Olaylar Ve Görüşler

‘Biz’in içerisinde ben de var mıyım? - Sarp GÜRAKAN

16 Mart 2023 Perşembe

Hümanizm eleştirileriyle ünlü olan günümüz düşünürü Slavoj Zizek, kimi zaman faşist, bağnaz ve radikal olarak taşlanır. Ama aslında düşünürün hümanizme olan karşıtlığı, tüm ideolojilere olan karşıtlığının benzeridir. Fark şu ki hümanizm kendisini ideoloji olarak değil, bariz bir gerçek olarak sunar. Kim “insancılığa” karşı olabilir ki? İşte hümanizmi korkutucu yapan budur. Birilerinin insan olabilmesi için birilerinin “insan dışı” olması gerekir. Hümanizm Nazilere karşıdır, teröristlere karşıdır, çocuk istismarcılarına karşısıdır. E, diye sorar kendisini sorgulayan kişiye: “Sen Nazi misin?” Böyle bir hüküm giymekten korkan vatandaşın tek şansı, hümanizm ideolojisini sorgusuz sualsiz kabul etmektir. Örneğin siz faşist misiniz? Değilsiniz, tabii. Demek ki hümanistsiniz. Bakın, bir gıdım düşünmenize gerek kalmadan ideolojinizi buldunuz bile.

‘Z’ HARFİ

Hümanizmin stratejisi saf bir kötülük algısı yaratıp, buna karşıtlık adı altında istediği politik amaca hizmet etmekse, teknoloji ve bilimsel gelişme retoriği bu stratejinin en büyük silahıdır. Bilimsel gelişme hep “insanlığın gelişimi için” diye tanıtılır, faydalarının evrensel olduğu varsayılır. Zizek, eserlerinde bu ideolojik mesajın dilimize nasıl sinsice girdiğini anlatır. Özellikle Türkçede, neredeyse şiirsel bir biçimde görülebilir bu: “Yapay zekâ sayesinde beynin yapısı hakkında çok önemli şeyler öğrenebileceğiz. Big data sayesinde, şimdiye kadar karanlıkta kalan sorulara cevap bulabileceğiz.” Dikkat çekmek istediğim yer, yüklemdeki -ebilme ekinden sonra gelen, kişi ekini temsil eden tek harf: z. İdeoloji bizi uyutuyor temalı bir gönderme yapmayacağım, siz yaptım kabul edin.

İnsanlık adına diyerek gerekçelenen her cümlenin arkasından şunu sormak gerekir: Bu düşünce kimi insandan sayıyor? Bu insanlık algısının içinde ben de var mıyım? İşte burada az önceki “z” harfi devreye giriyor. “Yapay zekâ sayesinde beynin yapısı hakkında çok önemli şeyler öğrenebileceğiz.” Peki bu varsayılan “biz”in içerisinde ben de var mıyım? Ben de beynin yapısı hakkında önemli şeyler öğrenecek miyim? Eğer yapay zekâ alanında yapılan sıçramaların günlük hayata olan etkilerini takip ediyorsanız, içtenlikle yanıtlamaya çalışın bu soruyu. Geçtiğimiz yıllarda yapay zekâ sizin için mi gelişti, yoksa sizi hammadde olarak kullanarak, sizin sayenizde mi gelişti? Big data size başta söz verdiği faydalar için mi kullanıldı? Yoksa internette karşınıza çıkan reklamların daha başarılı olmasına mı yaradı? Teknoloji “bizim için” diye sunulduğunda o biz kimdi? İşte Zizek’in size daveti budur. Bir daha yeni bir uygulama çıkıp size ne yapabileceğinizi anlattığında, kendinize sorun: “Burada varsayılan biz kim? Ben, bu ‘biz’in parçası mıyım?”

SARP GÜRAKAN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları