Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Devasa ulaştırma yatırımları ve sonuçları - Prof. Dr. İsmail ŞAHİN
Devasa ulaştırma yapıları birbiri ardına hayata geçiriliyor, hangi ihtiyacımızı karşılayacağı veya hangi sorunlarımıza çare olacağı tartışılmadan. Yapıların hizmete açılmasının ardından, kimi siyasetçiler, gazeteciler, bu yapıların inşa edilmesine değil ama yapılma yöntemine karşı olduklarını söylüyorlar. Örnekler çok, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, son olarak da 1915 Çanakkale Köprüsü ve bağlı otoyol. Bu yatırımları destekleyenlerin, düşüncelerini gözden geçirmeleri gerekiyor. Çünkü bu projelerin her biri, ülkemizi imzaladığı Paris İklim Anlaşması’ndan bir adım daha uzaklaştırıyor. Anlaşma maddelerinden biri sera gazı salımlarını (emisyonlarını) azaltmaktır. Bu karayolu projeleri, sera gazı salımını azaltmaz, artırır. Gelecek kuşaklara da ulaştırmanın sürdürülemez iki mirasını bırakır: Hava kirliliği ve trafik tıkanıklığı.
YAYGINLAŞMALI
Her ulaştırma yapısı, ihtiyaca göre kullanılsın diye inşa edilir. Ancak yap- işlet-devret modeliyle yapılanlar, beklenen sayıda müşteri çekemiyor. Verilen garantilerle açığı hazine kapatıyor. İstanbul Boğazı’nda kamu eliyle yapılan köprülerden geçen taşıt sayıları zamanla belirli bir eğilimle artmıştı. Özel şirketlerin köprü ve tünellerinden geçişte alınan dövize endeksli yüksek ücretler, ekonomik krizle birlikte geçiş sayılarını oldukça sınırlıyor. Yükü beraber taşıyoruz ve sürdürülebilir kalkınmanın sosyal adalet ayağı sakatlanıyor.
Sürdürülebilir kalkınmanın, çevresel koruma ve sosyal adalet yanında üçüncü ayağı ekonomik büyümedir. Büyüyerek kalkınmaya temkinli yaklaşmalı çünkü daha çok büyümek için daha çok tüketmek ikilemi dünyamızı yok oluşa sürüklüyor. Devasa karayolu projeleri birilerinin iştahını kabartabilir, kendi ekonomik büyümelerini sürdürmek için. Bazı şirketler, düzenli aralıklarla kurumsal sosyal sorumluluk raporlaması yaparlar, sürdürülebilir kalkınmaya eşlik ettiklerini belgelemek adına. Bunlardan bazıları da sürdürülemez gördükleri işlerin içine girmeyeceklerini duyururlar. Kanal İstanbul örneğinde bu tür yaklaşımları az da olsa gördük. Siyasetçilerden de iktidara geldiklerinde, başlamış olsa da, böyle yıkıcı projeleri durduracaklarını duyduk, umutlandık. Umarız benzer yaklaşımlar kurumlardan bireylere yaygınlaşır, toplumsal bir sözleşmeye dönüşür.
SAFLIK OLUR
Son 20 yılda yapılan yatırımlardan ne umduk ne bulduk? Duble yollar, köprüler, tüneller ekonomide beklenen büyümeyi, kalkınmayı sağlayamadı. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün ekonomiye etkisi, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün etkisinden farklı olmayacak. Bu projeler yapılırken, verilen sözler tutulsaydı, bugün yaşanan ekonomik sıkıntılar yaşanmazdı. Verilen hazine garantileriyle genel bütçeden yapılan ödemeler, ekonomik çöküşü ağırlaştırıyor. Albert Einstein’ın ünlü sözü yaşananların özeti gibi: Aynı şeyi tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek, saflıktır.
PROF. DR. İSMAİL ŞAHİN
İNŞAAT MÜHENDİSİ, ÖĞRETİM ÜYESİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yuvarlak ekmek alınınca evi terk etti...
- Pazara giden eli boş dönüyor!
- Uzmanlar uyardı!
- Türkiye Obezitede Avrupa Birincisi! Diyetisyen Elvan Oda
- Doğum Uzmanından gebelere uyarı!
- Turizm öğrencilerinden çarpıcı yanıtlar
- Babadan Asker oğluna duygusal karşılama
- Dikkat! Kavimler Göçü 2.0 başlıyor mu? Dr. Cenk Özatıcı
- İBB'de yeni uygulama: Ücretsiz HPV aşısı
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'den 'mülakat' açıklaması
En Çok Okunan Haberler
- Dolar 20 lira olursa ne olur?
- Eylem Tok ve oğlu hakkında kırmızı bülten kararı
- Şirin Payzın'dan ayrılık kararı
- MetroPOLL anketinde AKP'ye kötü haber
- 'Ya kendilerine gelecekler veyahut da...'
- Evini satacaklara, birden fazla evi olanlara kötü haber
- Pep Guardiola'dan Arda Güler yorumu
- Yetki sadece Erdoğan’da!
- MSB kaynakları 'skandalı' doğruladı!
- Depremde yıkılan binadan çıkarılan ziynet eşyaları kayıp