Olaylar Ve Görüşler

Deniz Baykal’ın ardından - Onur ÖYMEN

20 Şubat 2023 Pazartesi

11 Şubat günü aramızdan ayrılan çok değerli bilim, devlet ve siyaset adamı Deniz Baykal Türk siyasetine damgasını vurdu.

Baykal daima demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savundu. Ergenekon davasında tutuklananların avukatı olduğunu söyledi. 

Baykal iktidarın yedinci yılında “Türkiye demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, basın özgürlüğü, kadın hakları ve özgürlükler bakımından yedi yıl öncesine göre geri gitmiştir” dedi.

‘KABUL EDİLEMEZ’

Terörle müzakereden değil mücadeleden yanaydı. Kuzey Irak’taki terörist eylemler hakkında “Hiçbir hükümet topraklarında teröristlerin bulunmasına müsamaha etmez. Bunun tek istisnası Kuzey Irak’tır. Maalesef Amerika’nın müdahalesinden sonra Kuzey Irak, PKK teröristleri için güvenilir bir bölge olmuştur. Amerika’nın Irak’a askeri müdahalesinin siyasi ve ahlaki meşruiyeti yoktur. Füzelerle savaş kazanırsınız ama füzelerin üzerinde oturamazsınız. Siz gidersiniz, biz kalırız ve biz komşularımızla dost kalmak istiyoruz” diyordu. 

Baykal Amerika’nın Türkiye üzerinden Irak’a müdahalesine izin veren 1 Mart 2003 tarihli hükümet tezkeresinin Meclis’te reddedilmesine öncülük etmişti. “Eğer bu tezkerenin reddedilmesi sağlanmasaydı 60 bin Amerikan askeri ülkemizin güneydoğusuna yerleşmiş olacaktı” demişti. 

Bir yılbaşında güneydoğu sınırımızdaki Üzümlü karakolunda askerlerimizin yanındaydı. Bosna Hersek’te cephe hattında Bosnalı mücahitlerle beraberdi. Baykal Kardak krizinde dış baskılara boyun eğmeden etkili rol oynadı. Dış müdahalelerden hep rahatsız oldu. “Yabancı hükümetlerin yönlendirdiği sivil toplum örgütleri bize her gün ‘PKK’yle mücadeleden vazgeçin, teröristlerle masaya oturun. Anayasanızdan Türk Milleti adını çıkarın’ diyorlar. Bunlar kabul edilemez” dedi 

Deniz Baykal AB’nin Türkiye’nin üyeliği konusundaki tutumuna tepkiliydi. “Ucu açık müzakereler diyerek, serbest dolaşımı içermeyen bir üyelikten söz ediliyor. Fırat ve Dicle sularını İsrail’in ihtiyacına göre planlıyorlar. Türkiye’ye bu kadar haksızlık kabul edilemez. Bunları kabul etmeyin, hemen uçağınıza binerek geri dönün, daha iyi koşullar içeren bir metnin üzerinde müzakereler başlamalıdır” demişti.

BOYUN EĞMEDİ

AB Komisyonu Başkanı Prodi ile komisyon üyesi Verheugen 2004 yılının ocak ayında Türkiye’ye geldiklerinde Kıbrıs konusunda “Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin inadını sürdürdüğünü” söylemişlerdi. Baykal onlara şöyle cevap verdi: “Evet inadımızı sürdürüyoruz. Herkesi terbiye ettiniz, herkesi hizaya soktunuz, bırakın bir Cumhuriyet Halk Partisi kalsın, o da Türkiye’nin menfaatlerini söylemeye devam etsin.” 

Baykal’ın görüşleri ve konuşmaları yurtdışında rahatsızlık yaratıyordu. Onun CHP genel başkanlığından uzaklaştırılmasını isteyenler, çeşitli yollardan gözdağı vererek onu sindirmek, yıpratmak ve siyasetten tasfiye etmek için çalıştılar. O bunların hiçbirine boyun eğmedi. Hem düşüncelerini savunmaya hem de arkadaşlarına sahip çıkmayı sürdürdü.

Bir komplo sonucunda CHP genel başkanlığından çekilen Deniz Baykal ömrünün sonuna kadar Atatürk ilkelerini, Cumhuriyetin değerlerini ve ülke çıkarlarını savunmaya devam etti. Onun Türk devlet ve siyaset hayatında bıraktığı boşluğu doldurmak kolay olmayacak.

ONUR ÖYMEN

EMEKLİ BÜYÜKELÇİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları