Olaylar Ve Görüşler

Türkiye’nin zorlu karar süreci - Nejat ESLEN

07 Ekim 2023 Cumartesi

ABD’nin II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğu ve liderliğini yaptığı, günümüzde rakipleri Çin’e ve Rusya’ya karşı korumaya çalıştığı kurallara dayalı dünya düzeninden söz edilse de bu düzenin hâlâ varlığını sürdürmekte olduğunu ifade etmek doğru değildir. Çünkü günümüzde dünya, jeopolitik çalkantı, belirsizliklerle dolu karmaşa; dengesiz, değişime açık, küresel düzensizlik içindedir.

Aslında her şey Sovyetler Birliği’nin dağılması ile başlamıştı; çünkü, bu ciddi olay ile hâlâ yeniden kurulamayan küresel jeopolitik dengeler yok olmuş, hâlâ doldurulamayan jeopolitik güç boşlukları oluşmuştu.

ABD, Sovyetler Birliği’nin dağılmasını fırsat olarak görmüştü. O süreçte, küresel jeopolitiğin tek efendisi ABD, Avrasya’nın nüfuz alanına dönüştürülmesini esas alan jeostratejik hamlelerini başlatmıştı. Bu sürecin stratejik hazırlığına önemli katkılar sağlayan Zbigniew Brzezinski’ye göre, “ABD’nin küresel üstünlüğü, Avrasya’daki nüfuzunu ne kadar süre ile ve nasıl bir ehliyetle sürdürebileceğine bağlı idi.” Avrasya kıtasını “yaşam alanı” olarak belirleyen ABD, bu kıtada rakip güçlerin ve koalisyonların oluşmasını önlemeyi esas almıştı. Afganistan’ın ve Irak’ın işgali, renkli devrimler, Arap Baharı bu amaçla gerçekleştirildi. Sentetik terör örgütleri bu amaçla üretildi ve kullanıldı.

KÜRESEL JEOPOLİTİK

Zaman içinde ABD’nin gücündeki zafiyetler ortaya çıktı. ABD, Avrasya kıtasında nüfuzunu ehliyetle sürdüremez hale geldi; Çin’in hızla önemli jeopolitik aktör olarak yükselmesini; Rusya’nın yeniden kısıtlı da olsa kıtasal bir güç haline gelmesini önleyemedi. Artık küresel jeopolitiğin tek efendisi ABD değildi. Buna rağmen ABD, II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğu dünya düzenini sürdürmeye ve bu düzenin liderliği yapmaya kararlıydı.

Günümüzde, ABD’nin korumaya çalıştığı kurallara dayalı dünya düzeninin iyi bir düzen olup olmadığı ve bu düzenin değişmesinin gerekip gerekmediği sorgulanmaktadır.

KAOTİK DEĞİŞİM

ABD’nin korumaya çalıştığı bencil ve sömürüye dayanan dünya düzeninde, bu düzenin kurumlarından NATO, kuruluş amaçlarından saptırıldı, kurallara dayalı dünya düzeninin koruyucusu, ABD’nin çıkarlarına hizmet eden silahlı bir örgüte dönüştürüldü. Birleşmiş Milletler işlevsiz hale geldi; IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü öncelikle ABD çıkarlarına hizmet etti. 

Küresel servetin büyük kısmına, küçük bir azınlık sahip oldu. Küresel finansal değerlerin yüzde seksen beşi, yüzde onluk azınlığın eline geçti. Küresel gelir dağılımında adaletsizlik, yoksulluk giderek arttı. Yoksulluk, iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık ve gıda krizleri nedeni ile oluşan göçler ciddi küresel sorun haline geldi. Günümüzde, bir milyar iki yüz milyon insan yeterli gıdadan, temiz sudan ve hijyenik şartlardan yoksun olarak yaşamını sürdürmektedir.

ABD, kurallara dayalı düzeni savunan ülkeleri “demokrat”, bu düzene karşı çıkan rakip ülkeleri ise “otoriter” ülkeler olarak kutuplaştırdı. ABD, savunduğu düzeni askeri önlemlerle, Çin’i ve Rusya’yı çevreleyerek koruma yanılgısını devam ettirmekte ve bu nedenle de bu kaotik değişim sürecini tehlikeli hale getirmektedir. Çin ve Rusya, çok kutuplu düzenden yanadır. Çin, güçlü ve revize edilmiş Birleşmiş Milletler odaklı yeni bir dünya düzeni arzu ettiğini ifade etmektedir.

BÖLGESEL GÜÇ

Demokrat ve otoriter bloklar arasındaki küresel güç mücadelesi yeni jeopolitik dengeler oluşuncaya kadar devam edecek ve büyük bir olasılıkla yeni ve farklı bir dünya düzeni kurulacaktır. Kurulacak olan düzenin daha iyi mi yoksa daha kötü mü olacağı bilinmemektedir.

Türkiye, coğrafi konumu nedeni ile güç mücadelesini sürdüren hem demokrat ve hem de otoriter olarak tanımlanan güçlerin jeostratejik etki alanı içindedir. Kritik ve önemli coğrafi yapısı ve bölgesel güç kapasitesi ile Türkiye’nin bu mücadelenin dışında kalması mümkün değildir. Bu nedenle de önümüzdeki dönemde Türkiye, ciddi bir karar sürecinden geçebilecektir. 

Bu zorlu ve kritik süreçte Türkiye, ancak “güçlü iç cephe” ve “kurumsal jeopolitik akıl” ile doğru karara ulaşabilecektir.

NEJAT ESLEN

EMEKLİ TUĞGENERAL 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları