Olaylar Ve Görüşler

Samsun’a çık! - Aydın ÖNCEL

09 Kasım 2023 Perşembe

İçinde yer aldığı ittifaktaki ülkelerin I. Dünya Savaşı’nda yenilmesi nedeniyle, ağır bir ateşkes anlaşması imzalamak zorunda kalan Osmanlı Devleti’nde saltanat ve hilafet, konumlarını korumak adına, işgal kuvvetlerine her türlü tavizi veriyordu. Saray’ın bu tutumuna rağmen, işgal kuvvetlerinin ülkeyi ele geçirmesine karşılık yürütülen ve güç kazanan sivil direnişte, futbol kulüplerimizin katkısı bir hayli dikkat çekiyordu.

Güçlenen direniş İstanbul’da yabancılara karşı oynanan futbol maçlarını izleyen Türk seyirciler, alınan galibiyetler neticesinde moral buluyordu. Bu maçlar, bir araya toplanan insanların ulus olma bilincini kazanmalarına da aracılık ediyordu. Fenerbahçe işgal kuvvetlerine karşı oynadığı 50 maçın 41’ini kazanıp dördünde berabere kalarak direnişe güç katıyordu. İşgal kuvvetleri komutanı General Harrington adına düzenlenen kupa maçında işgal kuvvetleri karmasını yenmesi, kuşkusuz başarıların en değerlisiydi. Fenerbahçeli futbolcuların katkıları bunlarla da bitmemişti. Kulüp binasına sakladıkları silah ve cephaneleri, gece karanlığında iskeleye gizlice yanaşan motorlara yükleyerek Anadolu’ya kaçırıyorlardı!

Galatasaraylı gençlerde de durum farklı değildi. Galatasaray’ın ilk uluslararası karşılaşmasında rakip ağları havalandırmayı başaran oyuncusu Celal İbrahim, cepheye gönüllü olarak gidenlerdendi. Çanakkale’den sonra Filistin, Irak, Doğu Cephesi’nde İngiliz ordusuna karşı savaşırken şehit düşmüştü!

Bugünkü Galatasaray Lisesi’ne girdiğinizde, karşınıza çıkan anıtta, 500 yıllık vatan toprağını kurtarmak için şehit düşen öğrencilerin listesiyle karşılaşırsınız. Liste o kadar kabarıktır ki 1912’de 60 mezun veren Galatasaray Lisesi, şehit düşen öğrencileri nedeniyle 1916’da hiç mezun verememişti.

Mustafa Kemal Paşa da kurtuluş mücadelesinde futbol aracılığını kullananlardandı. 28 Temmuz 1922’de, Akşehir’de kendisine bağlı birliklerin katılacağı bir turnuva düzenleterek tüm kuvvet komutanlarını maçı izleme bahanesiyle toplama fırsatı yaratmış ve Büyük Taarruz hakkında bilgilendirmede bulunmuştu. Kahramanlarımız, bir ulusun uyanışına vesile olan mücadelede, futbolun aslında sadece bir oyundan ibaret olmadığını daha o yıllarda kanıtlamışlardı. Futbol, ulusal kurtuluş mücadelesinin adeta bir sembolü haline gelmişti.

VERİLEN MESAJ

Her şeyin sembolize edildiği ve her sembolün gizli mesaj içerdiği günümüzde, verileni doğru okumanın önemi bir kat daha arttı. Bu nedenle, Türk futbolunun marka değeri için faydalı olacağı gerekçesiyle, 100.yılın son günlerinde Suudi Arabistan’da oynatılması planlanan Fenerbahçe-Galatasaray Süper Kupa finalinin mesajları hakkında biraz daha fazla kafa yorulmalıdır! Bir asır önce, tüm olumsuz koşullar altında Samsun’a çıkan irade; haysiyetli ve şerefli bir yaşamın ancak tam bağımsızlıkla sağlanabileceğini biliyordu. Bağımsızlığın kaybedilmesi karşılığında elde edilecek zenginliğin, esareti ortadan kaldırmayacağı gibi, güçsüzlüğün bir ifadesi olacağı görüşündeydi. İşte tam da bu iradeden hareketle, kulüplerimizin şanlı tarihlerinden ve on milyonları aşan taraftarlarından aldığı güçle ne oradan gelecek paraya ne de marka değerine ihtiyaçları vardır. Onlar için, kazanılacak zaferlerin ruhu, kaldırılacak kupaların bir hikâyesi olmalıdır! Tıpkı General Harrington Kupası gibi, tıpkı UEFA Kupası gibi...

Mademki ezeli rekabetten, ebedi dostluktan ve Cumhuriyetimizin 100. yılının son kupasından daha fazlası atfediliyor, elde edilecek gelire ve sözde marka değerine, o halde bir daha çıkın Samsun’a el ele, kol kola! Kazanan kim olursa olsun, birlikte kaldırın o kupayı!

AYDIN ÖNCEL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları