ilgi
gösteren Barbadoslu sanatçı, geçen
Kurban Bayramı’nda tepeden tırnağa
siyah tesettür giysilerine bürünerek Abu
Dabi’nin ünlü “Büyük Şeyh Zayed” Camii
önünde poz poz resim çektirdi.
Portallarda ve Instagram, Twitter’da
bol bol servis edilen resimleri bilmem hiç
incelediniz mi?
Rihanna anadan doğma üryan poz
verse bunca ilgi yaratmazdı…
Vücudunun tüm hatlarını ortaya çıkaran
uzun kollu, bol paçalı, siyah bir pantolon tulum…
Tulumu, ense ve boyun kısmını da
kapatan tam tesettür havasında, gene
aynı kumaştan yapılmış siyah bir kapüşon
tamamlıyor. Rihanna’nın böylelikle sadece
al kırmızısı boyanmış kalın dudakları ve
kırmızı ojeli uzun tırnakları, bir de bol
makyajlı iri çekik gözleri açıkta kalıyor.
Arka plandaki beyaz İran-Hint mimarisi
karması olan “Şeyh Zayed” Camii önünde
yıldızın gizemli ince siyah silueti egzotik
bir doğu masalı albenisiyle büsbütün barizleşiyor.
Bu arada takı olarak da kendisini adeta
bir tanrıça gibi öne çıkaran ve göğsünde
tüm güneş ışınlarını toplayarak yansıtan
büyük bir altın gerdanlık taşıyor…
Örtünme sansasyon aracı oldu
Bir “pazarlama” operasyonu ancak bu
kadar başarılı yapılabilir…
Rihanna, bir yanıyla tesettüre
meydan okuyor ve bugün pek çok genç
hemcinsinin yaptığı gibi “Beni istediğiniz
kadar örtün. Canım istese, sonuna dek
tesettürün içinde de kadın olurum!”
demeye getiriyor.
Bir yandan da “Diamonds/Elmas Dünya
Turu” kapsamında düzenlediği “tesettür
şovu” yoluyla İslam dünyasıyla bir özel
temas kuruyor.
İslam âlemi “Cami avlusunda tesettürle
böyle poz verilir mi?” tartışması
yapadursun; Rihanna konser biletleri ile
albümlerinin satışını patlatmaya bakıyor…
Diyeceğim o ki artık kimin hangi niyetle
tesettür kılığına büründüğü belli değil.
Kimi moda deyişle “resetlendiği” için bir
günden diğerine bakıyorsunuz tesettüre giriyor…
Kimi Rihanna gibi, reklam, moda,
sansasyon, öyle ya da böyle dikkat çekmek
amacıyla tesettür kervanına katılıyor.
Önce ve sonra…
Maskeli balolardaki radikal kılık
değişimini andıran bu müthiş Rihanna-şov,
aklıma nedense çiçeği burnunda tesettürlü
milletvekilleri Nurcan Dalbudak, Sevde
Beyazıt Kaçar, Gülay Samancı, Gönül
Bekin Şahkulubey’in bizim gazetenin
portalında “dün ve bugün”, “önce ve
sonra” başlığıyla yayımlanan resimlerine
bakarken geldi.
Şaka tabii hiç değil ama resimlere
bakarken önce her şey bana bir oyun/
şaka gibi geldi…
Nurcan Dalbudak, aralarında en gençleri…
Üstelik Meclis Kadın Erkek Eşitliği
Komisyonu üyesi…
Kendisiyle barışık; rahat, modern
görünümlü genç kadının gri ceket ve
beyaz gömlekli resmine baktım önce ve
hemen ardından da annesi gibi duran
türbanlı fotoğrafına…
Bir İskandinav ülkesinde doğan Gülay
Samancı sonra… Avukat.
Türk Kadınlar Birliği Mardin Şubesi,
Mardin Yardımseverler Derneği, Mardin
Kültür Turizm ve Tanıtım Derneği, Mardin
Öğrenci Koruma Derneği gibi bir dizi sivil
toplum örgütlerinde çalışan Gönül Bekin
Şahkulubey... Eczacı.
Ve “Bir daha başımı açıp
kirlenmeyeceğim” ifadesinin sahibi olduğu
iddia edilen Sevde Beyazıt Kaçar…
Rihanna’nın resimleri, tesettürün Beyazıt
Kaçar’ın belirttiği anlamda “kirlilik” ve
“temizlik”le uzak yakın alakalı olmadığını;
oysa ki apaçık ortaya koyuyor.
Bir kadın, çağdaş giysiler içinde;
ne denli yalın ve sade olabilirse; artık
her yerde Rihanna-vari örneklerine
rastladığımız “tesettür” içinde de o denli
iddialı, tahrik edici olabiliyor.
Paranın ve imanın eskiden kimde
olduğu belli değil derlerdi…
Bugün de tesettürün içinde kimin, ne
için olduğu belli değil.
“Tesettür”ü kullanmak furyası,
dokundukları her şeyi altına çevirmeyi
beceren rock yıldızlarına dek uzandıysa;
varın gerisini siz hesab edin…
Şafak Pavey işte bu nedenle
Meclis’te önceki günkü o muhteşem
konuşmasında; “İnanç gösteriş için
kullanılabilir mi” diye sormaktan alamadı
kendisini: “Büyük bir ruh temizliğinden
doğan (inancın) muhteşem bir tevazu ile
yaşanması emredilmiyor mu?”
Nurcan Dalbudak…
Gülay Samancı…
Gönül Bekin Şahkulubey…
Sevde Beyazıt Kaçar…
Önceki güne kadar isimlerini
duymadığımız vekillerdi.
Bir günde şöhret oldular.
Öyle ya! Tüm bu yaşananların “ruh
temizliği” ile ne ilgisi olabilir?


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024
Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları