Olaylar Ve Görüşler

CHP için iş yapma zamanı - Yılmaz Ateş

23 Mayıs 2024 Perşembe

Son yapılan genel ve yerel seçimler Türkiye siyasetinde ve demokraside yeni çığırlar açtı, yeni kazanımlar sağladı. Son 60 yılda çatışmalar, kutuplaşmalar üzerine kurulan siyasal sistemi ve aktörlerini halk tasfiye etti. Kimi parti içi seçimi de kaybetti, kimi çekildi, kimilerinin de varlığı ile yokluğu belirsiz hale geldi, kiminin de tahtını sarstı.

“Kılıçdaroğlu karşısında kimse CHP genel başkanlığını kazanamaz” efsanesi yıkıldı; CHP’nin başına yeni yönetim ve yeni genel başkan geldi. Millet değişimi onayladı. Erdoğan için yaratılan algı daha devasaydı. Tıpkı Gandi’nin, “Mustafa Kemal yenene kadar biz Allah’ın İngilizler olduğunu sanıyorduk” demesi gibi, Türkiye’nin değil dünyanın seçimlerde yenilmez lideri olarak göklere çıkarılan Recep Tayip Erdoğan ve partisi yerel seçimlerde kaybetti, gökten yere indirildi. Millet kendi iradesi üstünde bir güç tanımadı.

Millettin yarattığı yeni iklimi siyaset aktörleri anlayıp diyalogla Türkiye’yi Atatürk’ün gösterdiği “çağdaş uygarlığın üzerine” çıkaracak mı? Burada temel yapı, iç cephenin sağlamlaştırılmasıdır. Devletleri yıkan, halkı bölen, geri bıraktıran iç cephenin çökertilmesiyle başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasında, mazlum milletlerin sömürgeleştirilmesinde, Ortadoğu’da durdurulmayan kanın bir numaralı nedeni emperyalizmin iç cepheleri çökertmesidir.

Emperyalizmin kullandığı en etkili silah “köktencilik”tir; bazen inanç, bazen etnisite sosuyla halkın içine sokulur. Emperyalizm, son 60 yılda sağ-sol, laik-anti laik, Alevi-Sünni, Türk-Kürt ayrımcılığıyla Türkiye’yi bir iç çatışmanın içine çekmeye çalıştı, başaramadı. Çatıştırmayı başaramadı ama yoksullaşmasını, geri kalmasını sağladı.

Millet, son seçimde yalnızca yerel yöneticilerini seçmekle kalmadı, demokrasinin olmazsa olmaz kuralı olarak kabul edilen ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle bozulan “denge ve denetim” mekanizmasını kuracağını, “güçler ayrılığı ilkesini” de tamir edeceğini gösterdi. Halk önümüzdeki dört yıl için CHP ve AKP’ye sanırım şu ev ödevlerini verdi:

BEKLENTİLER

1- CHP ortaya koyacağı yerel yönetimler sistemi ve göstereceği performansla Türkiye’yi, AKP’den daha iyi yöneteceğini uygulamada göstermeli, borçlanmaya dayalı olmayan milli yerli ekonomik kalkınma ve demokratikleşme planını kamuoyuna sunmalıdır. AKP de Lale Devri’nden, israftan, üretim kısırlığından, demokratik hak ve özgürlükleri, evrensel hukuk kurallarını çiğneyen, imzaladığı uluslararası sözleşmelere dahi uymayan bir görüntüden Türkiye’yi kurtarmalıdır.

2- “Türkiye’yi 12 Eylül askeri darbesinin eseri olan bu anayasadan kurtarıp sivil bir anayasaya kavuşturalım” safsatası gündemden kaldırılmalıdır. Tamamı 175 madde olan ama 183 maddesi değiştirilen (bazı maddeleri birden çok değişikliğe uğradı) anayasayı kişilerin gereksinimi ile harmanlayıp demokratik laik ve üniter devlet yapısını bozmaya kalkılmamalı, zaman kaybına yol açılmamalıdır.

BAŞARININ YOLU

Kaldı ki bugün yeni bir anayasa yapma koşulları da yoktur. Almanya ve Japonya İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra işgalci Amerika generallerinin yaptığı anayasayla uğraşmak yerine, ortaya koydukları hedeflerle bugün dünyanın kalkınan sayılı ülkeleri arasına girdiler. Biz bunu Almanya ve Japonya’dan önce 1929-1939 döneminde yaptık. 1929 Ekonomik Buhranı ile İkinci Dünya Savaşı arasındaki on yılda dünya sanayi üretimi yüzde 19 artarken Türkiye, 1. Sanayi Planı’yla sanayi üretimini yüzde 96 artırdı. İç cephemizi güçlendirir, iş yapmaya koyulursak yine başarırız. Şimdi çatışma değil, iş yapma zamanıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları